"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Aile Mah.Sıfatıyla) Uyuşmazlık, boşanma davası ile birlikte açılan maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakası istemi ve bu dava ile birleştirilen eşya iadesi istemine ilişkindir. Bu durumda hükmün temyiz incelemesi Dairemiz’in görevi dışında olup Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’ne ait bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 2. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na gönderilmesine, 01.03.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı yana, 18.10.2018 tarihinde dava dilekçesi tebliğ edilmiş olup süresinden sonra davalı vekili tarafından 11/07/2019 havale tarihli beyan dilekçesi ile yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat isteğinde bulunmuştur. Usulüne uygun şekilde isteği bulunmayan tazminat istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği halde kesin hüküm oluşturacak şekilde ret kararı verilmesi isabetli olmamıştır. Öte yandan yoksulluk nafakası istemi ile ilgili hüküm kurulmaması da isabetsiz olmuştur. Kadının yoksulluk nafakası istemi ile ilgili de karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekmiştir. HMY 353/1- b-2 maddesine göre ön inceleme sonunda dosyada eksiklik bulunmadığı anlaşılırsa; yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında, duruşma yapılmadan karar verilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm nafakalar temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle * ara kararı ile verilen tedbir nafakasının infazının mümkün bulunmasına göre tedbir nafakasına yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-Yoksulluk nafakasına yönelik temyize gelince; Davacının yoksulluk nafakası istemi hakkında olumlu - olumsuz bir karar verilmemesi doğru görülmemiştir....
İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı erkek davacı kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davacı taraf istinaf yasa yoluna başvurmamıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm kusur, tazminatlar ve yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine,peşin alınan harcın mahsubuna, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere yoksulluk nafakası yönünden oyçokluğuyla diğer yönlerden oybirliğiyle karar verildi.15.07.2009 (Çrş.) KARŞI OY Davacının yoksulluk nafakası talebi bulunmamaktadır. İstek olmadığı halde, davacı yararına yoksulluk nafakası takdiri usul ve yasaya aykırıdır....
Bilindiği üzere “asgari ücret seviyesinde gelire sahip olunması” yoksulluk nafakası bağlanmasına engel değildir. Bu husus Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 07.10.1998 gün ve 1998/2-656-688 sayılı kararı, 26.12.2001 gün ve 2001/2-1158-1185 sayılı kararı, 01.08.2002 gün ve 2002/2-397-339 sayılı kararı, 28.02.2007 gün ve 2007/3-84-95; 16/5/2007 gün ve 2007/2-275-275 sayılı kararı, 11/3/2009 gün ve 2009/2-73-118; sayılı kararı, 24.12.2014 gün 2013/3-1364-1082; sayılı kararında da teyit edilmiştir. Yoksulluk durumu günün ekonomik koşulları ile birlikte, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ve yaşam tarzları değerlendirilerek takdir edilmelidir. Yoksulluk nafakası ahlaki ve sosyal düşüncelere dayanır. Onun içindirki, bilimsel öğretide; evlilik birliğinde eşler arasında geçerli olan dayanışma ve yardımlaşma yükümlülüğünün, evlilik birliğinin sona ermesinden sonra da kısmen devamı niteliğinde olduğu kabul edilmektedir....
Açıklanan nedenlerle davacı kadının maddi ve manevi tazminat miktarına yönelik istinaf isteminin kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesinin maddi ve manevi tazminat miktarına ilişkin hükmünün kaldırılmasına, 6100 sayılı HMK'nın 353/1- b-2 maddesi uyarınca yeniden esas hakkında verilen karar uyarınca; davacı kadın yararına TMK 174/1- 2 maddesi uyarınca 30.000 TL maddi, 25.000 TL manevi tazminat takdirine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmesi gerektiği kanısına ulaşılmıştır. Mahkemece, davacı kadın için aylık 500 TL yoksulluk nafakası takdir edilmiştir. Değişen ekonomik şartlar, tarafların mevcut sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği dikkate alındığında davacı kadın için takdir edilen yoksulluk nafakası azdır. TMK'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerekir....
Bölge Adliye Mahkemesinin kararı davacı vekilince temyiz edilmiş ise de Bölge Adliye Mahkemesi 27.12.2023 tarihli ek kararı ile Daire kararının kesin olarak verildiği gerekçesiyle davacı vekilinin temyiz dilekçesinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 346 ncı maddesinin birinci maddesi gereğince reddine karar verilmiştir. 27.12.2023 tarihli ek karar davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: Temyiz istemi, davacı vekilinin temyiz dilekçesinin reddine yönelik Bölge Adliye Mahkemesinin 27.12.2023 tarihli ek kararına ilişkindir. Yoksulluk nafakası ve iştirak nafakasının azaltılması ya da arttırılmasına ilişkin miktarlar kesinlik açısından ayrı ayrı değerlendirilip toplam üzerinden miktar incelemesi yapılır....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından; reddedilen tazminat ve yoksulluk nafakası talepleri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın tarafından açılan boşanma davasının yapılan yargılaması sonucunda, ilk derece mahkemesi tarafından davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, kadın yararına 10.000 TL maddi ve 10.000 TL manevi tazminata, aylık 200 TL tedbir ve aylık 250 TL yoksulluk nafakasına, velayeti anneye verilen ortak çocuk yararına aylık 200 TL tedbir ve iştirak nafakasına hükmedilmiş, davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, tazminatlar ve yoksulluk nafakası yönünden istinaf talebinde bulunulması üzerine bölge adliye mahkemesi kadının dava dilekçesinde yoksulluk nafakası ve tazminat taleplerinden feragat ettiği gerekçesiyle kadının yoksulluk nafakası ile tazminat taleplerinin...
Davacı-davalı kadın vekili dava dilekçesinde "davacı müvekkilim için şimdilik tedbir nafakası olarak 1000 TL ödenmesine ilk duruşmada karar verilmesini talep ediyorum" şeklinde beyanda bulunmuştur. Türk Medeni Kanununun 175. maddesi uyarınca yoksulluk Nafakasına hükmedebilmek için nafaka talep edenin boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek olması yanında bu konuda açık talebinin de bulunması gerekmektedir. Dava dilekçesinde "başka türlü geçinmelerini sağlaması ve iş bulup çalışmasının olanaksız" olması şeklinde açıklamalar, yoksulluk nafakası isteği olarak değerlendirilemez. Açıkça tedbir nafakası talebinde bulunulup, yoksulluk nafakası isteği bulunmadığından, davacı-davalı kadına yoksulluk nafakası verilmesi yönündeki bozma doğru bulunmamıştır....