WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ :Boşanma - Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından birleşen boşanma davasının reddi, tedbir nafakası davasında ve boşanma davasında hükmedilen nafakalar, tazminatlar, yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden; davalı-davacı kadın tarafından ise erkeğin boşanma davasının kabulü, boşanma davasında ve tedbir nafaka davasında hükmedilen tedbir nafakalarının miktarı, yoksulluk nafakasının reddi ve tazminatların miktarına yönelik temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Tarafların tedbir nafaka davasına yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde; 6100 sayılı HMK’nın 362. maddesinin 1. fıkrasının b bendi uyarınca “Miktar veya değeri kırk bin Türk Lirasını (bu tutar dâhil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar” temyiz edilemez. 02.12.2016 tarihli 6763 sayılı Kanun’un 44. maddesi ile de 6100...

    Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dava dilekçesinde; tarafların 2005 yılında evlendiğini, davalının açtığı boşanma davasının reddedildiğini, bu davada kadın yararına 150 TL tedbir nafakasına karar verildiğini, davalının yurtdışında yaşadığını, davacıya maddi yardımda bulunmadığını, davacının gelirinin olmadığını belirterek 150 TL tedbir nafakasının aylık 1.000 TL'ye çıkartılmasını talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde; talebin değerlendirilmesinin mümkün olmadığını, tedbir nafakasının boşanma davasında değerlendirilmesinin gerektiğini, talebin yüksek olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece boşanma davası nedeniyle dava süresince verilen geçici tedbir niteliğindeki tedbir nafakasının müstakil dava ile artırılmasının talep edilemeyeceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, mahkeme kararı davacı vekili tarafından...

      Tedbir nafakası isteklerinin her gün doğan ve işleyen haklardan olduğu nazara alınarak feragat tarihinden itibaren davalı kadın yararına tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde 09.08.2011 tarihinden itibaren davalı yararına tedbir nafakasına hükmedilmesi doğru görülmemiştir. 2-Davalının temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Davalı kadın, boşanma davasının açıldığı 9.8.2011 tarihinden önce, 5.8.2011 tarihinde açmış olduğu tedbir nafakası davasından ilk celse feragat etmiş ve feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Kadının tedbir nafakası davasından feragat etmesi, kocasının kusurlarını boşanma davasına yönelik olarak affettiğini göstermez. Zira davalı kadın, tedbir nafakası davasından feragat etmekle birlikte boşanma davasında kocanın kusurlarına yönelik iddialarını ileri sürüp, bu iddialarını kanıtlamak için delillerini de sunmuştur....

        Ancak dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden; davacı kadının eldeki tedbir nafakası davasını 21.03.2013 günü açtığı, işbu davanın davalısı kocanın da 10.06.2013 günü boşanma davası açtığı, boşanma davası sırasında kadın lehine aylık 150,00 tedbir nafakasına, müşterek çocuk Batuhan lehine aylık 100,00 TL tedbir nafakasına hükmedildiği, boşanma davasından önce açılan iş bu nafaka davasında verilen tedbir nafakası ile boşanma davasının yargılaması sırasında verilen tedbir nafakasının tahsilde tekerrür olmayacak şekilde tahsilinin gerektiği, temyize konu kararda bu durumun belirtilmediği, bunun ileride ilamın infazında problem yaratabileceği anlaşıldığından ve bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün aşağıdaki şekilde düzeltilmesine karar verilmiştir....

          Bu ilam TMK’nun 169. maddesi gereğince verilmiş tedbir niteliği taşımadığı için anılan ilamdaki tedbir nafakasının boşanma ilamının kesinleşmesi ile yoksulluk nafakasına dönüşmesi de söz konusu değildir. Bu nafakanın hüküm altına alınmasından sonra boşanma ilamının kesinleşmesi ise tedbir nafakasına ilişkin anılan ilamı bertaraf etmez. Kaldı ki boşanma davası da reddedilmiştir. O halde mahkemece, TMK'nun 197. maddesine göre ayrı yaşamakta haklılık nedenine dayanan tedbir nafakasının süresiz olduğu gözetilerek şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13/09/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı kadın tarafından; 05.10.2012 tarihli ara kararı ile kadına hükmedilen tedbir nafakasının miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı, boşanma davasıyla birlikte, kendisi için 10.000 TL, küçük çocuk Süleyman için 8.000 TL tedbir nafakası talep etmiş, mahkemece 05.10.2012 tarihli ara kararı ile çocuk ..... için istenen tedbir nafakasının küçüğün babası yanında kalması nedeniyle reddine, kadın için 1.500 TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş, davacı bu ara kararı ile hükmedilen tedbir nafakasının miktarını temyiz etmiştir....

              Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından, tedbir nafakası davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın, asıl davada boşanma talebinde bulunmuş, birleşen tedbir nafakası davasında ayrı yaşamakta haklı olduğunu ileri sürerek Türk Medeni Kanunu'nun 197. madesi uyarınca tedbir nafakası talebinde bulunmuş, mahkemece boşanma davasının takip edilmediğinden açılmamış sayılmasına, tedbir nafakasına yönelik birleşen dosya yönünden ise sübut bulmadığından bahisle reddine karar verilmiştir. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden, davacı kadının birleşen tedbir nafakası davasında delil olarak dayandığı ... 9....

                "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma (İhtiyati Tedbir) Taraflar arasındaki "boşanma" davası sırasında davacının araçla ilgili ihtiyati tedbir talebinin reddine dair 19.09.2012 tarihli karar, tedbir isteyen tarafından temyiz edilmekle, tedbire ilişkin evrak okundu, gereği görülüşüp düşünüldü: Davacı, boşanma davası açılmadan önce davalıya ait araç üzerine ... 3. Aile Mahkemesinin 2012/51 - 49 değişik iş dosyası ile konulan ihtiyati tedbir kararının devamına karar verilmesini istemiş boşanma davasına bakan mahkemece bu istek reddedilmiştir. Dava açılmadan önce verilen ihtiyati tedbir kararının kalkıp kalkmadığının tespiti bakımından ... 3. Aile Mahkemesinin 2012/51 - 49 değişik iş sayılı dosyasının incelenmesi gerekli görülmüştür. Sözü edilen dosyanın eklenerek birlikte gönderilmek üzere dosyanın mahalli mahkemesi İADESİNE oyçokluğuyla karar verildi. 14.01.2013 (Pzt.)...

                  "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayete İlişkin Tedbir Kararı Taraflar arasındaki boşanma davasının yapılan muhakemesi sırasında mahalli mahkemece verilen, 19.12.2012 tarihli velayetin kullanılmasıyla ilgili tedbir kararı davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı, boşanma davasıyla birlikte, 10.09.2011 doğumlu müşterek çocuğun dava süresince geçici olarak velayetinin kendisine verilmesini talep etmiş, davacının bu yöndeki tedbir isteği mahkemece 19.12.2012 tarihinde ara kararı ile reddedilmiş, davacı bu ara kararını temyiz etmiştir. Boşanma veya ayrılık sırasında Türk Medeni Kanunu gereğince icap eden geçici tedbirlerin alınmasına veya tedbir isteklerinin reddine dair kararlar (TMK. md. 169) ancak esas hükümle birlikte temyiz edilebilir. Boşanma veya ayrılık davası üzerine bu Kanun gereğince alınabilecek geçici nitelikteki tedbir kararlarının tek başına temyizi mümkün değildir....

                    Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dava konusu nafaka kararı nedeni ile müvekkilinin mağdur edildiğini, geçici bir nafaka olmasına rağmen, sürekli bir nafaka olarak icra edildiğini, Yargıtay kararlarına göre de hatalı icra edilen bir nafaka olduğunu, boşanma davasında hükmedilen tedbir nafakasının dahi kararın kesinleşmesi ile kendiliğinden kaldırılması gerekirken talep atmalarına rağmen Akçaabat İcra Müdürlüğü tarafından taleplerinin reddedildiğini ve tedbir nafakasının bulunduğu icra dosyasının halen açık halde bulunduğunu, 6284 sayılı Kanun'un 8. maddesine göre tedbir nafakasının en fazla 6 ay süre ile verilebileceğini, açıkça hukuki yarar yokluğundan davanın reddedilmesinin hatalı olduğunu belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılarak, davalarının kabulüne karar verilmesi istemiyle istinaf kanun yolu başvurusunda bulunmuştur....

                    UYAP Entegrasyonu