Somut olayda davacının 29/11/2021 tarihli davasında boşanma davası, tedbir nafakasının devamını ve lehine yoksulluk nafakasına hükmedilmesini istediğini, ilk derece mahkemesince boşanma davasında tedbir nafakası yönüyle hüküm kurulması sebebi ile karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği, tam kusurlu kadının yoksulluk nafakası talebinin reddedildiği kararın isabetli olduğu anlaşılmakla davacının istinaf talebinin esastan reddine karar verilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Somut olayda davacının 29/11/2021 tarihli davasında boşanma davası, tedbir nafakasının devamını ve lehine yoksulluk nafakasına hükmedilmesini istediğini, ilk derece mahkemesince boşanma davasında tedbir nafakası yönüyle hüküm kurulması sebebi ile karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği, tam kusurlu kadının yoksulluk nafakası talebinin reddedildiği kararın isabetli olduğu anlaşılmakla davacının istinaf talebinin esastan reddine karar verilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Mahkemece davacı-davalı (kadın)'ın ayrı yaşamakta haklı olduğu kabul edilerek kadın tarafından açılan tedbir nafakası (TMK.md. 197) davası kabul edildiğine göre, davacı-davalı (kadın) ve yanında bulunan ortak çocuk lehine dava tarihinden itibaren tedbir nafakası takdiri yerine, gerekçe belirtilmeksizin 15.11.2013 tahinden itibaren geçerli olacak şekilde tedbir nafakası kararı verilmesi usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. 2-Davalı-davacı (koca)'nın temyiz itirazlarının incelenmesinde; a-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacı (kadın)'ın tedbir nafakası davasına yönelik temyiz itirazları yersizdir. b-Mahkemece, davalı-davacı (koca)'nın, davacı-davalı (kadın)'a nazaran daha ziyade kusurlu olduğu ve az kusurlu eşin boşanma davasına karşı çıkmasının hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olmadığı gerekçesiyle kocanın boşanma davasının reddine karar verilmiştir....
Bölge adliye mahkemesince dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda her ne kadar erkeğin davasındaki boşanma hükmünün istinaf edilmeyerek kesinleşmesi ile kadın yararına hükmedilen tedbir nafakasının yoksulluk nafakasına dönüşerek konusuz kaldığı, bu nedenle bu yöne ilişkin istinaf incelemesinin yapılamayacağı belirtilerek erkeğin tedbir nafakasına yönelik istinaf talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş ise de erkeğin davasında verilen boşanma hükmünün istinaf konusu edilmeyerek kesinleşmesi, tedbir nafakasının kesinleşme tarihi itibariyle sona erdiği anlamına gelmekte ise de bu husus geçmişe yönelik olarak tedbir nafakasının takdiri, başlangıç tarihi, süresi ve miktar tâyini açısından da kesinleştiği anlamına gelmemektedir....
nafakası davası, davacı-karşı davalı erkek tarafından açılan boşanma dosyası ile birleştirilmiş, birleştirilerek yapılan yargılama sonucunda mahkemece erkeğin boşanma davasının reddine, kadının birleşen tedbir nafakası davasının kısmen kabulü ile kadın ve ortak çocuklar yararına tedbir nafakasına karar verilmiş, hükmün davacı-karşı davalı erkek tarafından her iki dava yönünden temyizi üzerine Dairemizin 12.12.2016 tarihli ilamı ile bağımsız tedbir nafakası dosyası yönünden “ davalı-davacı kadının 9.9.2014 tarihli ön inceleme duruşmasına usulüne uygun davet edilmesine rağmen katılmadığı, mazeret de bildirmediği, bağımsız tedbir nafakası davası takip edilmeyip yenileme dilekçesi de sunulmadığından mahkemece bağımsız tedbir nafakası dosyasının açılmamış sayılmasına karar verilmesi “gerektiğinden bahisle bozulmasına karar verilmiştir....
Bu bilgiler ışığında somut olaya bakıldığında davacının nafaka borcunun üç döneme göre hesaplanması gerektiği anlaşılmaktadır: 1- Trabzon Aile Mahkemesi'nin 2006/401 E, 2007/140 K ilamı ile hükmedilen tedbir nafakası boşanma davasının (Trabzon Aile Mahkemesi 2009/225 E) açıldığı tarihe (08/05/2009) kadar aynen devam edecektir. 2- Boşanma davasının açılış tarihi (08/05/2009) ile boşanmanın kesinleşme tarihi (13/07/2010) arasında tahsilde tekerrür olmamak üzere her iki tedbir nafakasının da ödenmesi gerekmektedir. 3- Boşanma kararının kesinleşme tarihinden (13/07/2010), yoksulluk nafakasının kaldırılma tarihine (08/09/2017) kadar ise sadece yoksulluk nafakası talep edilebilecektir. Zira Trabzon Aile Mahkemesi'nin 2006/401 E, 2007/140 K ilamı ile hükmedilen tedbir nafakası boşanma kararının kesinleşmesi ile kendiliğinden sona ermiştir....
Kural olarak, eş lehine tedbir nafakasına hükmedilebilmesi için davacı eşin, davalı eşinden ayrı yaşamakta haklı olduğunu ispatlaması gerekir. Diğer taraftan, aleyhine boşanma davası açılan eş, boşanma davası sürerken ayrı yaşamda haklı kabul edilir. Boşanma davasının reddinden sonra evlilik birliğini tekrar kurma görevi, boşanma davası reddedilen eşe aittir. Somut olayda; davalı koca, 13.07.2009 tarihinde davacı aleyhine boşanma davası açmış, mahkemece, 30.03.2010 tarihli ilamla dava reddedilmiş, karar Yargıtay denetiminden geçerek 16.11.2011 tarihinde kesinleşmiş, boşanma davasının reddinden sonra taraflar bir araya gelmemiş, davacı kadın temyize konu nafaka davasını 20.05.2013 tarihinde açmıştır. Davalı kocanın açtığı boşanma davası reddedildiğine göre evlilik birliğini yeniden kurma görevi davalı kocaya düşmektedir. Oysa davalı koca, boşanma davasının reddinden sonra evlilik birliğini yeniden kurmaya çalıştığına dair herhangi bir savunmada bulunmamıştır....
Aile Mahkemesinin 2020/590 esas sayılı dosyada kadın için aylık 1500 TL, çocuk Ebubekir için aylık 1.000 TL tedbir nafakasına hükmedildiği, davalının Hollanda'da kendisi için aylık 540 Euro, çocuk için de aylık 150 Euro maaş bağlattığını, ayrıca 70 Euro hastalık maaşı aldığını, boşanma dosyasında tüm tanıkların bu durumu doğruladığını, davacının emekli maaşından tedbir nafakasının kesildiğini, tedbir nafakasının ödeyecek durumunun olmadığını, davalı kadının kira gideri olmadığını, davacının kirada oturduğunu, tüm bu nedenlerle kadın için verilen tedbir nafakasının kaldırılmasına, çocuk için verilen tedbir nafakasının aylık 300 TL ' ye düşürülmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Aile Mahkemesinin 2020/590 esas sayılı dosyada kadın için aylık 1500 TL, çocuk Ebubekir için aylık 1.000 TL tedbir nafakasına hükmedildiği, davalının Hollanda'da kendisi için aylık 540 Euro, çocuk için de aylık 150 Euro maaş bağlattığını, ayrıca 70 Euro hastalık maaşı aldığını, boşanma dosyasında tüm tanıkların bu durumu doğruladığını, davacının emekli maaşından tedbir nafakasının kesildiğini, tedbir nafakasının ödeyecek durumunun olmadığını, davalı kadının kira gideri olmadığını, davacının kirada oturduğunu, tüm bu nedenlerle kadın için verilen tedbir nafakasının kaldırılmasına, çocuk için verilen tedbir nafakasının aylık 300 TL ' ye düşürülmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Aile Mahkemesinin 30/06/2021 tarih, 2020/629 Esas, 2021/554Karar sayılı kararının tedbir/yoksulluk nafakası, tedbir/iştirak nafakası ve maddi-manevi tazminata ilişkin kısımlarının KALDIRILMASINA, 3- 6100 sayılı HMK'nın 353/(1)-b-2. maddesi gereğince kaldırılan konular hakkında düzelterek yeniden karar verilmesi gerektiğinden; a)-Davalı-karşı davacı kadın lehine dava tarihinden itibaren aylık 1.500,00 TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak davalı-karşı davacıya VERİLMESİNE, boşanma hükmünün kesinleşmesinden itibaren yoksulluk nafakası olarak DEVAMINA, ilk derece mahkemesi tarafından hükmedilen tedbir nafakası ile tahsilde tekerrür oluşturmamak kaydıyla davacı-karşı davalıdan alınarak, davalı-karşı davacıya VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE, b)-Müşterek çocuklar Riham ve Suhip lehine dava tarihinden itibaren aylık 1.000,00'er TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak davalı-karşı davacıya VERİLMESİNE, boşanma hükmünün kesinleşmesinden itibaren iştirak nafakası olarak DEVAMINA,...