Bu itibarla, mahkeme kararının hüküm kısmının 1. fıkrasında yer alan "aylık 200,00 TL tedbir nafakasının, dava tarihinden itibaren davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kararın kesinleşmesinin ardından yoksulluk nafakası olarak devamına" ibaresinin çıkarılarak yerine, "aylık 200,00 TL tedbir nafakasının, tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile, dava tarihinden itibaren davalıdan alınarak davacıya verilmesine" ifadesinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, 2,50 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 17.11.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
(karar kesinleşinceye kadar her ay 300 TL tedbir nafakası, karar kesinleştikten sonra ise her ay 300 TL yoksulluk nafakası şeklinde), manevi tazminat, yargılama gideri ve vekalet ücretinin takibe konulduğu anlaşılmıştır....
. 2 Davalı-karşı davacı (kadın) açmış olduğu karşı boşanma ve birleşen tedbir nafakası davalarında kendisini vekil ile temsil ettirmediğine göre, kadının kabul edilen bu davaları nedeniyle kadın lehine vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tedbir Nafakası-Manevi Tazminat Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından; tedbir nafakasının miktarı, yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Mahkemece ilk kararda davacı kadın yararına hükmedilen 1.000,00 TL tedbir nafakasının çok olduğundan bahisle hüküm bozulmuş, mahkemece bozmaya uyulmuştur. Bozma sonrası kararda ise davacı kadın lehine 600.00 TL tedbir nafakasına hükmedilmiştir. Eşlerden birisi fiili ayrılık sırasında tedbir nafakası isteminde (TMK m.197) bulunması halinde, tedbir nafakası miktarı belirlenirken, hakim tarafların fiilen bir aradayken sürdürdükleri yaşam seviyesini gözetmek zorundadır. Bu ilke dikkate alındığında, bozma sonrası hükmedilen tedbir nafakasının miktarı bozmanın amacına uygun olmayıp, azdır....
başka gelirleri de bulunduğunu ileri sürerek davacı için aylık 750,00 TL tedbir nafakasının dava tarihinden itibaren davalıdan alınarak davacıya tedbir nafakası olarak verilmesini, talep ve dava etmiştir....
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile aylık 200,00 TL tedbir nafakasının dava tarihi olan 19/01/2015 tarihinden geçerli olmak üzere 200,00 TL arttırılarak aylık 400,00 TL tedbir nafakasına çıkartılmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dava,yoksulluk nafakasının artırımı istemine ilişkindir. TMK'nun 175.maddesi "Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Kanunda öngörülen şartlar davacı lehine gerçekleştiği takdirde, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına ve hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmesi gerekir." TMK'nun 176/4. maddesine göre de; "Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir."...
için hüküm altına alınan tedbir nafakası ile müşterek çocuk lehine hükmedilen iştirak nafakası alacağından dolayı ödenmeyen birikmiş 28.315,60 TL'nin ve takipten sonra devam edecek aylık 400,00 TL'nin tahsili amacıyla ilamlı takip başlatılmıştır. Borçlu, ilamın bozulmasından sonra davacı lehine dayanak ilamda hükmedilen tedbir ve iştirak nafakasından davacı kadının vazgeçmesi nedeniyle, davanın reddine karar verildiğini, yeniden bir tedbir nafakası belirlenmediğini, bozma ile hükmün ortadan kalkması nedeniyle bu ilama dayanılarak takip yapılmayacağını ve ilamda belirtilen tedbir nafakasının ilamsız takip yoluyla talep edilmesi gerekirken ilamlı takibe konulduğundan bahisle takibin iptaline karar verilmesini istemiştir....
Mahkemece yapılan değerlendirmede; davacı tarafından talep edilen tedbir nafakasının ilk defa talep ediliyormuş gibi karar verildiği, ancak daha önce davacı ve müşterek çocuk Amine yararına hükmedilen ayrı yaşamaya dayalı tedbir nafakası kararı bulunduğu görülmektedir. Söz konusu kararda mükerrer tahsil edilmeme kaydı konulmadığı gibi mevcut tedbir nafakası üzerinden değerlendirme yapılmadığı belirlenmektedir. O halde mahkemece; taraflar arasında daha önce görülen tedbir nafakası davaları nedeniyle hükmedilen nafaka miktarı üzerinden, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, aradan geçen süre, nafakanın niteliği ve özellikle dikkate alınarak artış yapılması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde ilk defa açılan tedbir nafakası davası gibi hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....
Aile Mahkemesinin 201/629 esas, 2019/263 karar 18/04/2019 tarihli kararı ile boşanmalarına karar verildiği, davacı kadının tedbir nafakası isteminin "Tavas Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2013/91 esas 2013/465 karar sayılı ilamı ile kadın yararına aylık 400 TL tedbir nafakası verilmesi yönünden daha önce hüküm kurulduğundan davalı yararına tedbir nafakası hükmedilmesine yer olmadığına, kararın kesinleşme tarihinden itibaren aylık 500- TL yoksulluk nafakası hükmedilmesine" karar verildiği kararın 19/10/2022 tarihinde kesinleştiği görülmüştür....
E…….. tarafından işlemiş tedbir nafakası ile faizinin ve takip sonrasında müşterek çocuklar için 16.4.2008 tarihinden itibaren 450 TL (toplam) ve kendisi için yine aynı tarihten itibaren 200 TL tedbir nafakasının tahsilinin talep edildiği görülmektedir. Borçlunun mahkemeye başvurusu, tedbir nafakasının ilamlı takibe konu edilemeyeceği, tedbir nafakasının ilamsız takibe konu edilmesi gerekmekte olup, hüküm kesinleştikten sonra ise kesinleşen ilamla birlikte yoksulluk ve iştirak nafakası adı altında istenmesi gerektiğini, çocuklardan M……. ve K……..'in takipten önce reşit olduklarını, çocuklar için ne zamana kadar tedbir ve iştirak nafakasının devam edeceğinin açıklanmadığını, istenen faizin başlangıcı ve talep edilen nafakaların hangi aylara ilişkin olduğunun belirtilmediği gerekçeleriyle takibin iptali istemi ilişkindir....