WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Aile Mahkemesinin 2011/806 esas 2013/146 Karar ve 12/02/2013 tarihli kararı ile tarafların müşterek çocuğu ZEYNEP ELİF (eski ismi ile KERİMAN SULTAN) için hüküm altına alınan aylık 1.500,00 TL’lik iştirak nafakasının dava tarihi olan 15/10/2021 tarihinden itibaren taktiren 2.000,00 TL artırılarak aylık 3.500,00 TL’ye YÜKSELTİLMESİNE, hükmedilen nafakanın gelecek yıllarda ÜFE oranında ARTTIRILMASINA, 2- Davacının fazlaya ilişkin taleplerinin REDDİNE, "karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı kadın vekili hükmün; müşterek çocuk lehine hükmolunan iştirak nafakasının talepleri doğrultusunda arttırılması gerektiği yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı erkek vekili hükmün; aleyhine hükmolunan nafakanın kaldırılması gerektiği yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; davacı kadın tarafından açılmış iştirak nafakasının arttırılması istemine ilişkindir....

Dosyadaki bilgi ve belgelerden; boşanma tarihinden sonra geçen dönemde davalının gelirinde yaşanan değişiklik dikkate alınarak mahkemece yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin reddi ile yoksulluk nafakasında yapılan indirimde usul ve esas yönünden hukuka aykırı bir yön bulunmadığından; davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur....

Kadın yararına hükmedilen tedbir nafakasının boşanma kararının kesinleştiği tarih itibariyle kaldırılması gerekmekte olup karar tarihi itibariyle kaldırılması doğru değil ise de bu yanlışlığın giderilmesi tek başına bozma nedeni olmadığından hükmün bu bölümünün düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir (HUMK m. 438/7). SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple, gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 4. bendindeki "karar tarihi olan 15/03/2016 tarihi itibariyle kaldırılmasına" sözcüklerinin hükümden çıkarılmasına, yerine "kararın kesinleştiği tarih itibariyle kaldırılmasına" sözcüklerinin yazılarak hükmün bu bölümünün düzeltilmiş şekliyle temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 15.02.2018(Prş.)...

    Bu durumda; tarafların gelir durumları, müşterek çocuğun yaşı, eğitim durumu ve genel ihtiyaçları doğrultusunda, anlaşmalı boşanma davasında protokol ile belirlenen iştirak nafakasının indirilmesi hakkaniyete uygun bulunmamış, bu itibarla, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, davanın kısmen kabulü ile iştirak nafakasının yazılı şekilde indirilmesine karar verilmiş olması doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 13.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen asıl davada tedbir nafakasının artırılması, karşı davada tedbir nafakasının kaldırılması davalarının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı-k.davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, ........TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde ... atfıyla 1086 sayılı HUMK'nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,...

        Aile Mahkemesi TARİHİ :21.05.2014 NUMARASI :Esas no:2013/507 Karar no:2014/302 Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek eş tarafından kusur belirlemesi, tedbir nafakasının kaldırılması talebinin reddi, kadın eş yararına verilen tedbir nafakasının miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 123.60 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.09.03.2015...

          O halde, ilk derece mahkemesince; tarafların sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, nafaka yükümlüsünün (davalının) gelir durumu nazara alınarak, Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun olacak şekilde ayrı yaşamakta haklılığı devam eden eş yararına tedbir nafakasının arttırılması koşullarının oluştuğu anlaşılmakla, kadının talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu sebeple, davacı kadın vekilinin istinaf talebinin kabulüne, Dairemizce HMK'nın 353/1.b.2 maddesi gereği tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak tedbir nafakasının arttrılmasına karar vermek gerekmiştir. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1- Davacı vekilinin istinaf talebinin HMK'nın 353/1- b.2 maddesi gereğince KABULÜNE, Batman 2....

          Fıkrasının (b) bendi uyarınca "Miktar veya değeri kırk bin Tiirk Lirasını (bu tutar dâhil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar" temyiz edilemez. 02.12.2016 tarihli 6763 sayılı Kanıın'un 44. maddesi ile de 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na eklenen ek madde 1. uyarınca temyiz parasal sınırlarının (HMK m.341,362) Vergi Usul Kanunu'nun mükerrer 298. maddesine göre her yıl tespit ve ilan edilecek yeniden değerleme oranında arttırılması öngörülmüştür. Karar tarihi itibariyle bu miktar "72.070 TL" olarak belirlenmiştir. Somut olayda mahkemece karar verilen tedbir nafakasının yıllık miktarı 14.400 TL olup, bölge adliye mahkemesince tedbir nafakası davası ve ferilerine yönelik verilen karar kesindir....

            Mahkemece, davanın kabulü ile; davalılardan ... yönünden yoksulluk nafakasının kaldırılmasına hükmolunmuştur. Hüküm davalı tarafça temyiz edilmiştir . Dava, nafakanın indirilmesi istemine ilişkindir . Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; 6100 sayılı HMK 26.maddesi (HUMK 74.Madde) gereğince; hakim iki tarafın iddia ve savunmaları ile bağlı olup, talepten fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Mevcut yargılama dosyasında; yoksulluk nafakasının kaldırılması yönünde usulunce yapılmış bir ıslah olmaksızın, nafakanın indirilmesi istemiyle açılan iş bu dava da davalı ... yönünden yoksulluk nafakasının kaldırılması cihetine gidilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. ....

              Davalı-karşı davacı vekili dilekçesinde; açılan davayı kabul etmediğini, davacının iddialarının asılsız olduğunu davanın reddi ile aradan geçen zamanda takdir edilen nafakaların ihtiyaçları karşılamada yetersiz kaldığını bu nedenle, yoksulluk nafakasının 300,00 TL'ye; iştirak nafakasının 400 TL'ye çıkartılmasını talep ve dava etmiştir. Mahkemece; asıl davanın reddi ile yoksulluk ve iştirak nafakaların artırımına ilişkin karşı davanın ise derdest olduğu, artırım talebinin ayrı bir dava olarak görülemeyeceği gerekçesi ile karşı davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalı-karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Asıl dava; yoksulluk nafakasının kaldırılması; karşı dava ise iştirak ve yoksulluk nafakasının artırımı istemine ilişkindir. Anne baba, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır.(TMK m.182) Anne ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder....

                UYAP Entegrasyonu