-K A R A R- Davacı vekili, ..., ...ve davalı ... arasındaki hukuki ilişkilerden kaynaklanan uyuşmazlığa yönelik Brüksel Ticaret Mahkemesi tarafından ... lehine verilen tazminat miktarının 23 Ağustos 2007 tarihli temlik anlaşması ile müvekkiline temlik edildiğini, müvekkilinin tenfiz talep etme hakkına sahip olduğunu, Brüksel Ticaret Mahkemesinin 5 Aralık 2003 tarihli kararı ile davalının işleyecek faizi ile birlikte 390.679,45 ABD Doları tazminat ödemeye mahkum olduğunu, bu kararın davalı tarafından temyiz edildiğini, ancak Brüksel Temyiz Mahkemesi tarafından temyiz isteminin süreden reddedildiğini, Brüksel Ticaret Mahkemesinin 27 Temmuz 2005 tarihli kararı ile de davalının 202.950,11 Euro tazminat ödemeye mahkum edildiğini, bu kararın da temyiz edilmeksizin kesinleştiğini, tenfiz şartlarının gerçekleştiğini ileri sürerek Belçika’da bulunan Brüksel Ticaret Mahkemesinin belirtilen her iki kararının da tenfizine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Sayılı dosyası üzerinden uygulandığını, müvekkil şirkete karar tarihinden itibaren 21 gün içerisinde toplam 41.840,40$ ve 3 aylık bakiye ile birleştirilmiş, yıllık %5 oranında hesaplanmış olan 41.840,40$' ın 04.05.2017 tarihinden itibaren ödemenin tam olarak yapıldığı tarihe kadar olan faizini ödemesine karar verildiğini, ayrıca müvekkil şirketin tahkime başvururken ödemiş olduğu 4.955,00 € tutarındaki masraf ve 4.350,00 € tutarındaki LMAA tescil bedelinin davalı tarafça müvekkil şirkete ödenmesine karar verildiğini, İşbu tenfiz davası söz konusu kararın tanıma ve tenfizine karar verilmesi talep ve dava etmiştir. Dava, deniz hukukundan kaynaklanan tanıma ve tenfiz davasıdır....
Mahkemece, uyulan bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, MÖHUK'un 54. maddesinde düzenlenen tenfiz şartlarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Dava, yabancı mahkeme kararının tenfizi istemine ilişkindir. 5718 sayılı MÖHUK’nun 50/1. maddesi hükmüne göre, yabancı mahkemelerden hukuk davalarına ilişkin olarak verilmiş ve o devlet kanunlarına göre kesinleşmiş bulunan ilamların ...’de icra olunabilmesi, yetkili Türk Mahkemesi tarafından tenfiz kararı verilmesine bağlıdır....
Sivil Hukuk Dairesinin 22 O 13/07 numaralı dosyasında 18/04/2008 tarihinde verilen kararın ve masraf tespit kararının kesinleştiğini ve tenfiz şartlarının oluştuğunu ileri sürerek, bu kararın ve masraf tespit kararının tenfizine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; yabancı mahkeme tarafından müvekkilinin savunma hakkının ihlal edildiğini, yabancı mahkeme kararının usulüne uygun şekilde kesinleşmediğini, bu nedenle kararın tenfiz edilemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir. İlk derece mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre; davacılar ..., Huri Göksu ve ... için ana para alacağına dair ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/728 esas ve 2011/265 karar numaralı ilamıyla yabancı mahkeme kararının tenfiz edilip kesinleştiği, bu davacılar yönünden ... 2....
Bu durumda hüküm velayete yönelik tenfiz isteğinin de kabulü gerekir. Gösterilen sebeple de değerli çoğunluğun kararlarının birinci bendine iştirak edilmemiştir....
nun düzenlemiş olduğu vasiyetnamenin açılıp okunması ve tenfiz memurunun atanması üzerine davacı vekili mirasçıların belirlenmesi amacıyla ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2004/1192 Esas sayılı dosyasında dava açmış ve bu dava dosyası aynı mahkemenin 2006/2436 Esas sayılı dosyası ile birleştirilerek yargılamaya 2006/2436 E. sayılı dosya üzerinden devam edilmiştir. Davacı Hazine tarafından hasımsız olarak açılan ve mirasçılık belgesi verilmesi istemini içeren ... 3. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2006/2436 Esasında kayıtlı dosyada verilen kararın vasiyeti tenfiz memuru tarafından temyizi üzerine Yargıtay 7....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tanıma ve Tenfiz Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davacı... Bölge Mahkemesi Asliye Hukuk Dairesinin 26 Haziran 2002 tarihli nafakaya ilişkin olarak verilen kararın tenfizine karar verilmesini istemiştir. Tenfiz dilekçesine, yabancı mahkeme ilamının o ülke makamlarınca usulen onanmış aslı ve onanmış tercümesi eklenmemiştir. (2675 Sayılı Kanunun 37.mad.) Mahkemece, davacıdan yabancı makeme ilamının onanmış aslı ve onanmış tercümesi istenip, eksikliğin giderilmesi ve sonucu itibariyle karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tanıma ve Tenfiz ... ile ... aralarındaki tanıma ve tenfiz davasının kabulüne dair ......
DAVA TÜRÜ : Tanıma ve tenfiz DOSYANIN DAİREYE GELİŞ TARİHİ:09.11.2015 K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık kira sözleşmesinden kaynaklanan tanıma ve tenfiz isteğine ilişkindir. Yargıtay Kanunu 14. maddesi uyarınca Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 22.01.2015 tarihli ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (6.) Hukuk Dairesi'nin görevine girmektedir. 11 Nisan 2015 tarihi itibariyle Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6644 sayılı Kanun'un 2. maddesi ile değişik 2797 sayılı Kanun'un 60. maddesinin 1. ve 3. fıkraları uyarınca dosyanın görevli daireyi belirlemek üzere HUKUK İŞBÖLÜMÜ İNCELEME KURULU'NA GÖNDERİLMESİNE, 13.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Görüldüğü üzere sözleşme, iki grup tenfiz engeli düzenlemiştir. Birinci gruptakiler davalı tarafından savunma olarak ileri sürülüp ispat edilmesi gereken tenfiz engelleri, ikinci gruptakiler ise mahkemece resen gözetilecek tenfiz engelleridir. Esasen tanıma ve tenfiz davalarında taraflar, maddi vakıaların yeniden tartışılmasını isteyemez ve tenfiz davasında mahkemece yapılacak inceleme, tanıma ve tenfiz engellerinin mevcut olup olmadığıyla sınırlıdır. Mahkeme, hakem kararının maddi hukuk yönünden isabetli olup olmadığı denetleyemez. Aleyhine tanıma ve tenfiz talep edilen taraf, ancak tenfiz şartlarının bulunmadığını (tenfiz engellerinin mevcut olduğunu) öne sürerek itiraz edebilir. Yani, uyuşmazlığın esasına ilişkin savunma sebeplerine dayanamaz ve bunlara ilişkin olarak delil gösteremez. Bu nedenlerle, davalı vekilinin hakem kararının esasına dair iddialarının dinlenmesi mümkün değildir....