Somut olayda; dava tamamen ıslah edilip, tenkis davasına dönüştürüldüğüne göre, tenkis davası, iptal davasının açıldığı 14.10.2013 tarihinde açılmış sayılır. Hal böyle olunca, mahkemece; tenkis davasına dönüştürülen davanın esasının incelenmesi ve ulaşılacak sonuç uyarınca hüküm tesis edilmesi gerekirken, hak düşürücü sürenin geçtiğinin kabulü ile davanın reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda birinci bendde açıklanan nedenlerle davacılar ... ve ... vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK'nun 428. maddesi gereğince davacı ... yararına BOZULMASINA, 1.480 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davalılardan alınıp davacı ...'e verilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacı ...'...
Somut olayda, davacıların kök mirasbırakanı ......’ün ölüm tarihi ile dava tarihi birlikte ele alındığında ve ......’ün kardeş çocukları olan davacıların tenkis talep hakkının bulunmadığı açıktır. Anılan bu husus karar düzeltme isteği üzerine bu defa yapılan inceleme sonucu anlaşıldığından bozma kararının 6. Paragrafında yeralan "...Bilindiği ve 4722 sayılı yasanın 17. maddesinde düzenlendiği üzere -Mirasçılık ve mirasın geçişi, mirasbırakanın ...... tarihinde yürürlükte olan hükümlere göre belirlenir- hükmü gereğince muris ...... 16.01.2003 tarihinde öldüğüne göre yeğenleri davacıların tenkis talep haklarının bulunduğu açıktır." cümlesi ile 7. paragraftaki "Hal böyle olunca; davacılar mirasbırakanı ...'ın eşi ... ...'...
Ancak, tenkis hesabının yapılması murisin adına olan tüm terekenin (temlik içi-temlik dışı) murisin ölüm tarihi itibariyle değerinin tespiti; gerek sabit tenkis oranının hesaplanması, gerekse ihlal edilen mahfuz hissenin belirlenmesi için zorunludur.Dosya içinde vasiyete konu 1 nolu parseldeki taşınmaz ile temlik dışı olup terekeye dahil olan 550 parsel nolu taşınmazın değeri hem Bayındırlık ve İskan Bakanlığı Yapı Yaklaşık Birim Maliyetlerine göre, hem de çevrede yapılan araştırma sonucu serbest alım rayiçlerine göre belirlenmiş, bilirkişi tenkis hesabında Bayındırlık ve İskan Bakanlığı Yapı Yaklaşık Birim Maliyetlerine göre belirlenen değeri esas almış ise de, davalı vekili davacının terekeye ve tenkis hesabına dahil 550 parseldeki taşınmazda bulunan ¼ hissesini 21.8.2008 tarihinde diğer mirasçı ...’ya 25.000 TL’ye sattığını, bu nedenle hesapta bu taşınmazın değerinin 100.000 TL olarak alınmasını talep etmiş, fakat bilirkişi davacı ile 3.cü kişi arasındaki sözleşmenin bu davada...
Davalıya yapılan tasarrufun tenkisine sıra geldiği takdirde tasarrufun tümünün değeri ile davalıya yapılan fazla teberru arasında kurulan oranda (SABİT TENKİS ORANI) tasarrufa konu malın paylaşılmasının mümkün olup olamayacağı (MK.564) araştırılmalıdır. Bu araştırma sonunda tasarrufa konu mal sabit tenkis oranında bölünebilirse bu kısımların bağımsız bölüm halinde taraflar adına tesciline karar verilmelidir. Tasarrufa konu malın sabit tenkis oranında bölünmezliği ortaya çıktığı takdirde sözü geçen 564. maddedeki tercih hakkı gündeme gelecektir. Böyle bir durum ortaya çıkmadan davalının tercih hakkı doğmadan davalının tercihinin kullanması söz konusu olamaz. Daha önce bir tercihten söz edilmişse sonuç doğurmaz....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ: TAPU İPTALİ VE TESCİL - TENKİS Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil- tenkis davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ......
Temyiz Sebepleri Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü itirazlara ek olarak davaya tenkis davası olarak devam etiklerini, nitekim 10.06.2019 tarihli beyan dilekçelerinde davaya tenkis davası olarak devam edeceklerini bildirdiklerini, Bölge Adliye Mahkemesinin gerekçesinin yerinde olmadığını, tenkis davası için hak düşürücü sürenin geçmediğini, tenkis koşullarının oluştuğunu ileri sürerek kararı temyiz etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, muris muvazaasına dayalı tapu iptal ve tescil olmadığı takdirde tenkis istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, Türk Medeni Kanunu'nun 560 ve 559 uncu maddeleri, 3. Değerlendirme 1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2....
Davalıya yapılan tasarrufun tenkisine sıra geldiği takdirde, tasarrufun tümünün değeri ile davalıya yapılan fazla teberru arasında kurulan oranda (SABİT TENKİS ORANI) tasarrufa konu malın paylaşılmasının mümkün olup olmayacağı araştırılmalıdır(TMK. md.564). Bu araştırma sonunda, tasarrufa konu mal sabit tenkis oranında bölünebilirse, bu kısımların bağımsız bölüm halinde taraflar adına tesciline karar verilmelidir. Tasarrufa konu malın, sabit tenkis oranında bölünmezliği ortaya çıktığı takdirde sözü geçen 564. maddedeki tercih hakkı gündeme gelecektir....
Davalıya yapılan tasarrufun tenkisine sıra geldiği takdirde tasarrufun tümünün değeri ile davalıya yapılan fazla teberru arasında kurulan oranda (Sabit Tenkis Oranı) tasarrufa konu malın paylaşılmasının mümkün olup olamayacağı (TMK m.564) araştırılmalıdır. Bu araştırma sonunda tasarrufa konu mal sabit tenkis oranında bölünebilirse bu kısımların bağımsız bölüm halinde taraflar adına tesciline karar verilmelidir. Tasarrufa konu malın sabit tenkis oranında bölünmezliği ortaya çıktığı takdirde sözü geçen 564. maddedeki tercih hakkı gündeme gelecektir. Böyle bir durum ortaya çıkmadan davalının tercih hakkı doğmadan davalının tercihinin kullanması söz konusu olamaz. Daha önce bir tercihten söz edilmişse sonuç doğurmaz....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ: TENKİS Taraflar arasında görülen tenkis davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar taraf vekillerince yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; KARAR- Dava, tenkis istemine ilişkindir....
Davalıya yapılan tasarrufun tenkisine sıra geldiği takdirde tasarrufun tümünün değeri ile davalıya yapılan fazla teberru arasında kurulan oranda (sabit tenkis oranı) tasarrufa konu malın paylaşılmasının mümkün olup olmayacağı (MK.md.506) araştırılmalıdır. Bu araştırma sonunda tasarrufa konu mal sabit tenkis oranında bölünebilirse bu kısımların bağımsız bölüm halinde taraflar adına tesciline karar verilmelidir. Tasarrufa konu malın sabit tenkis oranında bölünmezliği ortaya çıktığı takdirde sözü geçen 506. maddedeki tercih hakkı gündeme gelecektir....