Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ölüm halinde tasfiye yapılırken kural olarak, ortaklık malların yarısı sağ eşe, kalan yarısı da sağ kalan eşin miras hakkı saklı kalmak üzere ölenin mirasçılarına geçer. (743 TKM m. 221, 222, TMK. m.276) Yukarıda açıklanan yasal düzenleme ve ilkeler uyarınca yapılan incelemede; Eşler, 23.02.1973 tarihinde evlenmiş, mal rejimi ...'ın 17.11.2006 tarihinde vefatı ile sona ermiştir (TMK m. 225/1). Dosya arasındaki mirasçılık belegesine göre davacı sağ eş ile davalı çocuklar mirasçı olarak kalmıştır. Davacı ile muris eş arasında 27.12.2002 tarihinde ... 3. Noterliği'nde 41596 yevmiye nolu 'Düzenleme Şeklinde Mal Ortaklığı Sözleşmesi' imzalanmıştır....

    Örneğin eş ve iki çocukla birlikte ana ve babanın destekten yoksun kalma payları desteğe 2, eşe 2, çocuklar ile ana ve babanın her birine 1’er pay verildiğinde toplamı 8 pay olacaktır. Desteğin geliri 100 kabul edildiğinde 100/8x2=%25 pay eşin destek payı, 100/8x1= %12.5 her bir çocuk ile ana ve babanın destek pay oranlarına göre destek tazminatı hesaplanmalıdır. Destekten çıkan çocukların payları eş ve çocuklara dağıtılacak ana ve babaya verilmeyecektir. Ancak ana veya babadan biri destekten çıktığında çıkanın payı diğerine verilecektir. Somut olayda mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda desteğe, eşe çocuklarına pay ayrılarak hesaplama yapılmıştır....

      Altsoyun tamamının mirası reddetmesi halinde sağ eş mirası reddetmemiş ise bunların payı sağ kalan eşe geçer. ( TMK.md. 613 ) Somut olayda; muris ...'ın 04.01.2014 tarihinde öldüğü ve geriye mirasçı olarak sağ eş ile birlikte müşterek çocukları ..... ve....'ın kaldığı dosya içinde yer alan nüfus kayıtlarından anlaşılmaktadır. ... yasal mirasçılar olan.... ve....'ın mirası reddetmeleri nedeniyle muris ...'ın yasal mirasçısı sıfatını kaybetmiş olduklarından ve murisin eşi ... dışında başkaca mirasçı kalmadığından bu durumda TMK'nın 613. maddesi uyarınca bunların miras payının sağ kalan eş ...'a intikal ettiği, böylece muris ...'ın mirasının ...'a ait olduğu belirtilerek veraset belgesi verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir....

        TMK'nın 613.maddesisinde;"Altsoyun tamamının mirası reddetmesi halinde, bunların payı sağ kalan eşe geçer" hükmü yer almaktadır. Bu düzenlemede yer alan"Altsoy" teriminin içine, bütün birinci zümre hısımları girmez. Yalnız mirasbırakanın ölümüyle doğrudan doğruya ve birinci derecede yasal mirasçı olan alt soyu, yani evlatları girer....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Miras Hakkına Mahsuben Mülkiyet Hakkı Tanınması K A R A R Uyuşmazlık ve hüküm Türk Medeni Kanunu'nun 652 maddesi uyarınca aile konutunun miras hakkına mahsuben sağ kalan eşe özgüllenmesi istemine ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulunun 11.01.2019 tarihli ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 30.01.2019 tarihli ve 2019/1 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilip, 31.01.2019 tarihli ve 30672 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (14.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 12.07.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

          Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle *Türk Medeni Kanununun 613/1. maddesi uyarınca altsoyun tamamının mirası reddetmesi halinde, bunların paylarının sağ kalan eşe geçeceğinin, davacıların bu davayı açmakta hukuki yararlarının olmadığının anlaşılmasına, kararın sonucu itibariyle doğru bulunmasına göre hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 02.06.2008...

            Tereke borçlarından bu sıfatını kaybetmemiş tüm mirasçılar, kişisel olarak (4721 sayılı TMK mad. 599/2) ve müteselsilen (TMK mad. 641) sorumludurlar. Her ne kadar, davacı temyize konu davayı terekenin alacaklısı sıfatıyla açmış ise de; davacı da dahil davanın tarafları, ortak mirasbırakan ...'nın mirasçısıdırlar ve tereke borçlarından yukarıda açıklanan kanuni düzenlemeler çerçevesinde hepsi de sorumludurlar. Başka bir anlatımla, mirasçılık sıfatına sahip olduğundan (TMK mad. 499), alacaklı ve borçlu sıfatı davacı sağ eşte birleşmiştir. Tüm bu açıklamalar nedeniyle, davacı mirasçı sağ eşin mal rejiminin tasfiyesi nedeniyle talep ettiği ve terekeye ait borç sayılan alacak miktarından, davanın mirasçılar arasında görülmesi nedeniyle, davacı da dahil bütün mirasçılar miras payları oranında sorumludurlar....

              Tereke borçlarından bu sıfatını kaybetmemiş tüm mirasçılar, üçüncü kişilere karşı kişisel olarak müteselsilen (TMK 641 m) sorumludurlar. Her ne kadar, davacı temyize konu davayı terekenin alacaklısı sıfatıyla açmış ise de; davacı da dahil davanın tarafları, ortak mirasbırakan Arif'in mirasçısıdırlar ve tereke borçlarından yukarıda açıklanan kanuni düzenlemeler çerçevesinde hepsi de sorumludurlar. Başka bir anlatımla, mirasçılık sıfatına sahip olduğundan (TMK'nun 499), alacaklı ve borçlu sıfatı davacı sağ eş de kısmen birleşmiştir. Taraflarca, mirasçılardan her hangi birinin mirasçılık sıfatını yitirdiği (4721 s.lı TMK 511 vd, 578 vd, 605 vd m.leri) iddia edilip kanıtlanmamıştır. Tüm bu açıklamalar nedeniyle, davacı mirasçı sağ eşin mal rejiminin tasfiyesi nedeniyle talep ettiği ve terekeye ait borç sayılan alacak miktarından, davanın mirasçılar arasında görülmesi nedeniyle, davacı da dahil bütün mirasçılar miras payları oranında sorumludurlar....

                Aile Mahkemesinin 2014/847 Esas sayılı dosyasından devam eden davanın istem sonucu itibarıyla, bu dava sonunda verilecek kesin hükümle paylarda değişim olması ya da sağ kalan eşe özgülenmesi hali saklı kalmak kaydıyla, taşınmazın satışından elde edilecek payın paydaşlara payları oranında dağıtılmasına karar verilmiştir. Hükmü, davalılar ... ve ... vekili temyiz etmiştir. I- Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır. Mahkemece paydaşlığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmesi halinde satışın nasıl yapılacağının ve satış bedelinin ne şekilde dağıtılacağının hüküm sonucunda gösterilmesi gerekir....

                  Tarafların tanık beyanları arasında sağ kalan kadın eşe kusur olarak yüklenen vakıalar konusunda çelişki olup, tarafsız ve görgüye dayalı beyanda bulunan kadın eşin tanık beyanlarına itibar edilmemesi doğru bulunmamıştır. Sağ kalan kadın eşin boşanmaya sebebiyet verecek derecece kusurlu bir davranışı ispatlanamadığından, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda gösterilen sebeplerle bölge adliye mahkemesi kararının KALDIRILMASINA; ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi.26.05.2022 (Prş.)...

                    UYAP Entegrasyonu