; 17.05.2010 tarihli ıslah dilekçesi ile de tapu iptali ve tescil isteminin reddi halinde ... parsel sayılı taşınmaz içinde kalan bina bölümü için 20.292,54TL, 71 parsel sayılı taşınmaz içinde kalan bina bölümü için de 7.895,45TL, bedelin Gelibolu Satış Müdürlüğü’nün 2005/14 sayılı dosyasındaki bedelden ödenmesini istemiştir....
Dava konusu taşınmaz 16/08/1972 tarihli kadastro tespiti ile köy tüzel kişiliği adına tescil edilmiş ve çapa bağlanmıştır. Yani dava konusu taşınmaz satıldığı tarihte hem köy tüzel kişiliğine ait olup, hem de davalı tarafından bina inşa edilmeden önce kadastro tespiti yapılarak çapa bağlanmıştır. Çaplı taşınmaza bina inşa edilmesi halinde ise iyi niyet iddiası dinlenemeyecektir. Açıklanan gerekçeyle, dava konusu taşınmaz yönünden davalının iyi niyetli olmadığı anlaşıldığından, TMK'nın 724. maddesi kapsamında tescil koşullarının gerçekleşmediği" gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü davacılar vekili temyiz etmiştir. Davanın yukarıda yazılı gerekçeler ile reddine karar verilmiş ise de, açıklanan gerekçede isabetsizlik bulunmaktadır....
a ait olduğu” şerhi verilerek, tapu kaydı nedeniyle davalı Kadıbükü Köyü Tüzel Kişiliği adına tespit ve hükmen tescil edilmiştir. Davacı ..., 4721 sayılı TMK’nın 724. maddesi gereğince temliken tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye temyiz karar harcının temyiz edenden alınmasına, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.06.2019 gününde oybirliği ile karar verildi....
tescil isteminde bulunmuştur....
ın rıza göstermesi sonucu dava konusu taşınmazın kendisine bırakılacağı inancı ile iyiniyetle bina ve eklerini inşa ettiğini, daha sonra babası ...'ın taşınmazı tapuda kardeşi ...'a devrettiğini ileri sürerek 14 parsel sayılı taşınmazda 2614,67 m2’lik yerin tapu kaydının iptali ile ifrazen adına tescilini, tescil mümkün olmadığı takdirde bina ve eklerinin kendisi tarafından inşa edildiğinin ve tarafına aidiyetlerinin tespitini istemiştir. Mahkemece, dava konusu 514 parsel sayılı taşınmazın 362,64 metrekarelik kısmı dışındaki bölümüne davalı ...'ın elatmasının önlenmesine, birleştirilen dosyada davacı ... tarafından dava konusu edilen temliken tescil talebinin evin ve zorunlu kullanım alanının yer aldığı 362,64 m2 lik kısım yönünden kabulüne, diğer eklentilerin bulunduğu kısım yönünden ise reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 27.11.2000 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali tescil, alacak istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 08.11.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, Türk Medeni Kanunun 724.maddesine dayalı temliken tescil, ikinci kademedeki istek ise arsa ve yapı bedelinin yarısının tahsiline ilişkindir....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin ... sayılı dosyasında, davacının tapu dışı haricen satın almaya dayalı olarak taşınmazın 1500 m2'lik kısmının tapusunun iptali ile adına tescili isteğinde bulunduğu, davalılar ... ve ... tarafından davanın kabul edildiği, dava konusu yerin imar kanunu hüküm ve yönetmeliğine göre ifrazı mümkün olmadığından davacının davasının reddine, tapu sicil müdürlüğü hakkındaki davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verildiği, hükmün taraflarca süresi içinde temyiz edilmemesi üzerine 10.3.1999 tarihinde kesinleştiği görülmüştür. Haricen satın alma hukuki nedenine dayalı olan bahsi geçen hüküm tarafları kesin hüküm nedeniyle bağlayıcıdır. Ancak, eldeki davada davacı davasını bu kez TMK'nun 724. maddesi gereğince temliken tescil hukuki sebebine dayalı olarak açmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 29.12.2014 birleştirilen dosyada 06.11.2015 gününde verilen dilekçeler ile asıl davada elatmanın önlenmesi, kal ve ecrimisil, birleştirilen davada temliken tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl davanın reddine, birleştirilen davanın kabulüne dair verilen 05.01.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı-birleştirilen dava davalısı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Asıl dava, elatmanın önlenmesi, kal ve ecrimisil, birleştirilen dava ise, Türk Medeni Kanununun 724. maddesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Mahkemece, asıl davanın reddine, temliken tescil şartları gerçekleştiğinden birleştirilen davanın kabulüne karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 10.03.2010 gününde verilen dilekçe ile taşkın bina yapımı nedeniyle tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 09.02.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, Türk Medeni Kanununun 725. maddesine dayalı tapu iptali tescil istemine ilişkindir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı temyiz etmiştir. Yasal ayrıcalıklar dışında, Türk Medeni Kanunu m. 684/1 ve 718/2 hükümlerine göre, arazinin mülkiyeti ve buna bağlı olan tasarruf hakkı o arazide kalıcı olmak koşuluyla yapılan şeyleri de kapsar....
Temyiz Sebepleri Davacılar-karşı davalılar vekili özetle; ecrimisil talebinin reddi ve karşı davanın kabulü kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalının iyiniyetli olarak kabulünün yerin olmadığını, kal masraflarının davacıya yüklenemeyeceğini, ecrimisil şartlarının vekil edenleri lehine oluştuğunu, davalılar-karşı davacılar tarafından müvekkillerine temliken tescil davasının açılamayacağını, muhdesat bedeline hükmedilemeyeceğini, tazminat talebinin taşınmazı sonradan edinen vekil edenlerine karşı ileri sürülemeyeceğini, kaçak, ruhsatsız ve müvekkilin kullanım amacına uygun olmayan bina ve ağaçların gerçek değeri üzerinden tazminata karar verilemeyeceğini ve nispi vekalet ücreti yerine maktu vekalet ücretine hükmedilmesinin de hatalı olduğunu ileri sürmüştür. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Asıl dava, el atmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil; karşı dava ise, temliken tescil ve tazminat isteklerine ilişkindir. 2....