WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı-davalı kadın vekilinin aşamalarda ısrarla müvekkilinin işten çıkarıldığını belirtip araştırma yapılmasını talep etmesi de gözönüne alınarak tarafların ekonomik ve sosyal durumu yeniden araştırılarak, kadının sürekli ve yeterli gelir getiren bir işte çalışıp çalışmadığı, işten ayrılmış ise hangi sebeple ayrıldığı, işten ayrılmasını haklı kılabilecek bir mazeretinin bulunup bulunmadığı tespit edilerek, boşanma yüzünden yoksulluğa düşüp düşmediği araştırılarak yoksulluk nafakası (TMK m.175) istemi hakkında bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile karar verilmiş olması isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir. 3-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, davacı-davalı kadın yararına hükmolunan maddî tazminat azdır....

    Davalı kadın vekili tahkikat aşamasında verdiği 16/10/2015 tarihli dilekçesinde yoksulluk nafakası talebinde bulunmuş, davacı erkek ise bu taleple ilgili olarak açık bir muvafakat beyanında bulunmamıştır. Durum böyleyken davalı kadının yoksulluk nafakası talebi ile ilgili olarak “karar verilmesine yer olmadığına” şeklinde karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve kanuna aykırıdır. 3- Davalı kadının tazminatlara faiz istemi olmadığı halde talep aşılarak kadın lehine takdir edilen tazminatlara faiz yürütülmesi doğru olmamıştır. 4-Yargılama giderleri haksız çıkan taraftan alınır (HMK m. 326). Vekalet ücreti de yargılama giderlerindendir (HMK m. 323/ğ). Davacı erkeğin davası kabul edildiğine göre, kendisini vekille temsil ettiren erkek yararına karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince maktu vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken, davalı kadın lehine vekalet ücretine hükmolunması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....

      Davacı kadının bu istemi boşanma dışındaki maddi ve manevi tazminatlardan feragat niteliğinde olup hükmün davacı kadın yararına hükmedilen maddi ve manevi tazminatlara ilişkin olarak feragat doğrultusunda karar verilmek üzere bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin ise yukarıda l. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.17.06.2019 (Pzt.)...

        Yine, yoksulluk nafakası, boşanmadan sonra yoksulluğa düşecek olan tarafı koruma amacına yönelik olduğu içindir ki, boşanmış olan yoksul tarafa verilecek olan yoksulluk nafakası, hiçbir surette diğer tarafa yükletilen bir ceza veya tazminat niteliğinde olmayacaktır. Şayet böyle olsaydı, sadece boşanmada kusuru olan eşten istenebilmesi gerekirdi. Oysa, maddede açıkça belirtildiği gibi, kusursuz eş dahi yoksulluk nafakası ödemekle yükümlüdür. 15. Evlilik birliğinde eşler arasında geçerli olan dayanışma ve yardımlaşma yükümlülüğünün, evlilik birliğinin sona ermesinden sonra da kısmen devamı niteliğinde olan yoksulluk nafakasının özünde, sosyal ve ahlâki düşünceler yer almaktadır. Yoksulluk nafakası, bir bakıma evlilik birliği devam ettiği sürece söz konusu olan karşılıklı bakım ve geçindirme ödevinin devam ettirilmesi anlamını taşımaktadır (Akıntürk, T./Ateş, D., Aile Hukuku, C. 2, İstanbul 2019, s. 302). 16....

          İddia ve savunmanın genişletilip değiştirilmesi konusunda ıslah ve karşı tarafın açık muvafakati hükümleri saklıdır" hükümlerini düzenlemiştir. Açıklanan sebeplerle davalı kadının, cevap süresinden sonra verdiği dilekçesinde yer alan yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat talepleri hakkında mahkemece karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken kesin hüküm oluşturacak şekilde red kararı verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Davalının yoksulluk nafakası ve tazminat taleplerine reddine yönelik istinaf istemi açıklanan yöne münhasıran kabul edilmiş, nafaka ve tazminatlara yönelik diğer istinaf itirazlarının ise reddine karar verilmiştir. Davalının istinaf dilekçesinde, acıkça sebep ve gerekçe gösterdiği istinaf sebepleri ile sınırlı yapılan inceleme sonucunda, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

          Mahkemece, davacı kadın için aylık 1.100 TL yoksulluk nafakası takdir edilmiş olup, değişen ekonomik şartlar, tarafların mevcut sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği dikkate alındığında davacı kadın için takdir edilen yoksulluk nafakası az olduğu,TMK'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmediğinden, davacı kadının yoksulluk nafakası miktarına ilişkin istinaf isteminin kabulü ile, ilk derece mahkemesinin yoksulluk nafakasına ilişkin hükmünün kaldırılmasına, 6100 sayılı HMK'nın 353/1- b-2 maddesi uyarınca yeniden esas hakkında verilen karar uyarınca; kadın için boşanma hükmünün kesinleşmesinden itibaren TMK'nın 175.maddesi uyarınca aylık 2.000 TL yoksulluk nafakası takdirine, takdir edilen tedbir nafakası miktarı makul bulunduğundan tedbir nafakası miktarına yönelik istinaf isteminin ise reddine, davalı erkeğin tedbir - yoksulluk nafakasına ilişkin istinaf...

          Aile Mahkemesinin 2013/267 esasına kayden görülen boşanma davası sonucunda verilen hüküm, davacı kadın tarafından, yoksulluk nafakası, iştirak nafakası, maddi ve manevi tazminatın miktarı, vekalet ücreti yönünden, davalı erkek tarafından ise, kusur belirlemesi, iştirak nafakası, yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat yönünden temyiz edilmiş, hüküm Dairemizin 24.04.2018 tarihli, 2016/17113 esas ve 2018/5485 karar sayılı ilamı ile kadın lehine hükmedilen maddi ve manevi tazminatın miktarı ile davacı kadın lehine vekalet ücreti verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuş, temyize konu diğer bölümlerin ise onanmasına karar verilmiştir. Böylelikle davacı kadın lehine hüküm altına alınan aylık 300 TL yoksulluk nafakası onanarak kesinleşmiştir....

            Anılan yasal düzenlemeye bağlı olarak; davalının evlenmesi ile yoksulluk nafakası kendiliğinden sona erdiğinden, davacının, kanun gereği kendiliğinden sona eren yoksulluk nafakasının kaldırılması talebi ile dava açmasında hukuken korunmaya değer menfaati, diğer bir ifade ile bu davayı açmakta hukuki yararı bulunmamaktadır. Diğer taraftan, kanun gereği davalının evlenmesi ile kendiliğinden sona eren yoksulluk nafakası nedeniyle davacı aleyhine icra takbinde bulunulması halinde dahi, davacının 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 16. maddesi uyarınca şikayet yoluna başvurma imkanının bulunduğu, diğer bir ifade ile bir hakkın, mahkeme kararına gerek olmaksızın, başka bir yolla ve aynı ölçüde güvenli olarak elde edilebilmesinin mümkün olduğu, bu durumda o hakla ilgili olarak dava açılmasında hukuki yararın bulunmadığı açıktır....

              Anılan yasal düzenlemeye bağlı olarak; davalının evlenmesi ile yoksulluk nafakası kendiliğinden sona erdiğinden, davacının, kanun gereği kendiliğinden sona eren yoksulluk nafakasının kaldırılması talebi ile dava açmasında hukuken korunmaya değer menfaati diğer bir ifade ile bu davayı açmakta hukuki yararı yoktur. Diğer taraftan davalının evlenmesi ile kanun gereği kendiliğinden sona eren yoksulluk nafakası nedeni ile davacı aleyhine icra takibi bulunulması halinde dahi, davacının icra ve iflas kanunun 16. Maddesi uyarınca şikayet yoluna başvurma imkanının bulunduğu, diğer bir ifade ile bir hakkın, mahkeme kararına gerek olmaksızın, başka bir yolla ve aynı ölçüde güvenli olarak elde edebilmesini mümkün olduğu, bu durumda o hakla ilgili olarak dava açmasında hukuki yararının bulunmadığı açıktır. ./.. Bu durumda, Mahkemece; TMK'nun 176/3....

                Numaralı dosya ile boşanma davası açmış olduğunu, gördüğü şiddete daha fazla dayanamayan müvekkil yalnızca boşanma istemi içeren davayı kabul etmiş ve taraflar 24.11.2021 tarihinde boşanmış olduğunu, müşterek çocuğun velayetinin davacı müvekkiline verildiğini, boşanma kararının 11.01.2022 tarihinde kesinleştiğini, boşanma davasında müvekkili tarafından küçük için iştirak nafakası talep edilmemişse de; davalı tarafın hiçbir şekilde çocuğun ihtiyaçlarını birlikte karşılamaya yanaşmadığını belirterek müşterek çocuk için dava sonunda iştirak nafakasına dönüştürülmek ve devam etmek üzere 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakası ile müvekkili için 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasının davalı tarafından müvekkile ödenmesini talep ettiğini, Davalının müşterek çocuklar ile müvekkili ile oturdukları evden kovmakta ve ekonomik şiddet uygulamakta olduğunu, açıklanan nedenlerle çocukların üstün yararı da gözetilerek Büyükalan Mah....

                UYAP Entegrasyonu