Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında somut olaya gelince; Dava konusu 528 parsel sayılı taşınmaz 11.05.1982 tarihinde tapulama ile ...... adına tescil edilmiştir, daha sonra.......aşınmazı 09.08.2010 tarihinde davalı ...’a satmıştır. Bu arada davacı ise 1985 yılında yani çap kaydı oluştuktan sonra anılan taşınmaz üzerine ev ve ahır yapmıştır. Çaplı taşınmazlarda iyiniyet iddiası da ileri sürülemeyeceğinden, dolayısıyla temliken tescilin sübjektif unsuru olan iyiniyet unsuru gerçekleşmiş değildir. Bu nedenle TMK’nın 724. maddesi gereğince temliken tescil koşulları gerçekleşmediği gerekçesiyle reddi gerekirken mahkemece davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle yazılı şekilde reddi doğru görülmemiş ise de hüküm sonucu esas bakımından usul ve kanuna uygun olduğundan HUMK’nın 438/son maddesi gereğince hükmün gerekçesinin değiştirilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir....
Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 14.08.2013 gününde verilen dilekçe ile temliken tescil, 2. kademede tazminat talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 21.01.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, temliken tescil 2. kademede tazminat istemine ilişkindir....
Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 14.08.2013 gününde verilen dilekçe ile temliken tescil, 2. kademede tazminat talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 21.01.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, temliken tescil 2. kademede tazminat istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 12.04.2007 gününde verilen dilekçe ile temliken tescil, olmadığı takdirde tazminat, birleşen dosyada müdahalenin meni istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulüne dair verilen 03.06.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi asıl davanın davacıları tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Asıl dava, Türk Medeni Kanununun 724.maddesine dayalı temliken tescil, ikinci kademede ise malzeme bedellerinin tahsili taleplerine ilişkindir. Davalılardan ..., davayı kabul etmiş, diğer davalı ... iyiniyetli kayıt maliki olduğunu, kendisine karşı şahsi hak ileri sürülemeyeceğini, davanın reddini savunmuştur....
Mahkemece, elatmanın önlenmesi ve kal davasının kabulüne, birleştirilen temliken tescil davasının reddine karar verilmiştir. Hükmü, davalı karşı davacılar vekili temyiz etmiştir. Çaplı taşınmazda iyiniyet iddiası dinlenemiyeceğinden temliken tescil istemini reddi ile elatmanın önlenmesine karar verilmesi yerindedir. Ancak, yargılama sırasında davalı karşı davacı ... vefat etmiş ve davaya mirasçıları devam etmiş olduklarından hükmün mirasçılar adına kurulması gerekir ise de, bu husus kararın bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK’nın 438/7 maddesi gereğince hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle temyiz itirazının kabulü ile hüküm sonucunun 1. bendinin ikinci satırında yer alan ".... davalı ...'ın maliki olduğu..." ve "1-Davacı ...'ın davasının reddine" sözcüklerinin hükümden çıkarılarak yerine "davalı ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ..... tarafından, davalılar aleyhine 15.09.2003 gününde verilen dilekçe ile temliken tescil, olmadığı takdirde tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; temliken tescil davasının reddine dair verilen 06.02.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, Türk Medeni Kanununun 724.maddesine dayalı temliken tescil istemi ile açılmıştır. Davacı davaya konu taşınmazın belirli bir bölümünün ev yapılmak üzere kayınvalidesi ... .... tarafından kendisine bağış yoluyla verildiğini; tahsis edilen yer üstüne ev ve müştemilat yaparak, ikametgah olarak kullandığını, arsa üzerine yapılan bina değerinin zemin değerinden yüksek olduğunu ileri sürerek ev ve kullanım alanının iptali ile adına tescilini istemiştir....
Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle, kayden davacılara ait 11 ve 12 nolu parsel sayılı taşınmazlara davalıların haklı ve geçerli bir nedenleri bulunmaksızın haksız inşaat yapmak suretiyle elattıkları, her ne kadar taşkın inşaatta (TMK 725) savunma yoluyla temliken tescil isteğinde bulunulması mümkün ise de, ... Medeni Kanununun 724.maddesinden kaynaklanan haksız inşaat sebebiyle savunma yoluyla temliken tescil istenemeyeceği, ayrı bir davanın konusunu teşkil edeceği, diğer taraftan davalılardan ...,... paylarını satmışlarsa da satılan pay 5 nolu dava dışı parsele ilişkin bulunduğu ve satın alanın da bu parselde pay edindiği gözetildiğinde davaya dahil edilmesine de gerek bulunmadığına göre; davalıların temyiz itirazı yerinde değildir....
Somut uyuşmazlıkta mahkemece, davalı lehine 11.11.2013 tarihli bilirkişi raporunda davalıya ait sundurmanın 6m2 si ile 3m yüksekliğinde tel örgü olmak üzere tecavüze konu toplam 17.29 m2 yerin tesciline karar verilmiş ise de temliken tescile konu olacak taşınmaza yapılacak binanın sürekli, esaslı ve mütemmim cüz (tamamlayıcı parça) niteliğini taşıması gerekir. TMK'nın "taşınır yapılar" başlıklı 728. maddesinde kulübe, büfe, çardak, baraka ve benzeri yapıların taşınır yapı kapsamında bulunduğu belirtilmektedir. Fen bilirkişinin raporuna ekli krokide (A) ile ve kırmızı renkle gösterilen 17.29 m2 lik alanda “sundurma” ve “tel örgü” vasfındaki yapılar taşınmazın tamamlayıcı parçası niteliği taşımadığından temliken tescil istemine konu edilemez. Bu itibarla mahkemece asıl davanın yanında eski hale getirme talebinin de kabulüne, temliken tescil isteminin reddine karar verilmesi gerekirken belirtilen hususlar gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....
Birleştirilen davada ise temliken tescil isteyen davacı ... inşaatın üzerinden uzunca bir süre geçmesine rağmen davacıların ses çıkarmadığını belirterek taşkın yapının belirlenen arsa bedelinin iyiniyetli olduğu da gözetilerek davacıya ödenmesi koşuluyla kapsadığı bölümün adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Temliken tescil isteyen davacının mirasçılar arasında yapılan ifrazen taksimden sonra elatmanın önlenmesini isteyen davacıların taşınmazına tecavüzlü olarak inşaat yaptığı anlaşılmaktadır. Çaplı taşınmazlara taşkın inşaat yapılması halinde kural olarak iyiniyet iddiası dinlenmez. Ayrıca, dinlenen tanık beyanlarına ve tüm dosya kapsamına göre davacının tecavüzlü bina yaptırmadan önce kendisinden beklenen dikkat ve özeni gösterdiği kanıtlanamadığından temliken tescil isteminin reddi ile asıl davadaki elatmanın önlenmesi, kal talebi hakkında bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....
Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 05.03.2015 tarihinde verilen dilekçelerle elatmanın önlenmesi, ecrimisil ve kal, davalı vekilinin davacılar aleyhine 08.07.2019 tarihinde verdiği dilekçeyle temliken tescil talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda kısmen kabul, kısmen reddine dair verilen 30.10.2018 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi davalı vekili ve katılma yoluyla davacı vekili tarafından talep edilmiştir. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi'nce istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının HMK 353/1-b-2 maddesi uyarınca kaldırılmasına, el atmanın önlenmesi davasının kabulüne, ecrimisil isteminin kısmen kabul kısmen reddine, kal talebinin ve davalının temliken tescil talebinin reddine dair verilen kararın davalı vekili ve katılma yoluyla davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: KARAR I....