"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen yardım nafakası davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir....
Ne var ki, kanuna aykırı olan bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, bu yöne ilişen temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının ikinci bendinde yazılı “yardım nafakası” ifadesinin çıkartılarak yerine “tedbir nafakası” ifadesi yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 0.90 TL bakiye temyiz harcının temyiz eden davacıya, 70.40 TL bakiye temyiz harcının temyiz eden davalıya yükletilmesine, 17.12.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
(YHGK 11.4.2007, E. 2007/12-179, K. 2007/198), (YHGK 19.1.1974; YHGK 1.5.1991) Somut olayda, davacı dava dilekçesinde; kendisi için 500,00 TL, müşterek çocuk... için 500 TL tedbir nafakasının davalıdan tahsilini talep etmiş, mahkemece hükmün 1 numaralı bendinde yardım nafakasının tahsiline karar verilmiştir. Mahkemece, talep yardım nafakası olarak isimlendirilmiştir. Eldeki davada talep edilen nafaka, dava dilekçesinin içeriğine göre, tedbir nafakasının tahsiline ilişkin dava mahiyetindedir. Mahkemece nafaka türünün yanlış nitelendirmesi talebin esasını değiştirmez. O halde, mahkemece; davanın tedbir nafakası olarak nitelendirilmesi gerekirken, yardım nafakası olarak nitelendirilmesi ve yazılı şekilde hüküm tesis edilmiş olması doğru görülmemiştir....
HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Davacı kadına verilen tedbir nafakası yönünden; Mahkemece, davacının haklı bir nedenle davalı ile ayrı yaşadığı kabul edilerek, tedbir nafakasına hükmedilmiş, anılan karara karşı davalı tarafından istinaf yoluna başvurulmadığından tedbir nafakası bağlanması koşulları oluşmuş, hükme karşı davacı taraf, takdir edilen nafakanın az olduğunu ileri sürerek, istinaf yasa yoluna başvurmuştur....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ; "TMK'ya göre koşullar oluştuğunda çocuklara verilecek nafakalar çocuk ergin ise TMK 364 maddesi uyarınca yardım nafakasına, çocuk ergin değil ise tedbir nafakası ve iştirak nafakası verilebilir. Olayımızda davalı dededen yardım nafakası talep edilmekte olup, çocuk Selvi 2018 doğumlu olup ergin değildir, velayet altında olduğundan tedbir ve iştirak nafakası verilebilir. İzmir 12. Aile Mahkemesinin 2018/230 esas 2018/235 karar ile çocuk için iştirak nafakasına hükmedilmiştir ve nafaka yükümlüsü baba sağdır, davacı küçük yardım nafakası şartlarını taşımamaktadır. " gerekçesi ile; "Davacının davasının REDDİNE,"karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı kadın vekili hükmün; tamamı yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı erkek istinaf yasa yoluna başvurmamıştır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; davacı kadın tarafından açılmış yardım nafakası istemine ilişkindir....
Bu bağlamda; davacının, çocuğu için yardım nafakası olarak ödemesi gereken nafakayı tedbir nafakası olarak ödemesi, ahlaki bir görevin yerine getirilmesi mahiyetinde olup, TBK'nın 78/2 gereğince geri istenmesi mümkün değildir. Buna göre; davacının davalı tarafından açılan yardım nafakası davası sonrasında, daha evvel hükmedilen ve icra kanalıyla ödenen tedbir nafakasının istirdatını talep etmesi, yukarıda açıklanan Kanun hükümlerine açıkça aykırı olup; mahkemece, bu husus gözönüne alınmadan,yazılı şekilde icra dosyasına ödenen nafakanın iadesine karar verilmesi de doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile 200,00 TL yardım nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davadaki istem, mahiyeti itibariyle tedbir nafakası niteliğinde olduğundan Yargıtay'ın ve doktrinin benimsediği şekilde tedbir nafakası olarak nitelendirme yapılıp hüküm kurulması gerekirken; mahkemece, yanlış nitelendirme sonucu yardım nafakası olarak hüküm oluşturulması doğru değildir. Ancak, bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği ve "hakimin takdir yetkisi kapsamında" kalmadığından; hükmün düzeltilerek onanması HMUK’un 438/7 maddesi gereğidir....
Böylece yasa gereği tedbir nafakası son bulmuştur. Dolayısı ile artırılması istenebilecek bir tedbir nafakası bulunmamaktadır. Bununla birlikte davacı vekili dava dilekçesinde müşterek çocuk Kübra'nın üniversite öğrencisi olduğunu belirterek, nafakanın artırılması yönünde talepte bulunmuştur. Bu istem MK’nun 364.maddesi kapsamında yardım nafakası olup, buna göre, herkes yardım etmediği taktirde yoksulluğa düşecek olan üst ve alt soyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür. Mahkemece, hukuki yanılgı sonucu davanın tedbir nafakasının artırılması olarak nitelendirilmesi isabetli bulunmamıştır. O halde, mahkemece yapılacak iş; somut olayda yardım nafakasına hükmedilebilmesi için gerekli şartların oluşup oluşmadığını etraflıca araştırmak, sonuca göre karar vermek olmalıdır....
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile müşterek çocuk ..... için 300 TL tedbir nafakası ve müşterek çocuk ... için 375 TL tedbir nafakasının dava tarihinden itibaren davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; somut olayda davacı ... tarafından talep edilen nafakanın, ergin olmasına rağmen eğitimine devam ediyor olması nedeniyle ana ve babanın eğitimi sona erinceye kadar bakmakla yükümlü olduklarından bahisle TMK 328/2 maddesi gereğince yardım nafakası olmasına rağmen mahkemece tedbir nafakası şeklinde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....
Ancak müşterek çocuk ....lehine hükmedilen nafaka iştirak nafakası, davacı ... lehine hükmedilen nafaka yardım nafakası olmasına rağmen mahkemece hüküm kısmında tedbir nafakasına karar verilmiş olması doğru görülmemiş ise de; bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm fıkrasının 2 nolu bendinde yer alan "tedbir" ifadesinin çıkarılarak yerine "iştirak" ifadesinin yazılmak suretiyle hükmün düzeltilmesine, hüküm fıkrasının 3 nolu bendinde yer alan "tedbir" ifadesinin çıkartılarak yerine "yardım" ifadesinin yazılmak suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 11.09.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi....