Yoksulluk nafakası koşulları davacı kadın yararına gerçekleşmiş olup, erkeğin sosyal ve ekonomik durumu da göz önüne alınarak kadın lehine uygun miktarda yoksulluk nafakası takdiri gerekirken, yazılı gerekçe ile bu talebin reddi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz adilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle bölge adliye mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine, oybirliğiyle karar verildi. 26.09.2019 (Prş.)...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yapılan yargılama sonunda mahkemece; davanın kabulü ile TMK 166/1 maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin anneye verilmesine, müşterek çocuk ile baba arasında şahsi münasebet tesisine, müşterek çocuk için aylık 400 TL tedbir - iştirak nafakası, davacı için aylık 750 TL tedbir nafakası ve aylık 750 TL de 3 yıllık 18.000 TL toptan yoksulluk nafakası, 50.000 TL maddi tazminat takdirine, manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı, cevap dilekçesinde "dava süresince aylık nafaka" talep etmiştir. Bu talep tedbir nafakasına ilişkindir. Ara kararı ile davalı yararına tedbir nafakası takdir edilmiştir. Davalının, bunun dışında yoksulluk nafakası isteği bulunmamaktadır....
Davacı kadının dava dilekçesinde sadece tedbir nafakası talebinin bulunduğu, yoksulluk nafakası talebinin bulunmadığı, dilekçeler aşamasında davacının böyle bir talebi bulunmamasına rağmen kadın lehine yoksulluk nafakası verilmesi hatalı olmakla, yoksulluk nafakası konusunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiğinden erkek vekilinin istinaf talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı-davalı vekili, istinaf dilekçesinde özetle; erkeğin davasının reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, kadının kusurlu davranışları sonucunda evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını, ilk derece mahkemesinin tedbir nafakasının karar kesinleşince yoksulluk nafakası olarak devamına karar verdiğini, kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, kadın lehine tedbir ve yoksulluk nafakası koşullarının oluşmadığını beyanla, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesi istemi ile istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK'nın 355. maddesi uyarınca re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında, istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmıştır. Dava, boşanma davası ve karşı dava ise yoksulluk nafakası ile tazminat davası niteliğindedir....
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından, yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Toplanan delillere göre, davacı kadının çalıştığı, düzenli gelirinin bulunduğu, tarafların gelirlerinin birbirine denk olduğu anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, Türk Medeni Kanununun 175. madde koşullarının gerçekleştiğinden söz edilemez. O halde, davacı kadının yoksulluk nafakası isteğinin reddi gerekirken, yazılı şekilde yoksulluk nafakası takdiri doğru görülmemiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 08.01.2018 (Pzt.) .......
Taraf vekilleri 15.04.2024 tarihli dilekçelerinde ise davacı tarafın asıl davadan feragat ettiğini, davalı tarafın karşı davadan feragat ettiğini, asıl davada ve karşı davada vekâlet ücreti ve yargılama gideri talep etmediklerini beyan ettikleri, sonrasında kadın vekilinin sunduğu 17.04.2024 tarihli dilekçesinde, İlk Derece Mahkemesi kararı ile davalı-karşı davacı kadın lehine yoksulluk nafakasına hükmedilmiş ise de; öncelikle yoksulluk nafakası taleplerinden feragat ettiklerini, ayrıca temyiz taleplerinden feragat ettiklerini, davacı-karşı davalı yanın da temyiz talebinden feragat ettiği gözetilerek öncelikle mümkünse yoksulluk nafakasına ilişkin feragat beyanları doğrultusunda İlk Derece Mahkemesi kararındaki yoksulluk nafakasına ilişkin fıkranın çıkartılarak yerine "davalı-karşı davacının yoksulluk nafakası talebinden feragati nedeniyle yoksulluk nafakası talebinin reddine" şeklinde yazılmak suretiyle hükmün düzeltilerek onanmasına, aksi halde hükmün sadece yoksulluk nafakası yönünden...
Karar Düzeltme Sebepleri Davacı erkek vekili; kusur belirlemesi, maddî ve manevî tazminat ve tedbir, yoksulluk nafakası, yönünden karar düzeltme talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, davacı erkek tarafından 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak açılan boşanma ve fer'ileri istemine ilişkin davada taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına tedbir ve yoksulluk nafakası ile tazminat şartlarının somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 2....
davalı erkeğin tüm, davalı-karşı davacı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2- İlk derece mahkemesince kadının yoksulluk nafakası talebi kabul edilerek aylık 400 TL yoksulluk nafakasına hükmolunmuş, bölge adliye mahkemesince ise kadının çalıştığı ve kendisini yoksulluktan kurtarmaya yetecek düzenli ve sürekli gelir elde ettiği gerekçesi ile kadın yararına yoksulluk nafakası takdirinin doğru olmadığı belirtilerek bu konudaki erkeğin istinaf kanun yolu incelemesi talebinin kabulü ile kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiştir....
Davalı-davacı kocanın başka bir gelir getiren malvalığı olduğu ispatlanmadığı gibi tarafların gelir durumları birbirine denk olduğu gözetilmeden ve Türk Medeni Kanununun 175. madde koşulları oluşmadığı halde, davalı-davacı kadın lehine yoksulluk nafakasına karar verilmesi doğru olmadığı gibi, davalı-davacı kocanın tespit edilen ve davacı-davalı kadın tarafından aksi ispat edilemeyen maddi durumuna göre kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat çoktur. Ne var ki bu hususlar ilk incelemede gözden kaçırıldığından davalı-davacı kocanın yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat miktarlarına yönelik karar düzeltme isteğinin kabulü ile Dairemizin 23.10.2013 gün 2013/10309-23918 sayılı kararının yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat miktarlarına ilişkin onama kararının kaldırılmasına, yoksulluk nafakası verilmesi ve maddi ve manevi tazminatın miktarları yönünden hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir....