"İçtihat Metni" Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi, ecrimisil ve savunma yoluyla getirilen temliken tescil istemli davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne, temliken tescil isteminin reddine ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, elatmanın önlenmesi-ecrimisil ve savunma yoluyla getirilen temliken tescil isteklerine ilişkindir. Davacı; kayden maliki olduğu 1743 parsel sayılı taşınmazın bir kısmına davalı tarafından ağaç dikmek ve tel çekmek suretiyle el atıldığını belirterek haksız elatmasının önlenmesine, ağaç, tel ve çitin kal’ine, dava tarihinden geriye dönük beş yıl için 1000-TL ecrimisilin iharname tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir....
Davalı, belediye imar müdürlüğü elamanlarının yer göstermesi sonucunda iyiniyetle yapı inşa ettiğini belirtip taşkın bölümün arsa bedeli karşılığında temliken tesciline karar verilmesini istemiştir. Davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar, Dairece; “....Gerçekten de; davalının maliki olduğu 45 parsel sayılı taşınmazda yer alan iki katlı binanın 65.48 m² lik bölümü ile tandır olarak nitelendirilen yapının 12.15 m²lik bölümünün davacıya ait parsele tecavüzlü olduğu keşif sonucu bilimsel verilere ve teknik usullere göre düzenlenen ve hükme yeterli olduğu anlaşılan bilirkişi raporu ile sabittir. Ancak, davalı savunma yoluyla taşkın bölümün arsa bedeli karşılığı temliken tescilini istemiş, davacı da bu isteğe karşı çıkmamıştır. Hemen belirtilmelidir ki, Türk Medeni Kanununun 725.maddesinde yer alan taşkın yapılarla ilgili düzenlemede koşullarının varlığı ve gerçekleşmesi halinde temliken tescil isteğinin karşılanacağı kabul edilmiştir....
Medeni Kanunu'nun 725. maddesine dayalı taşkın inşaat sebebi ile yapı malikine yönelik açılan elatmanın önlenmesi ve yıkım davasında savunma yoluyla temliken tescil istenebileceği halde, aynı yasanın 724. maddesinden kaynaklanan temliken tescil isteklerinin savunma yolu ile istenemeyeceği ve ayrı bir davanın konusunu teşkil edeceği gözetilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Davalının temyiz itirazları yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 5.019,67 .-TL. bakiye onama harcının temyiz eden davalıdadan alınmasına, 10.5.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Hukuk Dairesi İLK DERECE MAHKEMESİ : Kovancılar Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 02/03/2018 tarihinde verilen dilekçeyle çaplı taşınmazda mülkiyet hakkına dayalı elatmanın önlenmesi ve kal, davalı tarafından ise savunma yoluyla temliken tescil talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda davanın kabulüne, davalının temliken tescil isteminin reddine dair verilen 21/10/2020 tarihli hükmün Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesince istinaf yoluyla incelenmesi davalı vekili tarafından talep edilmiştir. Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince istinaf talebinin esastan reddine dair verilen kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya ve içeriği incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü. K A R A R Dava mülkiyet hakkına dayalı elatmanın önlenmesi ve kal, davalı tarafından savunma yolu ile temliken tescil istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ, YIKIM, TEMLİKEN TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, kayden paydaşı oldukları 144 ada 14 parsel sayılı taşınmazı davalıların haksız kullandıklarını ileri sürüp, elatmanın önlenmesine ve yapıların yıkımına karar verilmesini istemişlerdir. Davalılar, dava konusu taşınmaza uzun yıllar önce iyi niyetle yapılandıklarını, tapunun bir kısmının iptal edilerek davacıların adına daha sonra tescil edildiğini belirtip davanın reddini savunmuşlardır. Karşı davalarında ise, 14 parsel sayılı taşınmazdaki yapıların arsa değerinden fazla olduğunu, iyi niyetle kendi taşınmazlarına yapılandıklarını ileri sürüp taşınmazın TMK.nun 724. maddesi gereğince temliken adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir. Davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar, Dairece; “ temliken tescil davasının reddedilmesinde ve elatmanın önlenmesine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur....
Tapu maliki olan davalıların açmış oldukları el atmanın önlenmesi ve kal davası eldeki temliken tescil davası ile birleştirilmiştir. Mahkemece temliken tescil davasının reddine, birleştirilen elatmanın önlenmesi davasının kabulüne, fahiş zarar oluştuğundan bedeli ödendiğinde binaların davalı-karşı davacılara aidiyetine karar verilmiştir. Hükmü davalı-karşı davacılar vekili temyiz etmiştir. HUMK' nun 417. maddesinde hüküm verilirken yargılama giderlerinin davada haksız çıkan tarafa yükletileceği öngörülmüştür. Temliken tescil davası reddedildiğine göre davalı-birleşen davanın davacıları kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden harçlandırılmış değer üzerinden ve karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca lehlerine vekalet ücreti hükmedilmesi gerektiğinden hükmün bozulması gerekmiş ise de bu yön yeniden yargılama yapmayı gerektirmediğinden HUMK'nun 438/VII. maddesi uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir....
Mahkemece, elatmanın önlenmesi ve kal davasının kısmen kabul kısmen reddine, temliken tescil talebinin de kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, meni müdahale ve kal istemine ilişkindir. Mahkemece yapılan keşifte alınan bilirkişi raporunda; davalıya ait binanın davacıya ait taşınmaza taştığı tespit edilmiş, ancak bu taşmanın hukuki dayanağı bulunduğuna ilişkin bir değerlendirme yapılmamıştır. Dosya içerisindeki bilgi ve belgeler incelendiğinde ise; davalı tarafından temliken tescil istemi yönünden cevap süresi içerisinde ve harcı yatırılarak usulüne uygun açılmış bir dava veya süresinde ileri sürülmüş bir defii de bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece tapu iptali ve tescile yönelik hüküm kurulması doğru değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Yanlar arasında görülen elatmanın önlenmesi, yıkım ve temliken tescil davası sonunda, yerel mahkemece asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'nın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Asıl ve birleşen dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve yıkım, karşı dava ise temliken tescil isteğine ilişkin olup, mahkemece hükmüne uyulan bozma ilamı sonrasında asıl ve birleşen davanın reddine, karşı davanın kabulüne karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 07.02.2012 gününde verilen dilekçe ile müdahalenin önlenmesi ve eski hale iadesi, karşı dava ile temliken tescil istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine dair verilen 10.12.2013 günlü hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davalı-karşı davacı vekili tarafından istenilmekle tayin olunan 19.01.2016 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı-karşı davacı vekili Av. ...... ile karşı taraftan davacı-karşı davalı vekili Av. ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı....
nin dava dışı arsa sahibi ile yaptıkları sözleşme gereği yapmakta olduğu inşaattan 18. blok 3 nolu apart bölümünün davacıya satılıp, dairenin inşaatının süresinde teslim edilmemesi nedeniyle sözleşmenin feshi, ödenen bedelin iadesi, maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. Davalı ... ile ... İnş.Ltd.Şti. yüklenici, diğer davalılar emlak komisyoncularıdır. Davacı ile davalı ... ile ... İnş.Ltd.Şti. arasındaki ilişki alım-satım ilişkisi olup bu davalılar temliken satış taahhüdünde bulunmuşlardır. Davacı ile davalı ..., ve ... İnş.Eml.Turz.Nak.Paz.Tic.ve San.Ltd.Şti. (... Ltd.Şti.) arasındaki ilişki ise emlak komisyonculuğu sözleşmesinden doğmaktadır. Yanlar arasında eser sözleşmesi ilişkisi bulunmamaktadır. Uyuşmazlığın belirlenen bu niteliğine göre kararın temyizen incelemesi görevi Dairemize ait olmayıp Yargıtay Yüksek 13. Hukuk Dairesi'nin görev alanında kaldığından dosyanın anılan Daireye gönderilmesi gerekmiştir....