Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

tek satıcılık hizmetine bağlı olarak sözleşme konusu ürünlerin tanıtımları için reklam harcaması yaptığı, sözleşmede alım taahhüdünün bulunmadığı, sözleşme süresi içinde mal alım cirosu gözetildiğinde davalılara iade işleminin % 8 civarında olduğu, kaldı ki davacının sözleşmedeki yükümlülüklerini yerine getirmediği ve/veya ihlaline yönelik sözleşme süresi içerisinde temerrüde düştüğünün davalılar tarafından ispat edilemediği, buna karşın davalılar tarafından tek satıcılık sözleşmesine konu olan ürünlerin sözleşme hükümlerine aykırı olarak son tüketiciye ve piyasaya arzının yapıldığının dosya kapsamıyla sabit olduğu, davacının sözleşmeyi feshinde ve sözleşmede düzenlenen cezai şartı istemekte haklı olduğu, tek satıcılık sözleşmesinin taraflarından olan gerçek kişilerin tacir olmadığından bahisle haklarında cezai şart yönünden tenkis hükümlerinin tatbiki doğru değil ise de, istinaf edenlerin sıfatı gözetilerek yalnızca bu hususa değinilmekle yetinildiği, hakimin takdir hakkını kullanarak...

    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2021/448 Esas KARAR NO:2021/908 DAVA:Tazminat (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ:19/07/2017 KARAR TARİHİ:09/12/2021 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı ile davalı arasında 16/03/2016 tarihinde ... ... Suyu ürünlerinin Avrupa Bölgesi genelinde satışı ve dağıtımının 5 yıl süre ile müvekkili davacıya söz konusu ürünlerin satışı hususunda münhasır yetki verildiğini, tek satıcılık ilişkii devam ederken, davalı şirket 17/08/2016 tarihinde tek satıcılık sözleşmesini tek taraflı olarak feshettiğini bildirdiğini, davalı şirketin fesih bildiriminde bulunduğu tarihten hemen bir gün sonra 18/08/2016 tarihinde başka bir firmaya sözleşmeye konu malları sattığını ve buna ilişkin fatura kestiğini, davalının tek satıcılık sözleşmesini haksız feshi nedeniyle ... 1....

      nın aynı zamanda davacı şirketin de hissedarı olduğu, yine davacı şirketin kurulduğu yıl olan 2006 yılından itibaren taraflar arasındaki ihtilafın çıktığı 2017 yılına kadar davalı ... tarafından üretilen ve ithal edilen tüm malların davacı aracılığıyla piyasaya sürüldüğü, bu şekilde davacı şirket ile davalı ... arasında bayilik yada tek satıcılık sözleşmesine benzer nitelikte bir sözleşme ilişkisinin kurulmuş olduğu kabulü gerektiği, tek satıcılık sözleşmesinin geçerliliği için yazılı olma şartının bulunmadığı, bu bağlamda davacı şirket ile davalı şirket arasında davalı tarafından üretilen ürünlerin Türkiye'de satışı hususunda süregelen bir şekilde tek satıcılık ilişkisinin kurulmuş olduğu, bu ilişkinin davalının iddia ettiği gibi normal bir alım satım ilişkisinden farklı olduğu, tek satıcılık ilişkisi yada acente ilişkisi için komisyon ücreti almanın gerekli olmadığı, kar ve zarar usulüne göre de tek satıcılık ilişkisinin kurulabileceği, bu kapsamda davacı şirket ile davalı ... arasında...

        Bu durumda dosya içeriğine, temyizin kapsamına, uyuşmazlığın tek satıcılık sözleşmeden kaynaklı cezai şart alacağının tahsili istemine ilişkin bulunmasına göre temyiz inceleme görevi ... Kanunu'nun .... maddesi ve Başkanlar Kurulu Kararı uyarınca ... .... Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Yukarıdaki yasal düzenleme de dikkate alındığında dosyanın görevli ... .... Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE ........2018 gününde oy birliğiyle karar verildi....

          Hukuk Dairesi'nce verilen 08.09.2022 tarih ve 2020/1681 E- 2022/1055 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: Dava, tek satıcılık sözleşmesinden kaynaklı hakka dayalı olarak şimdilik 1.500,00 TL maddi tazminatın tahsili istemine ilişkindir.Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. 6100 sayılı HMK’nın “Temyiz Edilemeyen Kararlar” başlığını taşıyan 362/1-a maddesiyle, Bölge Adliye Mahkemelerince verilen ve miktar veya değeri 40.000,00 TL’yi geçmeyen davalara ilişkin olarak verilen kararlara karşı temyiz kanun yoluna başvurulamayacağı hüküm altına alınmıştır. Bu miktar, karar tarihi olan 08.09.2022 tarihi itibariyle 107.090,00 TL’dir....

            Taraflar arasında 25.06.1985 tarihli tek satıcılık sözleşmesi sözleşmesi imzalananmıştır....

              İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili, mahkemece vakıa tespitinde hatalı değerlendirme yapıldığını, taraflar arasında müvekkilinin Haiti sınırları içerisinde tek satıcı, davalı tarafın ise sağlayıcı olduğu bir tek satıcılık ilişkisi mevcut olup, taraflar arasındaki uyuşmazlığın bu sözleşmenin davalı tarafça feshedilmesi sonucu ortaya çıktığını, açtıkları davanın, taraflar arasındaki tek satıcılık sözleşmesinin davalı tarafça feshedilmesi sebebiyle müvekkilinin ticari hayatının ve müşterileri nezdindeki ticari itibarının zedelenmesinden doğan manevi tazminat istemi ve TTK'nın 122. maddesinde düzenlenmiş portföy tazminatı isteminden ibaret olduğunu, denkleştirme isteminin, TTK'nın 122. maddesinde düzenlendiğini, maddenin 5. fıkrasının “Bu hüküm, hakkaniyete aykırı düşmedikçe, tek satıcılık ile benzeri diğer tekel hakkı veren sürekli sözleşme ilişkilerinin sona ermesi hâlinde de uygulanır” şeklinde bulunduğunu, tek satıcılık sözleşmesindeki denkleştirme istemi, TTK'nın 122...

                Mahkemece verilen temyize konu kararda icra takibine konu alacağın yetkili satıcılık sözleşmesinden kaynaklanan komisyon alacağı ile mal ve hizmet satımından kaynaklandığı tespiti yapılarak, TBK’nın 89. maddesine göre para borçlarında ifa yerinin alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinin İstanbul olduğu, yetkisiz icra dairesinde takip yapıldığı gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir. Ancak bozma kararında da belirtildiği üzere taraflar arasındaki ilişki yetkili satıcılık sözleşmesinden değil, cari hesap ilişkisinden kaynaklandığı ve ayrıca davacının yerleşim yerinin İstanbul – Anadolu olduğu gözetilmeksizin yazılı şekilde davanın usulden reddi doğru olmamış ve kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 26/04/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin 2001 yılından 15.2.2006 tarihine kadar davalı firmanın ürettiği iş makinelerinin tanıtım ve pazarlaması hususunda çalıştığı ve bu süre içinde tek satıcı olarak görev yaptığını, ancak davalının 15.02.2006 tarihli mektubu ile tek taraflı olarak bu çalışmayı fesh ettiğini, oysaki bu süre zarfında müvekkilinin davacı firmanın ürünlerini Türkiye’de tanıttığını, pazarının oluşmasını ve genişlemesini sağladığını, tek satıcı olarak davalının ürünlerini sattığını, ancak davalı firmanın müvekkili şirketten ayrılan bir elamanla çalışmaya başlayıp, bu nedenle tek satıcılık sözleşmesini fesh ettiğini belirterek, müvekkilinin haksız fesih nedeni ile uğradığı zararının tazminini talep ve dava etmiştir....

                    CL-2019-000119 numarası ile “In The High Court Of Justice Business And Property Courts Of England And Wales Queen’s Bench Division Commercial Court” mahkemesinde görüldüğünü, yargılama sırasında davalının satış protokolü ve özellikle satış protokolünün tek satıcılık hükümlerine aykırı davrandığının ve aynı pazarda ...’nun izni olmadan üçüncü kişilere satış yapıldığı ve bu aykırılığın yıllarca devam ettirildiğinin anlaşıldığını, İngiltere'de görülen yargılama sırasında sözleşmenin dava dışı temlik eden ... ve ... tarafından haklı nedenle sona erdirildiğini, İngiliz Mahkemesince taraflar arasındaki 19/12/2005 tarihli sözleşmenin tek satıcılık hakkı tanıdığının kabul edildiğini, ancak bu hükmün Nisan 2013 tarihinde tadil edildiğini ve münhasır tek satıcılık hakkının kaldırıldığına hükmedildiğini, müvekkili şirket ile dava dışı ......

                      UYAP Entegrasyonu