H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan sebeplerle; I-Davacı T1 vekilinin; kadının reddedilen yoksulluk nafakası talebine yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile; Antalya 1. Aile Mahkemesi'nin 15.01.2020 tarih, 2018/561 esas ve 2020/27 karar sayılı kararının kadının reddedilen yoksulluk nafakası talebi yönünden KALDIRILMASINA ve Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1- b,2 maddesi uyarınca bu yönden yeniden esas hakkında hüküm tesisine, ''Davacı T1'in yoksulluk nafakası (TMK md. 175) talebinin kısmen kabulü ile boşanma kararının kesinleştiği tarihten itibaren aylık 750,00 TL yoksulluk nafakasının davalı T3 alınarak davacı T1'e verilmesine, fazlaya ilişkin talebinin reddine.'' II-Antalya 1....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, yargılama aşamasında nafakalara ve tazminatlara faiz isteminde bulunmayan davacının istinaf aşamasında faiz isteminde bulunamayacağı, tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ve ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaat ve evlilikte geçen süre dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat miktarı ve yoksulluk nafakası miktarının az olduğu ve sair yönlerden kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile; kadının yoksulluk nafakası ve tazminatların miktarına ilişkin istinaf başvurusunun kabulü ile, kararının ilgili bentlerinin...
Bölge adliye mahkemesince; davacı erkeğin, kusur tespiti, ve maddi tazminata yönelik istinaf talebi ile davalı kadının kusur tespiti, boşanma davasının kabulü, manevi tazminatın miktarı ve yoksulluk nafakasına ilişkin istinaf taleplerinin ayrı ayrı esastan reddine, davacı erkeğin; kadın lehine hükmedilen manevi tazminat, davalı kadının ise; maddi tazminatın miktarı yönünden istinaf taleplerinin kabulüne karar verilmiştir. Ancak ilk derece mahkemesince davalı kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verildiği halde; Bölge Adliye Mahkemesi gerekçesinde "Kadının boşanma ile yoksulluğa düşeceği sabit olduğundan, yoksulluk nafakasına karar verilmesi doğru olduğu gibi hüküm altına alınan iştirak ve yoksulluk nafakası miktarları hakkaniyete uygundur." demek suretiyle davalı kadının yoksulluk nafakasına yönelik istinaf talebinin reddine karar verilmesi çelişki oluşturmuştur....
usul ve yasaya aykırı (6100 S....
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı-davacı erkeğin yoksulluk nafakası talebi yönünden temyiz dilekçesinin incelenmesinde; İlk derece mahkemesince davacı-davalı kadın yararına aylık 400 Türk lirası yoksulluk nafakasına hükmedilmiş, hüküm münhasıran davacı-davalı kadın tarafından istinaf edilmiş, bölge adliye mahkemesince de yoksulluk nafakası yönünden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Böylelikle de davacı-davalı kadın yararına hüküm altına alınan yoksulluk nafakası davalı-davacı erkek yönünden istinaf edilmeyerek kesinleşmiştir....
KARŞI OY YAZISI Davacı-davalı kadının aylık 800 TL çevresinde düzenli ve sabit nitelikte emekli maaşı bulunmaktadır. Yoksulluk nafakasına, evlenmekle sahip olunan refah durumu ile boşanmadan sonra oluşacak gelir yoksunluğu arasındaki fark olarak hükmedilemez. Yoksulluk nafakası Türk Medeni Kanununun 2/1. maddesindeki dürüstlük (objektif iyiniyet) çerçevesinde değerlendirilerek; aynı koşullara sahip bir kadının yaşamını sürdürmesi için gerekli asgari yaşam ihtiyaçlarına ve yükümlünün ödeme gücüne göre takdir edilmelidir. Bu bakımdan yapılan değerlendirmede yaklaşık iki yıllık bir evlilik sonucunda emekli maaşı olarak belirli bir miktar gelire sahip olan kadın yararına hükmedilen aylık 1500 TL yoksulluk nafakası fazla/çok olmuştur. Hükmün diğer bölümlerinin onanmasına katılmakla birlikte; daha az/makul miktarda yoksulluk nafakası takdir edilmek üzere hükmün sadece bu yönden bozulması gerektiğini düşünüyorum....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından, reddedilen yoksulluk nafakası talebi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın tarafından erkek eş aleyhine evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı boşanma davası açılmış, ilk derece mahkemesince boşanmaya ve kadın lehine aylık 400,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmiş, ilk derece mahkemesinin bu kararı davalı erkek tarafından tamamı yönünden istinaf edilmiştir. Bölge adliye mahkemesince davacı kadının çalıştığı, sürekli ve düzenli geliri bulunduğu gerekçesiyle erkeğin bu yöne ilişkin istinaf başvurusunun kabulü ile davacı kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiştir....
adliye mahkemesi hukuk dairesince, davacı-davalı kadının ağır kusurlu olduğu ve erkeğin davasının kabulü nedeniyle erkek lehine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesi gerektiğinden bahisle erkeğin yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat ve vekalet ücreti yönlerinden istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesinin kararında yer alan yoksulluk nafakası ve tazminatlara yönelik bentlerinin kaldırılmasına, erkek lehine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesine karar verilmiştir....
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Davacı kadının reddedilen yoksulluk nafakası talebi, iştirak nafakasına yıllık artış uygulanmaması yönünden temyiz dilekçesinin incelenmesinde; İlk Derece Mahkemesince davacı kadının yoksulluk nafakasının talebinin reddine ve ortak çocuk yararına aylık 400 TL iştirak nafakasına hükmedilmiş, iştirak nafakasına yıllık artış uygulanmaması ve yoksulluk nafakası talebinin reddine ilişkin hüküm taraflarca istinaf edilmeyerek kesinleşmiştir....
Ne var ki ilk inceleme sırasında bu husus gözden kaçtığından yoksulluk nafakası yönünden kararın onandığı anlaşılmakla, davacı-karşı davalı erkeğin karar düzeltme isteği bu yönden yerinde görülerek kabulü ile, Dairemizin 19.06.2018 tarih 2016/20371 Esas ve 2018/7633 Karar sayılı kısmen onama ilamının yoksulluk nafakası yönünden kaldırılmasına, hükmün yukarıda gösterilen sebeple yoksulluk nafakası yönünden bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir....