İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı-borçlular vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusunun şikayet olmaması sebebiyle duruşma açılmadan karar verilmesinin hukuki dinlenilme hakkının ihlali olduğunu, mahkemece gerçek kişi müvekkillerin ihtiyati haczin teminat karşılığında kaldırılmasını talep etmekte hukuki yararının bulunmadığı gerekçesinin hukuken yerinde olmadığını, ihtiyati haciz kararını veren mahkemece gerçek kişi yönünden ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmiş ise de kesin nitelikte bir karar olmadığını, o karara dayanılamayacağını, mahkemenin ihtiyati haczin kesin hacze dönüştüğü bu nedenle ihtiyati haczin teminat karşılığında kaldırılmasının söz konusu olamayacağı gerekçesinin yerinde olmadığını, vekile çıkartılan ödeme emrinin icra dosyasına iade edildiğini, borçlu şirkete yeniden icra müdürlüğünce tebligat çıkartıldığını, bu nedenle mahkemece şirket yönünden takibin kesinleştiği değerlendirmesinin yerinde olmadığını, hangi taşınmazların teminat olacağının dava...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından "..İİK'nin 266. maddesinde; “Borçlu, para veya mahkemece kabul edilecek rehin veya esham yahut tahvilat depo etmek veya taşınmaz rehin yahut muteber bir banka kefaleti göstermek şartı ile ihtiyati haczin kaldırılmasını mahkemeden isteyebilir. Takibe başlandıktan sonra bu yetki, icra mahkemesine geçer” hükmü yer almaktadır. Buradaki “..takip başladıktan sonra bu yetki icra mahkemesine geçer” hükmü gereği, tasarrufun iptali davasının davalısı konumundaki şikayetçi hakkındaki ihtiyati haciz kararının asıl takibin başlatıldığı icra dosyasında tatbik edilmesi nedeni ile teminat karşılığında ihtiyati hacizlerin kaldırılması isteminin icra mahkemesince değerlendirilmesi gerekir. Davacı aleyhine İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi'nce verilen ihtiyati haciz kararını infaz edilmiş olup ihtiyati haciz, icrai hacze dönüşecektir. Davacı vekili teminat mukabili ihtiyati hacizlerin fekkini istemiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından "..İİK'nin 266. maddesinde; “Borçlu, para veya mahkemece kabul edilecek rehin veya esham yahut tahvilat depo etmek veya taşınmaz rehin yahut muteber bir banka kefaleti göstermek şartı ile ihtiyati haczin kaldırılmasını mahkemeden isteyebilir. Takibe başlandıktan sonra bu yetki, icra mahkemesine geçer” hükmü yer almaktadır. Buradaki “..takip başladıktan sonra bu yetki icra mahkemesine geçer” hükmü gereği, tasarrufun iptali davasının davalısı konumundaki şikayetçi hakkındaki ihtiyati haciz kararının asıl takibin başlatıldığı icra dosyasında tatbik edilmesi nedeni ile teminat karşılığında ihtiyati hacizlerin kaldırılması isteminin icra mahkemesince değerlendirilmesi gerekir. Davacı aleyhine İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi'nce verilen ihtiyati haciz kararını infaz edilmiş olup ihtiyati haciz, icrai hacze dönüşecektir. Davacı vekili teminat mukabili ihtiyati hacizlerin fekkini istemiştir....
Mahkemece, tensip tutanağının 1. bendi ile, sunulan delillerle alacağın varlığı ve miktarının yaklaşık ispat kuralı uyarınca ispat edilemediği gerekçesiyle ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı istinaf başvurusunda bulunulmuş, Dairemizin 2018/1452-1049 sayılı kararı ile davacının istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir. Davacının yeniden ihtiyati haciz talebinde bulunması üzerine 29/4/2021 tarihli ara karar ile ihtiyati haciz talebinin kabulüne, davacının teminattan muaf olması nedeniyle teminat alınmasına yer olmadığına karar verilmiştir. Davalının teminat mektubu sunarak karara itiraz etmesi üzerine 26/5/2021 tarihli ara karar ile ihtiyati haciz kararının davalının sunduğu teminat mektubu üzerine konulmak suretiyle ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmiştir. Davalı vekilinin ihtiyati haczin kaldırılması talebi mahkemece 23/6/2021 tarihli ara karar ile reddedilmiştir....
DEĞERLENDİRME: İlk derece mahkemesince verilen "ihtiyati haczin hükümsüzlüğünün tespiti" kararının istek sahibi vekili tarafından, "ihtiyati haczin kaldırılmasının isteğinin reddi" kararının itiraz eden karşı taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dairemizce yapılan incelemede HMK.'nın 355. Maddesi gereğince aşağıdaki değerlendirmeler yapılmıştır: İstek sahibi vekilince "müvekkilinin yüklenici olarak karşı tarafa ait geminin bakım ve onarımını yaptığı, ancak buna dair hakediş alacağının ödenmediği, alacağın bir deniz alacağı olduğu, karşı tarafın söz konusu alacağı temin etmediği" iddiası ile, gemi üzerine ihtiyati haciz konulmasını istemiş, mahkemece önce gemi üzerine alacak miktarı kadar teminat karşılığında ihtiyati haciz konulmuş, daha sonra ise karşı tarafın isteği üzerine kendisi teminat yatırmak koşuluyla gemi üzerindeki ihtiyati haciz kaldırılarak yatırılan teminat üzerine ihtiyati haciz konulmuştur....
Şikayet İİK'nun 266. maddesi gereğince teminat karşılığında ihtiyati haczin kaldırılmasıdır. Takibe başlandıktan sonra bu konuda karar verme yetkisi icra mahkemesine geçer. Somut olayda; alacaklı tarafından takip başlatılmadan 09.01.2018 tarihinde 78.413,32 TL üzerinden ... 9. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2018/2 D. İş sayılı dosyasıyla ihtiyati haciz kararı alındığı, takip kesinleşmeden takipteki toplam borç miktarı olan 81.041,78 TL’yi karşılayacak tutarda 81.045,00 TL’nin borçlu tarafından nakit teminat olarak yatırıldığı görülmüştür. O halde; ilk derece mahkemesince verilen şikayetin reddi kararı yerinde olup, İİK'nun 266. maddesi uyarınca ihtiyati hacizlerin kaldırılması için ihtiyati haciz kararında belirtilen borç miktarı kadar teminat alınması yeterli iken, Bölge Adliye Mahkemesi’nin şikayet tarihi itibariyle dosya borcunun ulaştığı miktar üzerinden ödeme yapılması halinde ihtiyati haczin kaldırılmasının mümkün olduğuna dair gerekçesi isabetsizdir....
İlk derece mahkemesince 22.03.2023 tarihli ara karar ile davalı vekilinin talebinin kabulü ile 3.611.546,96 TL nakdi teminat mukabilinde dava konusu taşınmazın kaydına konulan ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verildiği görüldü. Ara kararı davalı T10 Şti. vekili istinaf etmiştir. Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 07.04.2022 tarihli, 2021/12136 Esas, 2022/4651 Karar sayılı ilamında ''Borçlunun, İİK'nun 266. maddesi uyarınca teminat karşılığında ihtiyati haczin kaldırılması istemiyle İcra Mahkemesine başvurduğu, Mahkemece, şikayetin kabulü ile ihtiyati haciz miktarı kadar teminat mektubunun icra dosyasına sunulmuş olması nedeniyle ihtiyati hacizlerin kaldırılmasına karar verildiği, alacaklı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun kabulü ile mahkeme kararının kaldırılarak istemin, Afyonkarahisar 2....
Tarafımızca sunulan 10.02.2022 tarihli dilekçe ile 09.02.2022 tarihli ara karar ile alınan ihtiyati haciz kararı kapsamında ihtiyati haciz tutarı olan 2.843.136,45 TL teminat mektubu karşılığında ihtiyati haczin kaldırılmasını talep edilmiştir. 11.02.2022 tarihli ara karar ile ihtiyati haciz kararının kaldırılması talebimizin kabulüne, mahkemenin 2020/243 esas dosyasında 09/02/2022 tarihli ara kararı ile Müvekkil adına kayıtlı araçlar ve taşınmaz mallar ile banka mevduat hesapları üzerine konulan ihtiyati haczin teminat mektubu sunulması karşılığında kaldırılmasına, İİK 266 uyarınca haczi teminat mektubu üzerine kaydırılmasına karar verilmiştir....
Her ne kadar davalı taraf borçlunun ihtiyati haciz için teminat yatırmadığını, kısmi ödemede bulunduğunu ileri sürmüş ise de; borçlu icra müdürlüğüne verdiği itiraz dilekçesinde açıkça ihtiyati haciz miktarı olan 266.500,00- TL'lik kısmı ödediklerini belirttiğinden ileri sürülen bu husus yerinde değildir. İhtiyati haczin kaldırılması için, gösterilecek teminatı takdir yetkisi mahkemeye ait olup, mahkemece, borcu karşılar tutarda nakit para ya da kesin ve süresiz bir teminat mektubu karşılığında ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmesinde hukuka aykırı bir yön mevcut değildir. HMK'nun 355. Maddesi kapsamında dairemizce resen dikkate alınması gereken herhangi bir kamu düzenine aykırılık da bulunmamaktadır. Dolayısı ile tarafımızca izah olunan bu gerekçelerle ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davalı tarafın istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b-1 maddesi uyarınca esastan reddine oy birliğiyle karar verilmiştir....
Maddesi uyarınca teminat karşılığı ihtiyati hacizlerin kaldırılması talebinin mahkemece reddine dair ara kararın istinafıdır. HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda; İİK'nın ihtiyati haczin kaldırılması başlıklı 266. maddesi ile "Borçlu, para veya mahkemece kabul edilecek rehin veya esham yahut tahvilat depo etmek veya taşınmaz rehin yahut muteber bir banka kefaleti göstermek şartı ile ihtiyati haczin kaldırılmasını mahkemeden isteyebilir. Takibe başlandıktan sonra bu yetki, icra mahkemesine geçer." düzenlemesi getirilmiştir. İhtiyati haciz talebinin reddine ilişkin karara karşı başvurulacak kanun yolu İİK'nın 258/3. maddesinde, ihtiyati haczin kabulüne ilişkin kararlara karşı başvurulacak kanun yolları ise aynı kanunun 265. maddesinde düzenlenmiş olup kanunda ihtiyati haciz kararının kaldırılması, değiştirilmesi ve düzeltilmesi halinde hangi yasa yoluna müracaat edileceği gösterilmemiştir....