Davalıya yapılan tasarrufun tenkisine sıra geldiği takdirde tasarrufun tümünün değeri ile davalıya yapılan fazla teberru arasında kurulan oranda (Sabit Tenkis Oranı) tasarrufa konu malın paylaşılmasının mümkün olup olamayacağı (TMK m.564) araştırılmalıdır. Bu araştırma sonunda tasarrufa konu mal sabit tenkis oranında bölünebilirse bu kısımların bağımsız bölüm halinde taraflar adına tesciline karar verilmelidir. Tasarrufa konu malın sabit tenkis oranında bölünmezliği ortaya çıktığı takdirde sözü geçen 564. maddedeki tercih hakkı gündeme gelecektir. Böyle bir durum ortaya çıkmadan davalının tercih hakkı doğmadan davalının tercihini kullanması söz konusu olamaz. Daha önce bir tercihten söz edilmişse sonuç doğurmaz....
Davalıya yapılan tasarrufun tenkisine sıra geldiği takdirde tasarrufun tümünün değeri ile davalıya yapılan fazla teberru arasında kurulan oranda (SABİT TENKİS ORANI) tasarrufa konu malın paylaşılmasının mümkün olup olamayacağı (MK.564) araştırılmalıdır. Bu araştırma sonunda tasarrufa konu mal sabit tenkis oranında bölünebilirse bu kısımların bağımsız bölüm halinde taraflar adına tesciline karar verilmelidir. Tasarrufa konu malın sabit tenkis oranında bölünmezliği ortaya çıktığı takdirde Medeni Kanunun 564. maddedeki tercih hakkı gündeme gelecektir. Böyle bir durum ortaya çıkmadan davalının tercih hakkı doğmadan davalının tercihinin kullanması söz konusu olamaz. Daha önce bir tercihten söz edilmişse sonuç doğurmaz....
Davalıya yapılan tasarrufun tenkisine sıra geldiği takdirde tasarrufun tümünün değeri ile davalıya yapılan fazla teberru arasında kurulan oranda (Sabit Tenkis Oranı) tasarrufa konu malın paylaşılmasının mümkün olup olamayacağı (TMK m.564) araştırılmalıdır. Bu araştırma sonunda tasarrufa konu mal sabit tenkis oranında bölünebilirse bu kısımların bağımsız bölüm halinde taraflar adına tesciline karar verilmelidir. Tasarrufa konu malın sabit tenkis oranında bölünmezliği ortaya çıktığı takdirde sözü geçen 564. maddedeki tercih hakkı gündeme gelecektir. Böyle bir durum ortaya çıkmadan davalının tercih hakkı doğmadan davalının tercihini kullanması söz konusu olamaz. Daha önce bir tercihten söz edilmişse sonuç doğurmaz....
Davacı tarafın kademeli talebi olan tenkis yönünden yapılan değerlendirmede ise; ilk derece mahkemesi tarafından murisin ölüm tarihi itibari ile terekesinin tespit edildiği, usulünce tenkis araştırmasının yapıldığı, tasarrufa konu malın sabit tenkis oranında bölünmezliğinin ortaya konulduğu, bu nedenle davalıların tercihlerini davacıya para ödemek şeklinde 12/12/2019 tarihinde kullandıkları, mahkemece en son değer tespitine yönelik 08/01/2021 tarihli bilirkişi ek raporu aldırılarak 29/10/2021 tarihli tenkis hesap bilirkişisi raporu uyarınca davanın kısmen tenkis talebi yönünden kabulüne karar verildiği görülmektedir. Yerel mahkeme kararında tenkis bedeline karar tarihi olan 21/12/2021 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar verildiği görülmektedir....
O zaman davalıdan tercihi sorulmak ve 11.11.1994 günlü 4/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca süratle dava konusu olup sabit tenkis oranına göre bölünemeyen malın, karar tarihine en yakın tarihteki rayice göre değeri belirlenmeli ve bu değerin sabit tenkis oranıyla çarpımından bulunacak naktin ödetilmesine karar verilmelidir. Mahkemece murisin vasiyetname tarihinde ehliyetli olmasından ötürü vasiyetnamenin iptali isteminin reddine tenkis istemi yönünden de vasiyet alacaklısı tapu maliki olmadığından tenkis isteminin de reddine karar verilmiştir. Mahkemece vasiyetnamenin iptali açısından yapılan araştırma ve değerlendirmeye göre red kararı isabetlidir. Ancak tenkis istemi yönünden mahkemece tenkis araştırması yapılmış 12/12/2019 tarihli tenkis bilirkişi raporunda davacıların saklı paylarının 1/12 olup saklı pay tecavüz değerinin davacı başına 6.735,80TL olduğu bilirkişi tarafından belirtilmiştir....
Davalıya yapılan tasarrufun tenkisine sıra geldiği takdirde tasarrufun tümünün değeri ile davalıya yapılan fazla teberru arasında kurulan oranda (SABİT TENKİS ORANI) tasarrufa konu malın paylaşılmasının mümkün olup olamayacağı (MK.564) araştırılmalıdır. Bu araştırma sonunda tasarrufa konu mal sabit tenkis oranında bölünebilirse bu kısımların bağımsız bölüm halinde taraflar adına tesciline karar verilmelidir. Tasarrufa konu malın sabit tenkis oranında bölünmezliği ortaya çıktığı takdirde sözü geçen 564. maddedeki tercih hakkı gündeme gelecektir. Böyle bir durum ortaya çıkmadan davalının tercih hakkı doğmadan davalının tercihinin kullanması söz konusu olamaz. Daha önce bir tercihten söz edilmişse sonuç doğurmaz....
HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ: TAPU İPTALİ VE TESCİL-TENKİS Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, tenkis davası sonunda ilk derece mahkemesince tapu iptali ve tescil talebi yönünden davanın reddine, tenkis talebi yönünden karar verilmesine yer olmadığına dair verilen kararın davacı vekili tarafından istinafı üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince, istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...’un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı miras payı oranında tapu iptali ve tescil, dava konusu bir parça taşınmaz yönünden ıslah yolu ile tenkis isteğine ilişkindir.Davacı, mirasbırakan babası ...'...
Davacı miras bırakanın davalı torunlarına yaptığı temlikler nedeniyle saklı payının zedelendiğini ileri sürerek, tenkis isteğiyle eldeki davayı açmıştır. Gerçekten de, tenkis (indirim) davası, miras bırakanın saklı payları zedeleyen ölüme bağlı veya sağlar arası kazandırmaların (teberru) yasal sınıra çekilmesini amaçlayan, öncesine etkili, yenilik doğurucu (inşai) davalardandır. Tenkis, davasının dinlenebilmesi için öncelikli koşul; miras bırakanın ölüme bağlı veya sağlar arası bir kazandırma işlemi ile saklı pay sahiplerinin haklarını zedelemiş olmasıdır. Bununla birlikte diğer koşulların yanında davanın süresinde açılması da zorunludur. Hemen belirtilmelidir ki, 743 sayılı Kanuni Medeninin 513.maddesi hükmünde öngörülen süreler zamanaşımı iken 01.01.2002 tarihinde yürürlüğe giren 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun aynı yasal düzenleme (tenkis davası) için öngördüğü süreleri 571.maddesi hükmüyle hak düşürücü süre olarak kabul edildiği görülmektedir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 10/12/2013 NUMARASI : 2012/467-2013/654 Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, tenkis davası sonunda, yerel mahkemece davanın (tenkis isteğinin), kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, ıslahla bir kısım taşınmazlar yönünden tenkis isteğine ilişkindir....
O zaman davalıdan tercihi sorulmak ve 11.11.1994 günlü 4/4 sayılı içtihadı birleştirme kararı uyarınca süratle dava konusu olup sabit tenkis oranına göre bölünemeyen malın, tercih hakkının kullanıldığı gündeki fiyatlara göre değeri belirlenmeli ve bu değerin sabit tenkis oranıyla çarpımından bulunacak naktin ödetilmesine karar verilmelidir.Somut olayda, mahkemece; tasarrufa konu malın sabit tenkis oranında bölünemezliği ortaya çıktığından, TMK 564.maddedeki tercih hakkı davalı vekiline sorulmuş, davalı vekili "bedel ödeyerek kullanma hakkını kabul etmediğini" belirtmiştir....