HÜKÜM: Yukarıda açıklanan sebeplerle; 1- Davacı/davalı Vııvı Marıa Bozkurt vekilinin; kadın yararına hükmedilen tedbir nafakasının miktarına yönelik istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile Alanya 1. Aile Mahkemesi'nin 31.01.2020 tarih, 2018/1735 esas ve 2020/80 karar sayılı ilamının kadın yararına hükmedilen tedbir nafakası yönünden kaldırılmasına ve HMK'nın 353/1- b,2....
Yargılamanın devamı sırasında kadın lehine TMK 169 maddesi uyarınca tedbir nafakası takdir edilmesinde usul ve yasaya aykırı bir durum bulunmadığı gibi takdir edilen tedbir nafakasının miktarının da makul olduğu, temizlik işçisi olarak asgari ücretle çalıştığı anlaşılan kadının gelirinin mevcut sosyal ve ekonomik şartlar dikkate alındığında boşanmaya neden olan olaylarda herhangi bir kusuru bulunmadığı anlaşılan kadını boşanma nedeni ile yoksulluğa düşmekten kurtarmadığı gibi tarafların mevcut sosyal ve ekonomik durumu dikkate alındığında mahkemece takdir edilen aylık 400 TL yoksulluk nafakası miktarının da makul bulunduğu anlaşılmakla tarafların tedbir - yoksulluk nafakası takdiri ile miktarlarına ilişkin istinaf taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
TMK 169. madde ve TMK 182/2. madde gereğince müşterek küçük çocuk için resen 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına hükmedilmiştir. Davacı tarafın dava dilekçesi ve taleplerinde çocuk için tedbir ve iştirak nafakası talebi yoktur, mahkemece nafakanın niteliği gereği resen hükmedilmiştir, nafaka tarihleri itibariyle müşterek çocuğun yaşı, ihtiyaçları, halihazırda reşit hale gelmiş olması, tarafların ekonomik sosyal durumları dikkate alındığında çocuk için takdir edilen tedbir ve iştirak nafakası miktarları uygundur. Bu haliyle davacı kadının çocuk için takdir edilen tedbir ve iştirak nafakası miktarlarına yönelik istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. TMK 169.madde kapsamında boşanma davası açılmakla tarafların ayrı yaşama hakkı olduğu, geliri bulunmayan davacı kadın için TMK 185- 186.maddeler de gözetilerek kadın lehine tedbir nafakası verilmesi doğrudur....
Mahkemece kadının ağır kusurlu, erkeğin az kusurlu olduğu kabul edilerek boşanma davasının kabulüne karar verilmiş tedbir nafakası davası ise reddedilmiştir. Yukarıda 1. bentte açıklandığı üzere boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkek ağır, kadın ise az kusurlu olup kadın ayrı yaşamakta haklıdır. Lehine Türk Medeni Kanunu'nun 197. madde koşullarının gerçekleştiği anlaşılmaktadır. Bu kapsamda Türk Medeni Kanunu'nun 197. maddesine dayalı bağımsız tedbir nafakası davasında ayrı yaşamakta ve nafaka talep etmekte haklı olduğu anlaşılan kadının davasının kabulü ile uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken davanın yazılı şekilde reddi doğru olmayıp, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir....
Eşin ayrı yaşamı için bağımsız tedbir nafakası ayrı yaşamada haklılık varsa verilebilir. Bağımsız tedbir nafakası davasında kural olarak tarafların kusur durumu ölçü olarak alınamaz. Tedbir nafakası istenen kusursuz olsa bile, diğer koşullar gerçekleşmişse tedbir nafakası verilebilir. Başka bir anlatımla bağımsız tedbir nafakası davasında dikkate alınacak ölçü; tarafların kusur durumları değil, nafakayı talep eden eşin ayrı yaşamada haklı olup olmadığıdır. (HGK 09.07.2020 tarih 2017/2- 2208 esas 2020/575 karar sayılı ilamı) Somut olayda tarafların kadının sadakatsizliği dolayısıyla ayrı yaşamaya başladıkları, kadının ayrı yaşamada haklı olmadığı anlaşılmaktadır. Bu sebeple kadın lehine tedbir nafakası talebinin reddi yerinde olmakla birlikte, müşterek çocuk lehine nafakaya hükmedilmesi gerekmektedir....
Mahkemenin , boşanma davasının kabulü ile, müşterek çocuklar lehine tedbir nafakasına hükmettiği, gerekçesinde asıl davada tedbir nafakasına hükmedildiğinden birleşen dava hakkında yeniden hüküm tertibine yer olmadığına şeklinde karar verdiği anlaşılmıştır. İlk Derece Mahkemesince, 15/11/2018 tarihli celsede, müşterek çocuklar lehine hükmolunan tedbir nafkaasının başlangıç tarihinin birleşen davanın açılış tarihi olarak tespitine karar verildiği görülmüştür. Söz konusu ara kararın yasal dayanağı TMK 169 maddesi olup boşanma davası sırasında hakimin resen alması gereken önlemler kapsamında alınmış bir ara karardır. Asıl davada, çocuklar lehine TMK 169 . Maddesi uyarınca hükmedilen tedbir nafakasının asıl dava tarihinden itibaren başlatılması gerekir. Birleşen dava dosyası TMK 197. Maddesine dayalı tedbir nafakası isteminden ibaret ayrı bir davadır.Zira boşanma davasının reddi halinde bile ,TMK 197 . Maddeye dayalı olarak verilen tedbir nafakası devam eder. TMK 169....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 02/06/2014 NUMARASI : 2013/529-2014/412 Taraflar arasındaki tedbir nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesi ile davalının başka bir hanımla birlikte yaşadığını belirterek davacı yararına aylık 1.000.00 TL tedbir nafakasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı cevap dilekçesi ile davanın reddini istemiştir. Mahkemece davalının aylık 250.00 TL tedbir nafakası ödemesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. TMK.nun 197.maddesi uyarınca, ayrı yaşamakta haklı olan eş diğerinden tedbir nafakası talebinde bulunabilir....
nafakası (TMK md. 169) niteliğinde olduğunun anlaşılmasına göre tarafların yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden ...'...
Davalı tarafın tedbir nafakası takdir edilmemesine yönelik yapmış olduğu istinaf başvurusunun incelenmesinde; davalı tarafın cevap dilekçesinde tedbir nafakası talebinde bulunduğu, mahkemece bu konuda olumlu -olumsuz bir karar verilmediği, davalı kadının çalışmadığı, herhangi bir yerden gelirinin bulunmadığı, boşanma davası açılmakla ayrı yaşama hakkına sahip olduğu TMK.'nun 169.maddesi uyarınca davalı kadın yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken bu konuda olumlu -olumsuz bir karar verilmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşıldığından davalı tarafın bu yöndeki istinaf başvurusunun kabulü ile davalı kadına tedbir nafakası takdirine karar verilmesi gerekmiş aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davalı tarafın davanın kabulüne, yoksulluk nafakası ve maddi-manevi tazminat miktarlarına yönelik yapmış olduğu istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK.'...
Toplanan deliller ve dosya kapsamına göre; davacının ilk derece mahkemesince kabul edilen kusurlarının gerçekleştiği, boşanmaya neden olan olaylarda davacının tam kusurlu olduğunun anlaşılması karşısında davanın reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir durum bulunmadığı gibi tarafların mevcut sosyal ve ekonomik durumları dikkate alınmak suretiyle davalı kadın yararına TMK 169 maddesi uyarınca tedbir nafakası takdir edilmesinde de usul ve yasaya aykırı bir durum bulunmadığı gibi takdir edilen tedbir nafakası miktarının da makul olduğu, TMK 169 maddesi uyarınca takdir edilen tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar geçerli olacağına yönelik hükümde de usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı anlaşıldığından tarafların istinaf taleplerinin ayrı ayrı esastan reddi yönünde karar verilmesi gerektiği kanaati ile, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; Çaycuma 1....