Mahkemece, maddi tazminat isteminin reddine, manevi tazminat isteminin ise kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, işletmekte olduğu Go Kart işyerini davalının kardeşi ile ortak olması nedeniyle davalıya karşı rakip olduğunu düşünerek husumet beslediğini, bu husumet nedeniyle ... davacıya gönderilen hakaret ve tehdit içerikli yazıları kaldırmasını istediğini, ancak davalının ... hakaret ve tehdit ettiğini, davalının işyerine gelerek hakaret ve tehditlerine devam ettiğini, davalının eylemlerini göz yaşartıcı sprey sıkmak suretiyle durdurduğunu, kendisini yaralamaya teşebbüs, hakaret ve tehdit ettiğini belirterek maddi ve manevi tazminat istemiştir. Davalı, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur....
İSTİNAF NEDENLERİ : Davalı istinaf dilekçesinde özetle; davacı amcasının kendisine babasından kalan yerleri devamlı sürmek suretiyle kendisini tahrik ettiği, davacıyı tehdit etmediği, ekonomik durumu iyi olmadığı için hükmedilen manevi tazminat miktarının fazla olduğunu beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddini istemiştir. İSTİNAFA CEVAP : Davacı vekili istinafa cevap vermemiştir. G E R E K Ç E Uyuşmazlık, tehdit haksız fiili nedeni ile manevi tazminat isteğine ilişkindir. Türk Borçlar Kanunu'nun 49. maddesi gereğince kasten veya taksirle başkasına zarar veren bu zararı gidermekle yükümlüdür. Kişilik hakları zedelenenler aynı kanunun 58. maddesi gereğince manevi tazminat isteyebilirler....
Ceza mahkemesince, seni camdan atarım ifadesi tehdit olarak değerlendirilmiştir. Yukarıda belirtildiği üzere hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararların hukuk hakimini bağlamayacağı hususu da nazara alınarak, tehdit olarak kabul edilen ifadenin taraflar arasındaki tartışma esnasında fevren söylendiği, bu doğrultuda tehdit kapsamında kalmadığı gözetilmeden, tehdit nedeniyle talep edilen manevi tazminat isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçeyle kısmen kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş; hükmün, bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen kararın, yukarıda (2) numaralı bentte gösterilen nedenle davalı yararına BOZULMASINA, davalının diğer temyiz itirazlarının ilk bentte açıklanan nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 11/11/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 23/01/2012 gününde verilen dilekçe ile hakaret ve tehdit eylemleri sebebiyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 21/04/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, hakaret ve tehdit eylemleri sebebiyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili; davalının müvekkiline yönelik hakaret ve tehdit eylemlerini gerçekleştirdiğini, bu eylemler sebebiyle davalı hakkında ceza yargılaması yapıldığını, yaşanan olay sebebiyle müvekkilinin büyük üzüntü duyduğunu belirterek oluşan manevi zararın davalıdan tazminini talep etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur....
Dosyamızda ise tehdit suçundan kesin nitelikte verilen bir mahkumiyet kararı vardır ve artık bu kararın bağlayıcı olduğunun kabulü gerekir. Kesin nitelikte olan ceza mahkemesi kararı ile artık tehdit niteliğindeki haksız fiilin sabit olduğu, bu eylem nedeniyle davacının kişilik hakların zarar gördüğü, manevi tazminat koşulların oluştuğu, her ne kadar hakaret yönünden verilen hüküm kesinleşmemiş ise de, davalı tarafından mail yoluyla ve Facebook'tan gönderilen mesaj içerikleri ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davalının mail adresinden ve Facebook'tan mesajlar göndermek suretiyle davacıya hakaret ettiği sabit olduğundan davacının davalının eylemi nedeniyle kişilik haklarının zedelendiği ve manevi tazminat koşullarının gerçekleştiği anlaşılmıştır. Kişilik hakları saldırıya uğrayan kimse Türk Borçlar Kanunu’nun 58. maddesi hükmü uyarınca manevi tazminat adı altında bir miktar para ödetilmesini isteyebilir....
C.. aleyhine 16/01/2013 gününde verilen dilekçe ile kişilik haklarının ihlali nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 28/02/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, kişilik haklarının ihlali nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Yerel mahkemece davanın reddine karar verilmiş; karar davacı tarafından temyiz olunmuştur. Davacı, davalının kendisini tehdit etmesi nedeni ile ceza mahkemesinde ceza aldığını belirterek uğramış olduğu manevi zararın tazminini talep etmiştir. Davalı, ceza mahkemesinde hükmün açıklanmasının geri bırakıldığını, tehdit etmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir....
İlk derece mahkemesi kararına karşı davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup dilekçesinde özetle; davalının tehdit ve hakaret eylemlerinin sürekli tekrarlandığını, davalın farklı zamanlardaki bu eylemleri nedeniyle 2 kez şikayetçi olduğunu bu nedenle davalı hakkında İslahiye 1 ve 2. Asliye Ceza Mahkemelerince davalının hakaret ve tehdit eylemleri sabit görülerek mahkumiyetine dair karar verildiğini, davalının eylemlerinin sürekliliği göz önüne alındığında mahkemece hükmedilen manevi tazminat miktarının az olduğunu, bu nedenle kararın kaldırılmasını talep etmiştir. İstinaf incelemesi HMK 355. maddesi gereğince ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılmıştır. Dava, hakaret ve tehdit nedeniyle uğranılan manevi tazminat istemine ilişkindir. Türk Borçlar Kanunu’nun 58. maddesi (818 sayılı BK 49. maddesi) hükmüne göre kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminata hükmedilmesini isteyebilir....
Davacı, davalının davaya konu beyanları nedeniyle ceza mahkemesinde tehdit ve hakaret suçundan cezalandırıldığını belirterek 30.000,00 TL manevi tazminat talep etmiştir. Davalı, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, davalının davacıyı tehdit edip hakaret etmesi nedeniyle davacının kişilik haklarının ihlal edildiği gerekçesiyle 10.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınmasına karar verilmiştir. Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminat ödetilmesini isteyebilir. Yargıç, manevi tazminatın tutarını belirlerken, saldırı oluşturan eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Tutarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel durum ve koşulların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde nesnel (objektif) olarak göstermelidir....
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, ceza mahkemesinde basit tehdit eyleminden ceza kararı verildiğini, kararın kesinleştiğini, her bir eylem için ayrı tazminata hükmedilmemesi gerektiğini, hükmedilen manevi tazminat miktarının fazla olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Davalının haksız fiil niteliğinde bir eylemi bulunup bulunmadığı, davacı yararına manevi tazminat ödetilmesi koşullarının oluşup oluşmadığı oluştuysa hükmedilen manevi tazminat tutarının uğranılan manevi zararı giderme amacına uygun olup olmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır. DELİLLERİN TARTIŞILMASI, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, hakaret ve tehdit eylemleri nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir....
Hakaret eylemlerinin karşılıklı olması manevi tazminat isteminin tümden reddedilmesi için yeterli olmayıp sadece tazminat tutarının belirlenmesinde etkili olabilecek bir olgudur. Diğer yandan, davalının tehdit eylemi nedeniyle cezalandırılmasına ilişkin ceza mahkemesi kararı, Borçlar Yasası'nın 53. maddesi gereğince hukuk yargıcı yönünden bağlayacağı olup davacı yararına manevi tazminat takdirini gerektirir. Yerel mahkemece açıklanan olgular gözetilerek davacı yararına uygun bir tutarda manevi tazminat takdir edilmesi gerekirken, olaya uygun olmayan gerekçe ile isternin tümden reddedilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir....