Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece dinlenen tanık beyanları ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek davacı kocanın tam kusurlu davalı kadının ise kusursuz olduğunun tespit edilmesi nazara alındığında; hiç kimsenin kendi kusuruna dayanarak dava açamayacağı ve davalının kusurunun ispatlanamadığına göre davacı kocanın açtığı boşanma davasının reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır. 2- Mahkemece davacı karşı davalı kadının açtığı tedbiren velayet davasında müşterek çocuğun velayeti davalı babaya verilmiş ise de davalı kocanın bu davaya yönelik velayet talepli bir davasının bulunmadığı halde müşterek çocuğun velayetinin davalı babaya verilmesi usul ve yasaya aykırı olup dosya kapsamında bulunan SİR ve müşterek çocuğun beyanı dikkate alındığında davacı kadının tedbiren velayet davasının reddi gerekir. 3- Davalı kocanın başka bir bayanla birlikte yaşadığı dikkate alındığında davacının ayrı yaşamada haklı olup kendi adına önlem nafakası talep edebileceği, müşterek çocuğun babası ile birlikte...

Mahkemece dinlenen tanık beyanları ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek davacı kocanın tam kusurlu davalı kadının ise kusursuz olduğunun tespit edilmesi nazara alındığında; hiç kimsenin kendi kusuruna dayanarak dava açamayacağı ve davalının kusurunun ispatlanamadığına göre davacı kocanın açtığı boşanma davasının reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır. 2- Mahkemece davacı karşı davalı kadının açtığı tedbiren velayet davasında müşterek çocuğun velayeti davalı babaya verilmiş ise de davalı kocanın bu davaya yönelik velayet talepli bir davasının bulunmadığı halde müşterek çocuğun velayetinin davalı babaya verilmesi usul ve yasaya aykırı olup dosya kapsamında bulunan SİR ve müşterek çocuğun beyanı dikkate alındığında davacı kadının tedbiren velayet davasının reddi gerekir. 3- Davalı kocanın başka bir bayanla birlikte yaşadığı dikkate alındığında davacının ayrı yaşamada haklı olup kendi adına önlem nafakası talep edebileceği, müşterek çocuğun babası ile birlikte...

DAVA TÜRÜ : Tedbiren Velayet-Tedbir Nafakası-Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından, her iki boşanma davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 218.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi.03.02.2020 (Pzt.)...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Geçici Velayetin Düzenlenmesi ve Bağımsız Nafaka Davası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı kadın dava dilekçesinde müşterek çocuk ile birlikte kendisi içinde tedbir nafakası (TMK m.197) ve tedbiren velayetin düzenlenmesi talebinde bulunmuş, mahkemece kadının ayrı yaşamakta haklılığını kanıtlayamadığı gerekçesiyle bu talep reddedilmiştir. Tüm dosya kapsamı ve toplanan delillerden, davalı erkeğin annesinin "artık kızınızı istemiyoruz götürün dediği, davalının da bunun üzerine annemin istemediğini bende istemem" diyerek ayrı yaşamaya sebebiyet verdiği anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu olaylara göre davacı kadın ayrı yaşamakta haklıdır....

      yiyecek alarak ve harçlıklarını vererek okula bıraktığını, davacının okula gelerek çocukları okul çıkışından önce aldığını, 40 günden fazla çocuklarını göstermediğini, sonuç olarak evden hakaretler ile kovulduğunu, sorumluluklarını yerine getiren bir baba olduğunu, buna rağmen davacının nafaka ve velayet davası açtığını, hakkaniyete aykırı olarak açılan tedbir nafakası ve velayet davasının reddine karar verilmesini, boşanma davası sonuçlanıncaya kadar müşterek çocukların velayetinin ortak olarak devamının sağlanmasını talep etmiştir....

      DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Tedbiren Velayet ve Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından, tedbiren velayet davasının ve kendi yönünden talep ettiği nafakaların reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-davalı kadının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı-davalı kadının dava dilekçesiyle kendisi için talep ettiği nafaka, bağımsız tedbir nafakası davası (TMK m. 197) niteliğinde olup, değer ölçüsüne göre nispi harca tabidir. Nispi harca tabi davalarda karar ve ilam harcının dörtte biri işlem yapılmadan önce peşin ödenir (Harçlar Kanunu m.28/a). Yargısal işlemlerde alınacak harçlar ödenmedikçe yargılamaya devam edilerek hüküm verilemez....

        , karar kesinleştikten sonra tedbir nafakasının aylık 750,00- TL iştirak nafakası olarak davalı babadan alınarak müşterek çocuk yararına harcanmak üzere davacı anneye VERİLMESİNE, Davacının tedbir nafakası ve yoksulluk nafakası talebinin KISMEN KABULÜ ile; mahkememizin 08/09/2021 tarihli 1. celsenin 17 nolu ara kararı ile davacı için verilen aylık 250,00- TL tedbir nafakasının karar tarihi olan 11/05/2022 tarihi itibariyla 500,00- TL arttırılarak aylık 750,00- TL tedbir nafakasının tahsilde tekerrür olmaması kaydıyla karar kesinleşinceye kadar davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar kesinleştikten sonra tedbir nafakasının aylık 750,00- TL yoksulluk nafakası olarak davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin istemin reddine, Davalının müşterek çocuk Yunus Emre KAMALI için tedbir nafakası ve iştirak nafakası talebinin KISMEN KABULÜ ile; tarafların sosyal ve ekonomik durumları göz önüne alınarak; dava tarihinden itibaren müşterek çocuk Yunus Emre KAMALI için aylık 500,00...

        İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı-birleşen dosya davacısı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme ilamını kusur tespiti (yoksulluk nafakasının değerlendirilmesi bakımından), yoksulluk nafakası, iştirak nafakası ve velayet düzenlenmesi yönünden istinaf ettiği anlaşılmıştır. DAİREMİZİN KARARI: Davalı-birleşen dosya davacısı erkek vekilinin istinafları kadının tedbir nafakası davasının kabulü ve birleşen boşanma davasında nafakaların miktarı ile velayet düzenlemesi bakımından incelenmiş, çocuklar için verilen tedbir nafakası yönünden istinaf dilekçesinin reddine, tedbir nafakasının kabulü ve nafakaların miktarı ile velayet talebi yönünden istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir. Dairemiz kararı davalı-birleşen dosya davacısı erkek vekili tarafından kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası, iştirak nafakası ve velayet düzenlemesi yönünden temyiz edilmiştir. Dosyayı inceleyen Yargıtay 2....

        Mahkemece yapılan yargılama sonunda: " davaya konu boşanma isteminin reddine, tarafların müşterek çocukları Ahmet Çağın BEBEK için velayetin davacı babaya tedbiren verildiği 22/09/2017 tarihinden başlayıp kararın kesinleşme tarihinde sona ermek üzere aylık 200,00 TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak müşterek çocuğun bakım ve ihtiyaçlarında kullanılmak üzere davacı babaya verilmesine, davacının iştirak nafakası talebinde karar verilmesine gerek ve yer olmadığına, davalının kendisi için tedbir nafakası isteminin reddine, davalının müşterek çocuk için tedbir, iştirak nafakası istemlerinin reddine karar verilmiştir. Davacı vekili davanın reddine karar verilmesi yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı vekili istinafa cevap vermemiştir. Mahkemenin, davacının davasının ret kararı ve gerekçesinin dosya kapsamı ile uyumlu ve yerinde olduğu kanaatine varıldığından, davacının istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

        Bu nedenle, mahkemece verilen hüküm karşı boşanma davası, velayet, asıl davada kadın için hükmedilen tedbir nafakası, bağımsız tedbir nafakası davasında ortak çocuklar lehine hükmedilen tedbir nafakaları yönünden kesinleşmiştir. Kesinleşen konuda yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken mahkemece, bu durum gözetilmeden karşı boşanma davası, velayet, asıl davada kadın lehine hükmedilen tedbir nafakası ve bağımsız tedbir nafakası davasında ortak çocuklar lehine hükmedilen tedbir nafakaları hakkında yeniden hüküm kurulması doğru olmamıştır....

          UYAP Entegrasyonu