Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müşterek ve müteselsil borçlulukta teminat verme yükümlülüğünün her bir borçlu için ayrı değerlendirilmesi gerektiğini, tehiri icra kararının ancak teminat yatıran borçlular bakımından verilebileceğini, teminat yatırmayan borçlu bakımından takibin devam edeceğini, teminat yatırmayan borçlunun diğer borçlu tarafından yatırılan teminattan faydalanamayacağını, salt istinaf mahkemesi tarafından tehiri icra kararı verilmiş olmasının sunulan teminatın yerinde olduğu sonucunu doğurmayacağını, bu durumda icra müdürlüğünce haciz taleplerinin reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğu gibi ilk derece mahkemesince takibin devamına karar verilmesi gerekirken şikayetin reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; tehiri icra kararı alınan ilamın bozulması ile takibin İİK 40. maddesi gereğince olduğu yerde durduğunu, bu nedenle artık tehiri icra kararının hükmünün kalmadığını ve teminat gösterme gereğinin de kalmadığını, tehiri icra kararının ilk karar için olduğunu, bozmadan sonra etkili olmayacağını, bozmadan sonraki kararla ilgili herhangi icra emri veya muhtıra gönderilmediğini, herhangi bir taşınmaz haczi de konmadığını, ancak icra dairesince taraflarına haciz konmuş gibi 103 muhtırası gönderildiğini, ikinci karar için tehir-i icra alınmamış olmasının, teminat gereğince haciz konulan taşınmazlardaki hacizleri normal hale getirdiğini ve hacizlerin İİK 106- 110. maddeleri gereğince düştüğünü, mahkemece bozma ilamı dikkate alınmayarak İİK 36. maddenin yorumunda hataya düşüldüğünü, tehiri icra kararı almak için taşınmazların mecburen teminat gösterildiğini, açık rıza bulunamadığını ve meskeniyet şikayetinden vazgeçmiş sayılmayacağını...
İcra Hukuk Mahkemesi’nde açtıkları istihkak davası sonucunda verilen 2011/481–749 sayılı ilamın alacaklı tarafından icra takibine konu edildiğini, ancak bahsi geçen ilamı temyiz ettiklerini, teminat karşılığında tehiri icra kararı aldıklarını, ortada muaccel bir alacağın bulunmadığını, muhafaza tehdidi altında dosya borcunu yatırmak zorunda kaldıklarını belirterek usul ve yasaya aykırı ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir....
İcra Hukuk Mahkemesinin yaptığı kıymet takdir bedeli olduğunu, bu bedelin yeterli görülerek tehiri icra talebinin kabul edildiğini, müvekkilinin icra dosyasındaki borcunun 3 katı tutarında fazla teminat yatırarak icrayı erteleme kararı aldığını, yatırılan teminata ve tehiri icra alınmasına rağmen haciz konulmasına devam edildiğini, hacizlerin kaldırılmasına ilişkin taleplerinin icra müdürlüğünce reddedildiğini ve yaptıkları itirazın da mahkemece reddedildiğini, taşkın hacizlerin kaldırılmamasının tehiri icranın ruhuna ve amacına aykırı olduğu gibi yasal dayanağının olmadığını, müvekkilinin engelli kooperatifi olduğunu, gerektiği gibi çalışma koşullarının taşkın hacizler nedeniyle kısıtlandığını, müvekkilinin mal varlığında dilediği gibi tasarrufta bulunamayacağı halde tehiri icra için teminat istenildiğini ve hacizlerin kaldırılmadığını, bu nedenle ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklılar tarafından ilama dayalı olarak başlatılan icra takibinde, borçlunun icra mahkemesine yaptığı başvuruda,takibe dayanak ilamın tehiri icra istemli olarak temyiz edildiği, dosya alacağına yetecek miktarda teminat mektubunun ibraz edilmesi nedeniyle daha önce haciz konulan taşıt ile taşınmazın üzerindeki haczin kaldırılmasının talep edildiği, mahkemece; teminat mektuplarının icra takip dosyasına sunulduktan sonra mehil vesikası verilmesi ve tehiri icra kararının sunulması sadece takibi olduğu yerde durduracağından ve de takibin evveliyatında yapılan hacizleri kaldırmayacağından...
müzekkere yazılarak teminat mektubunun paraya çevrilmesinin istendiğini, davalı Borçlu vekili tarafından 14/07/2021 tarihinde Bölge Adliye Mahkemesi'nden 14/07/2021 tarihli tehiri icra kararı alarak dosyaya sunduğunu, bunun üzerine teminat mektubunun paraya çevrilmesi kararından dönen İcra Müdürlüğü Tehiri İcra kararını kabul ettiğini, İcra İflas Kanunu'nun 36 maddesi gereğince yapılan işlemin hatalı olduğunu beyan ederek şikayetlerinin kabulü ile Tavşanlı İcra Müdürlüğü'nün 2021/63 Esas sayılı dosyasında İcra Müdürlüğü'nün teminat mektubunun paraya çevrilmesine yönelik karardan dönerek Tehiri icra kararını kabul etmesi ve teminat mektubunun paraya çevrilmesinden vazgeçmesine yönelik kararının kaldırılmasına, teminat mektubunun paraya çevrilmesine, bedelin alacaklıya ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Mahkemece ilk takip dosyasında tehiri icra kararı teminat miktarının tespiti amacıyla, İcra Müdürlüğü'nce yapılan hesaplamada icra inkar tazminatı, ilam vekalet ücreti ve yargı gideri adı altında bir kalemin bulunmadığından bahisle itirazın reddine karar verilmiş, borçlu vekilince hüküm temyiz edilmiştir. .........2011/6711 Esas sayılı takip dosyasında; borçlu 04.04.2013 tarihinde ilamı sunarak, ilamın tehiri icra istemli temyiz ettiğini belirterek tehiri icra kararı sunmak üzere mehil talebinde bulunması üzerine, İcra Müdürlüğü'nce dosya hesabı yapılmış ve hesap edilen toplam 53.200 TL banka teminat mektubu olarak dosyaya sunulmuştur. Şikayet konusu edilen takip dosyasında istenilen miktara yakın 14.582,94 TL'nin masraf adı altında bu hesaplamada yer aldığı görülmektedir. ..........
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı vekilince teminatın nakde çevrilmesinin 19.08.2021 tarihinde talep edildiğini, aynı tarih, aynı saatte taraflarınca tehiri icra kararının UYAP üzerinden dosyaya sunulduğunu, alacaklı vekilinin dava dilekçesinde sanki tehiri icra kararının dosyaya hiç sunulmamış gibi gösterdiğini, alacaklının talebi tensip zaptı ile karara bağlanmadan önce dosyaya sunulduğunu, talebin icra dairesince değerlendirilerek karara bağlanacağı aşamada tehiri icra kararının dosyaya sunulması durumunda İcra Dairesinin teminat mektubunun nakde çevrilmesi kararının tehiri icra kararını tanımamak anlamına geleceğini, 90 günlük mehil süresinin tehiri icra kararının hükümden düşürülmesi süresi olmadığını, borca yeter teminatın varlığı sebebiyle haciz/bloke/satış gibi taleplerinin bu süre içerisinde alacaklının teminat mektubunu nakde çevirme talebini engellediğini, 90 günlük mehil süresinin dolmasının tehiri icra kararını kendiliğinden hükümden düşürmeyeceğini, davanın reddini...
İş Mahkemesi'nin 22.01.2015 tarih ve 2013/776 E. - 2015/34 K. sayılı ilamına dayalı olarak başlatılan ilamlı icra takibinde, alacaklının talebi ile icra müdürlüğünce düzenlenen 06.5.2015 tarihli müzekkere ile borçluya ait gemilere haciz konulduğu ve seferden men edildiği, dayanak ilamın borçlu şirket tarafından tehiri icra talepli olarak temyiz edildiğine dair dilekçe ve dosya borcu olan 107.034,09 TL tutarında banka teminat mektubu sunulması üzerine, icra müdürlüğünce 19.6.2015 tarihinde mehil vesikası düzenlendiği anlaşılmıştır....
İcra müdürlüğü 2019/10075 sayılı dosyasında müvekkiline karşı ilamlı takip başlatıldığını, icra dairesinden mehil vesikası talep edildiğini, 24/04/2017 tarihinde 105.000,00- TL tutarındaki mehil vesikasını sunduklarını, Yargıtay'dan tehiri icra kararı talep edildiğini, Yargıtay'ın ilgili dairesinin icra hukuk mahkemesi kararlarına karşı tehiri icra kararı verilemeyeceğinden bahisle 27/04/2017 tarihinde taleplerini reddettiğini, ilamın onanması ile birlikte dosyaya sunulan teminat mektubunun paraya çevrildiğini, mektup karşılığının 14/02/2020 tarihinde alacaklıya ödendiğini, icra müdürlüğünce müvekkiline bakiye borç muhtırası tebliğ edildiğini, bu muhtıranın iptali ve dosyanın infazen kapatılması gerektiğini, alacaklının dosya borcunun mehil vesikasının süre yönünden bitiş tarihinden sonra dahi tahsil edebilecekken dosyayı işlemsiz bırakarak faiz yürümesine neden olduğunu, teminat mektubu sahibi bankanın her zaman borcu ödeyebilecek konumda olduğundan aradan geçen yıllar boyunca borca faiz...