GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının müvekkilinin boşandığı eşi, 19/04/2010 doğumlu müşterek çocukları Utku Özsolak'ın babası olduğunu, davacının hemşire, davalının ise öğretmen olduğunu, tarafların ayrı yaşadığı dönemde davalı aleyhine küçük Utku Özsolak yararına Çay Asliye Hukuk(Aile) Mahkemesi'ne açılmış olan, 2012/165 E-220 Karar sayılı ve 27/09/2012 tarihli tedbir nafakası davasında küçük yararına aylık 300,00 TL tedbir nafakasına hükmedildiğini, bu karar kesinleştiğini, tarafların daha sonra Emirdağ Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi'nin 2013/177 E-232 Karar sayılı kararı ile boşandıklarını, küçük Utku'nun velayetinin davacı anneye bırakıldığını, bu kararda tarafların boşanma ekinde sundukları protokolün kararın eki sayılmasına da karar verildiğini, ekli protokol gereğince 14/05/2013 tarihinden itibaren küçük Utku için önceki kararda hükmedilen aylık 300,00 TL tedbir nafakasının, iştirak nafakası...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma-Nafaka Artırımı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı (koca) tarafından kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar ve vekalet ücreti yönünden; davalı-karşı davacı (kadın) tarafından ise kocanın kabul edilen boşanma davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davalı-karşı davacı (kadın) yararına hükmedilen tedbir nafakasının boşanma hükmünün kesinleşmesi ile yoksulluk nafakası olarak devamı yerine iştirak nafakası olarak devamına karar verilmesinin açık maddi yazım hatası olup mahallinde her zaman düzeltilebileceğinin anlaşılmasına göre, davalı-karşı davacı (kadın)'ın tüm, davacı-karşı davalı (koca)'nın ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir...
Hal böyle olunca mahkemece; yukarıda ifade edilen yasa hükümleri ve açıklamalar dikkate alınmak suretiyle müşterek çocuğun yaşı,ihtiyaçları,eğitiminin devam ediyor olması,aradan geçen sürede ihtiyaçlarında artış olması ve son nafaka artışının da 2012 yılında hüküm altına alınmış olması da nazara alınmak suretiyle, davacının bu hususta delilleri toplanıp, iştirak nafakasının artırımı konusunda açılmış bir dava bulunduğu gözetilerek, en azından kesinleşen önceki nafaka ilamındaki (artış hükmü) gereğince belirlenecek miktarda iştirak nafakasının artırımına karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....
Davalı-karşı davacı vekili dilekçesinde; açılan davayı kabul etmediğini bildirerek davanın reddi ile karşı davasında;...Aile Mahkemesinin 2008/39 Esas, 2009/88 Karar sayılı ilamı ile davacı lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılmasını talep ve dava etmiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile davacı için aylık 250 TL yoksulluk nafakasının, 100 TL artırılarak 350 TL'ye yükseltilmesine karar verilmiş, hüküm davalı (k.davacı) vekili tarafından temyiz edilmiştir. Asıl dava, yoksulluk nafakasının artırılması; karşı dava ise yoksulluk nafakasının kaldırılması istemine ilişkindir. HMK 297/2 maddesi uyarınca; "Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir." hükmü kanunda yer almaktadır....
Aile Mahkemesinin 2017/177 Esas sayılı dosyası ile iştirak nafakasının artırımı talepli dava açtıklarını, mahkemenin 2017/177 Esas ve 2018/206 Karar sayılı kararı ile aylık 150 TL olan iştirak nafakasının aylık 300 TL'ye çıkartıldığını, Saltuk Tuğra'nın Remzi Özer Yatılı Ortaokulu 7. sınıf öğrencisi olduğunu, iştirak nafakasının çocuğun ihtiyaçlarının artması ve günün ekonomik koşulları karşısında yetersiz kaldığını, ortak çocuğun eğitim masraflarının da arttığını, çocuğun Özel Alfa Bilim Özel Öğretim Kursundan matematik dersi aldığını, kursa aylık 400 TL ücret ödendiğini belirterek aylık 300 TL olan iştirak nafakasının aylık 1.200 TL artırılarak aylık 1.500 TL'ye çıkartılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. SAVUNMA : Davalı taraf süresi içerisinde cevap dilekçesi sunmamış, davalı duruşmada davanın reddine hükmedilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:Osmaniye 1....
DAVA KONUSU : Nafaka (Nafakanın Artırımı) KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davanın kabulü ile müvekkili için davalının ödediği tedbir nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 450,00 TL'den 2.000,00 TL'ye çıkarılmasına karar verilmesini talep etmiştir. SAVUNMA:Davalının davaya cevap vermediği görülmüştür.. DELİLLER: Dava dosyası. İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile davacı lehine Fatsa 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/216 esas, 2019/508 Karar sayılı ilamı ile hükmolunan aylık 450- TL tedbir nafakasının iş bu dava tarihinden itibaren aylık 450- TL daha artırılarak toplamda aylık 900- TL'ye çıkartılmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine," karar verilmiştir....
Asliye Hukuk mahkemesinin 2015/370 esas ve 2016/90 karar sayılı ilamı ile müşterek çocuk için hükmedilen 300 TL iştirak nafakasının 700 TL arttırılarak 1000 TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren tahsilde tekerrüre düşmemek kaydıyla davalıdan alınarak velayeten davacıya verilmesine, karar kesinleşinceye kadar iştirak nafakasının karar tarihinden itibaren aylık 1000 TL iştirak nafakasının tedbir nafakası şeklinde ödenmesine karar verilmiştir....
Aile Mahkemesinin 2011/600 esas 2013/209 karar sayılı ilamı ile davacı kadın lehine hükmedilen aylık 150,00 TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 400,00 TL artırılarak aylık 550,00 TL'ye yükseltilmesine, aynı ilam ile müşterek çocuk Kadir T3 lehine hükmedilen aylık 125,00 TL iştirak nafakasının aylık 325,00 TL artırımı ile aylık 450,00 TL'ye yükseltilmesine, davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bu nafakaların her yıl Tüik tarafından açıklanan yıllık TÜFE oranında artırılmasına karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; yoksulluk ve iştirak nafakasının artırım kararının hatalı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararını istinaf etmiştir....
Davacı kadın işbu davası ile, velayeti kendisinde bulunan müşterek çocuk Mehmet Han'ın aylık 450,00 TL olan iştirak nafakasının aylık 1.550,00 TL artırımı ile aylık 2.000,00 TL'ye, müşterek çocuk Yusuf'un 350,00 TL olan iştirak nafakasının 1.150,00 TL artırımı ile aylık 1.500,00 TL'ye yükseltilmesini talep ettiği, İlk Derece Mahkemesi kararı ile Mehmet Han'ın nafakasında aylık 150,00 TL artırım yapılarak davacının bu çocuk için 1.400,00 TL'lik talebinin reddedildiği, Yusuf'un nafakasında aylık 250,00 TL artırım yapılarak davcının bu çocuk için 900,00 TL'lik talebinin reddedildiği, davacının davanın reddedilen kısmını istinafa getirdiği, Mehmet Han'ın reddedilen 1.400,00 TL'lik nafakasının bir yıllık miktarının 16.800,00 TL'ye, Yusuf'un reddedilen 900,00 TL'lik nafakasının bir yıllık miktarının ise 10.800,00 TL'ye tekabül ettiği, HMK 341/2 maddesi gereğince karar tarihi olan 2023 tarihi itibariyle miktar veya değeri 17.830,00 TL'yi geçmeyen mal varlığına ilişkin kararların kesin olduğu...
Somut olayda, boşanma davası ve yoksulluk nafakasının artırımı davası sırasında davacının çalıştığı, davalının ise çalışmadığı, davalının yoksulluk nafakasının artırımı davası sonrasında 26.04.2014-04.08.2014 tarihleri arasında 1.200 TL ücret ile bir özel güvenlik şirketinde çalıştığı, dava tarihi itibariyle herhangi bir işte çalışmadığı anlaşılmaktadır. Davalının dava öncesinde çalışmış olması yoksulluğunu ortadan kaldırmadığı, kaldı ki davalının dava tarihi itibariyle çalışmadığı anlaşılmaktadır. Davacının yoksulluk nafakasının indirilmesi talebinin reddi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yoksulluk nafakasının indirilmesine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....