TEDBİR NAFAKASI 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 197 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Toplanan delillerden, tarafların, davalının babasının evinin altında dayalı döşeli evlerinin olmasına rağmen, sürekli olarak üst kattaki davalının anne ve babasıyla birlikte yaşadıkları, davalının eve geç geldiği, başka kadın ve kızlarla dolaştığı, bu suretle güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu, 2004 yılı Ramazan ayında kayınbabasının davacıyı evden kovduğu, aracıların tarafları barıştırma girişimi sırasında da davalının davacıya "...ben senin adını unuttum..." diyerek kalkıp gittiği anlaşılmaktadır....
Taraflar ile dava dışı annenin sosyal ve ekonomik durumu, nafakanın niteliği, davalı babanın ve mirasçılıkta da aynı sırada yer alan dava dışı annenin gelir durumu ile davacının öğrenim durumuna göre gerekli eğitim ve barınma masraflarına ilişkin ihtiyaçları birlikte nazara alındığında, hükmedilen nafaka miktarının az olduğu anlaşıldığından, davacının istinaf talebinin kısmen kabulü ile mahkemece verilen kararın kaldırılarak Dairemizce esasa ilişkin yeniden karar verilmesi ve aylık nafakanın 2.500 TL olarak belirlenmesi gerektiği kanaatine varılmış, bu konuda hüküm kurulurken yerel mahkemenin aynı dönem için hem tedbir hem de yardım nafakası olarak hüküm kurması suretiyle oluşan usul ve yasaya aykırı çelişkili hüküm şekli de düzeltilmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 09/04/2021 NUMARASI : 2019/266 ESAS, 2021/648 KARAR DAVA KONUSU : YARDIM NAFAKASI KARAR : Mahalli mahkemece verilen karara karşı taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olup, ön inceleme aşaması tamamlandıktan ve incelemenin duruşma yapılmadan karar verilmesi mümkün bulunan hallerden olduğu anlaşıldıktan sonra duruşmasız olarak yapılan inceleme neticesinde, Dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 31/10/2000 doğumlu ve okula devam eden başarılı bir kız çocuğu olduğunu, eğitim hayatına devam etmesi ve ayakları üzerinde durması için babasının yardımına ihtiyacı bulunduğunu, davalının yaklaşık 2 yıldır tamamen evi terk ettiği gibi müşterek çocukları ve eşi için üstüne düşen hiçbir sorumluluğu yerine getirmediğini, nafaka ödememek için kendisini işsiz veya asgari ücretli olarak göstermeye çalıştığını, var olan işinin yanı sıra şehir içi taksi...
TMK'nın 186/3. maddesinde; eşler birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve mal varlıkları ile katılırlar, hükmü yer almıştır. Aynı Yasa'nın 197. maddesinde; ayrı yaşamada haklı olan eşin diğer eşten tedbir nafakası isteyebileceği düzenlenmiştir. Somut olayda; davacı (kadın) ayrı yaşama hakkına dayalı olarak tedbir nafakası istemektedir. Tedbir nafakasının niteliği ve yasal düzenleme gereği, davalı (koca), birliğin giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır. Zira evlilik birliğinin korunması ve devamını sağlamak için eşlerin asgari ölçüde uyması gereken bazı yükümlülükler ve karşılamaları gerekli bazı ortak giderler mevcuttur. Bu giderlere örnek olarak, kira parası, yakıt parası, elektrik, telefon ve su parası gibi giderler gösterilebilir. Giderlere katılmada ise; eşlerin "güçleri" ölçü olarak esas alınmalıdır....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/1354 KARAR NO : 2021/1580 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ELMALI ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 19/01/2021 NUMARASI : 2020/406 ESAS-2021/37 KARAR DAVA KONUSU : BABALIK- YARDIM NAFAKASI KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Davalının eşi ile arasının kötü olduğunu, işinden ayrılacağını ve ne pahasına olursa olsun davacı ile birlikte bir hayat sürdüreceğini sürekli dile getirdiğini, her zaman davacının yanında yer aldığını, her türlü ihtiyacını karşıladığını, davacının da davalının sevgisine ve iyi niyetli hareketlerine inanarak cinsi birleşme yaşadığını ve hamile kaldığını, hamilelik döneminde davalı "çocuğu çok istediğini kesinlikle çocuğu aldırmayı düşünmemesi gerektiğini...
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 11/02/2021 NUMARASI : 2018/343 ESAS, 2021/109 KARAR DAVA KONUSU : YARDIM NAFAKASI KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davacı kurum vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353.madde uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı vekili dava dilekçesinde özetle; davaya konu küçük T4 anne ve babasının ayrıldıklarını, çocukların velayetlerinin davalı babaya verildiğini, iki çocuğunun idareye bağlı kurumda kaldığını, babasının gerekli bakım ve sorumluluğu sağlayamadığını, aylık 2.000- 2.500 TL maaşla çalıştığını, yaşadıkları evin konumu, çocuk Doğan'ın kişisel özellikleri ve arkadaş çevresi nedeni ile ihmal ve istismara açık olduğunu, evlerinin sobalı olduğunu, sobayı yakmaya çalışması nedeni...
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 02/09/2020 NUMARASI : 2019/103 ESAS, 2020/254 KARAR DAVA KONUSU : YARDIM NAFAKASI KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353.madde uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; anne ve babasının 2015 yılında boşandıklarını ve müvekkilinin ergin olmasından ötürü nafaka talebinde bulunmadığını, bu süreçte Sakarya Üniversitesini kazanarak öğrenimine başladığını , kendi ve annesinin imkanları ile okulunu bitirdiğini, müvekkilinin annesi ve kardeşi ile birlikte anneannesinin evinde yaşadıklarını, davacının yüksek lisans ve öğrenimine devam etmek için Atatürk Üniversitesi Adalet Bölümüne başvurduğunu ve kazandığını, müvekkilinin annesinin kanser hastalığına yakalandığını...
gerektiği kanaat ve düşüncesiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Her ne kadar davacı vekili tarafından yardım nafakası kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, kararın hakkaniyetli olmadığı yönünde,yerel mahkeme kararına karşı istinaf başvurusunda bulunulmuş ise de, dosya üzerinde yapılan incelemede, yerel mahkemece yapılan yargılama ve toplanan deliller neticesinde; tarafların tespit olunan ekonomik ve sosyal durumları, davacının öğrenci olup gelirinin olmaması, ihtiyaçları, eğitim ve öğretim giderleri, paranın satın alma gücü ve hakkaniyet ilkesi, davalı babanın davacı için 400 TL nafaka ödemeyi kabul ettiği göz önüne alındığında, davacı yararına 400 TL yardım nafakasına hükmedilmesinde usul ve esas yönünden herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı, takdir edilen nafaka miktarının yerinde olduğu anlaşılmakla, davacı vekilinin bu yöndeki istinaf başvurusunun esastan reddi yönünde karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır....
TMK.nun 328/2. maddesinde; "Çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa, ana ve baba durum ve koşullarına göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere, eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdürler. " Aynı yasanın 364/1. maddesinde de; Herkes, yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve altsoyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür. " düzenlemesi yer almaktadır. Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamasına göre, öğrenimini sürdüren reşit olan çocuğun TMK.nun 328/2 ve 364. maddeleri gereğince nafaka talep etme hakkı bulunmaktadır. Tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, annesinin yapacağı muhtemel katkı dikkate alınarak müşterek çocuk için hükmedilen yardım nafakası miktarı hakkaniyete uygun görüldüğünden istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....