İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı taraf; kadının kabul edilen müstakil tedbir nafakası davası ile kabul edilen boşanma ve fer'ilerine yönelik davaya süresinde istinaf talebinde bulunmuştur....
Davalı-karşı davacı kadın vekilinin; kadın yararına hükmedilen tedbir nafakasının başlangıç tarihine yönelik istinaf talebinin incelenmesinde; Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK m.186/1), geçimine (TMK m. 185/3), malların yönetimine (TMK m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK m.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır ( TMK m. 169). O halde; Türk Medeni Kanununun 185/3 ve 186/3 maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek boşanma kararının kesinleşmesi tarihinde sona ermek üzere davalı-karşı davacı kadın yararına asıl dava tarihi olan 07.02.2018 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken 31.05.2019'dan itibaren geçerli olmak üzere aylık 250,00 TL tedbir nafakasına karar verilmesi hatalı olmuştur....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki boşanma davasının yapılan muhakemesi sırasında ihtiyati tedbir istenmesi üzerine, bu tedbir talebinin mahkemece reddedilmesine dair 21.12.2012 tarihli kararın temyizen incelenmesi, tedbir isteyen tarafından temyiz edilmekle, evrak okundu, gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 119.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, oybirliğiyle karar verildi.03.04.2013 (Çrş.)...
Davacı, dava dilekçesinde ayrı yaşamda haklılık iddiası ile kendisi ve çocukları için tedbir nafakası isteminde bulunmuştur. 10.05.2013 tarihli dilekçesi ile de tedbir nafakasının ileride yoksulluk nafakasına dönüştürülmesini istemiştir. Mahkemece, davacı için aylık 400.00 TL, müşterek çocuklar Batuhan ve Metehan için aylık 250,00 şer TL olmak üzere toplam 900,00 TL tedbir nafakasının karar tarihinden itibaren davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kararın kesinleşmesi ile birlikte yoksulluk ve iştirak nafakası olarak toplam 900,00 TL nafakanın devamına karar verilmiştir. TMK.175 md. hükmüne göre "Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek eş, kusuru daha ağır olmamak şartıyla geçimi için diğer eşten mali gücü oranında süresiz nafaka isteyebilir." Boşanma davası devam ederken eşlerden birinin tedbir nafakasının devamını istemesi de yoksulluk nafakası istemi niteliğindedir....
Davacı vekili 09/05/2018 tarihli ISLAH DİLEKÇESİ ile özetle ; Dava tarihinden boşanma kararının kesinleşme tarihine tedbir nafakası boşanma davasının kesinleştiği tarihten itibaren ise yoksulluk nafakası olarak devam etmek üzere davacı kadın lehine aylık 750- TL nafaka, müşterek çocuk Funda için ise dava tarihinden boşanma kararının kesinleşme tarihine kadar tedbir nafakası boşanma davasının kesinleştiği tarihten itibaren ise iştirak nafakası olarak devam etmek üzere aylık 500- TL,müşterek çocuk Esra için ise dava tarihinden boşanma kararının kesinleşme tarihine kadar tedbir nafakası boşanma davasının kesinleştiği tarihten itibaren ise iştirak nafakası olarak devam etmek üzere aylık 400- TL nafaka talep etmiştir. DELİLLER:Tarafların nüfus aile kayıt tablosu, tanık beyanları, yaptırılan zabıta araştırmaları ve dava dosyası....
Gerçekleşen bu durum karşısında, kadının boşanmayı gerektiren kusurlu davranışı kanıtlanamadığından davacı-davalı erkeğin boşanma davasının reddi gerekirken, yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi doğru değildir. Ne var ki, davalı- davacı kadının kabul edilen boşanma davasında verilen boşanma hükmü, erkeğin boşanmaya yönelik istinaf kanun yolu başvurusu bulunmaması nedeniyle kesinleştiğinden; davacı-davalı erkeğin boşanma davasında, boşanma isteminin konusu kalmamıştır. Ancak, davanın konusuz kalması sebebiyle esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hallerde hakim, davanın açıldığı tarihteki, tarafların haklılık durumuna göre vekâlet ücreti ve yargılama giderlerini takdir ve tayin eder (HMK m. 331/1)....
Davacı-davalı erkeğin temyizi üzerine hüküm Dairemizce erkeğin davasının kabulü gerektiği gerekçesiyle bozulmuş, kadının tedbir nafakası davası yönünden verilen hüküm onanmıştır. Bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda erkeğin boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, nafakalar hususunda mahkemenin bozma öncesi kararında hüküm verildiğinden bu hususta yeniden hüküm tesisine yer olmadığına karar verilmiştir. Davalı-davacı kadının erkeğin boşanma davasında verdiği cevap dilekçesinde talep ettiği yoksulluk ve iştirak nafakası boşanmanın fer'i niteliğindedir. Ancak başanma hükmüyle birlikte veya boşanma kararı verilip, boşanma hükmü kesinleştikten sonra bu konularda karar verilebilir. Mahkemece ilk kararda boşanma davası reddedilmiş, bu hüküm temyiz edilerek bozulmuştur. Dolayısıyla yoksulluk ve iştirak nafakası konusunda daha evvel verilmiş ve kesinleşmiş bir hüküm bulunmamaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki "boşanma" ve "karşı boşanma" davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm ölen davalı (Kadriye)'nin mirasçıları tarafından, davacı-karşı davalının boşanma davası ile kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle evlilik birliğinin, davalı-karşı davacının 17.12.2013 tarihinde ölümüyle sona ermiş olması karşısında, davacı-davalı tarafından açılmış olan boşanma davasının da esasının konusuz kalmış bulunmasına, Türk Medeni Kanununun 174'ncü maddesinde yer alan tazminata ise, evliliğin boşanma sebebiyle sona ermesi halinde hükmedilebileceğine göre, ölenin mirasçılarının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Türk Medeni Kanununun...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince yapılan yargılamada 31/10/2022 tarihli ara karar ile; ''Uyuşmazlık konusu dışındaki mallara ihtiyati tedbir konulmayacağı, ihtiyati tedbir talebinin yargılamayı gerektirir nitelikte olmaması sebebiyle davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine, '' şeklinde karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı İstinaf talebinde özetle: Mahkemenin tedbirin reddine dair kararının haksız olduğunu, tedbir konulması gerektiğini ifadeyle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini beyan etmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE: Boşanma, ziynet ve ev eşyasının iadesi davasında, davacı kadının; erkeğin taşınır taşınmaz mal varlığına, banka kayıtlarına ihtiyati tedbir isteminin reddine karşı yapılan itiraza ilişkindir. HMK'nın 355. maddesine göre; İnceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....
Bu durumda H.M.K nun 353/1- a-6 maddesi uyarınca davalı erkeğin istinaf başvurusunun kabulü ile istinaf edilmeksizin kesinleşen boşanma, velayet ve şahsi ilişki tesisine ilişkin kısım hariç olmak üzere kararın kaldırılmasına, tarafların usulüne uygun gösterdikleri deliller toplanarak kusur belirlemesi yapılması ve tedbir-iştirak nafakası ve tedbir -yoksulluk nafakası hakkında yeniden karar verilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan sebeplerle; 1- Davalı erkeğin istinaf talebinin HMK.nun 353/1- a-6 maddesi uyarınca KABULÜ ile Antalya 4....