Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma-(Yargılama Sırasında Taraflar arasındaki boşanma davasının yapılan muhakemesi sırasında mahalli mahkemece verilen, 05.09.2013 tarihli velayetin kullanılmasıyla ilgili tedbir kararı davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davalı, boşanma davasıyla birlikte, 20.4.2007 doğumlu müşterek çocuğun dava süresince geçici olarak velayetinin kendisine verilmesini talep etmiş, davalının bu yöndeki tedbir isteği mahkemece 05.09.2013 tarihinde ara karar ile reddedilmiş, dava süresince müşterek çocuğun velayeti bir geçici önlem olarak davacı anneye verilmiş, buna ilişkin ara kararını davalı temyiz etmiştir. Boşanma veya ayrılık davası açılınca Türk Medeni Kanunu gereğince icap eden geçici önlemlerin alınmasına veya önlem alınması isteklerinin reddine dair kararlar (TMK. md. 169) ancak esas hükümle birlikte temyiz edilebilir....

    Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi'nin E.200/33 sayılı dosyasında verilen boşanma ilamı kesinleşmeden boşanma hükmünde karar altına alınan maddi tazminat, manevi tazminat ve tedbir nafakasını ... İcra Müdürlüğü'nün E.2005/1372 sayılı doyasında ilamlı icra takibine konu ettiğini, yaptığı şikayet sonucu ... İcra Hukuk Mahkemesi'nin E.2011/36, K.2012/77 karar sayılı dosyada şikayete konu icra dosyası ile ilgili olarak, taraflar arasındaki boşanma hükmünün kesinleştiği tarihe kadar işleyen tedbir nafakası dışında kalan takibe konu taleplerle ilgili takibin iptaline karar verildiğini belirterek icra dosyasına yapılan 10.047,00 TL fazla ödemenin yasal faiziyle tahsilini talep etmiş, mahkemece alınan bilirkişi raporu doğrultusunda taraflar arasındaki boşanma davasının kesinleştiği 19.02.2006 tarihinden sonra icra dosyasına toplam 10.617,60 TL fazla ödeme yapıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir....

      Somut olayda; davacı için ayrı yaşamda haklılık iddiasına dayalı olarak tedbir nafakası istenmektedir. Davalı, tarafından açılan boşanma davası "Davalının evlilik birliğini temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir kusurunun varlığı kanıtlanamadığı..." gerekçesi ile reddedildiği ve kesinleştiği anlaşılmıştır. Boşanma davasının reddedilmesinden sonra eşlerin müşterek yuvada oturmaları asıldır. Evlilik birliğini kurma görevi açtığı boşanma davası reddedilen eşe yani davalıya düşmektedir. Davalı, boşanma davasında ileri sürdüğü sebepleri iş bu davada da ileri sürmüş, ancak açtığı boşanma davası reddedilmiştir. Tarafların, davalı tarafından açılan boşanma davasının reddedilmesinden sonra bir araya gelmedikleri anlaşıldığından davacı ayrı yaşamakta haklıdır....

        Somut olayda; ayrı yerlerde açılan davaların; evlilik birliğinin korunması hükümlerine dayalı olarak TMK.nun 197.maddesine göre açılan tedbir nafakası davası ile boşanma hükümlerine dayalı olarak TMK.nun 166. maddesine göre açılan boşanma davasından ibaret olduğu, buna göre davaların aynı sebepten doğmadığı anlaşılmaktadır. Öte yandan, taraflar arasında boşanma davası olsun yahut olmasın, eşler evlilik birliğinin ayrı bir dava ile korunmasını isteyebilir (TMK. md 195-201). Diğer bir anlatımla, tedbir nafakası isteğinin boşanma davasında istenilmesini zorunlu kılan bir hüküm yasada yer almamaktadır. Bu durumda, davalardan biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunmadığı da ortadadır. Hal böyle olunca mahkemece, davanın esasına girilerek ortaya çıkacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır....

          Davacı boşanma davası içinde, bu dava sonuçlanmadan yoksulluk nafakası isteminde bulunmamış, boşanma hükmü kesinleştikten sonra 12.04.2013 tarihinde açtığı bu dava ile 500 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmesini, dava sonuçlanıncaya kadar dava tarihinden başlamak üzere bu miktarın lehine tedbir nafakası olarak tensiben verilmesini istemiştir. Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince gerekli olan özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri re'sen alır. (TMK 169.madde). Boşanma davası devam ederken eşlerden birinin tedbir nafakasının devamını istemesi, yoksulluk nafakası istemi niteliğindedir. Yoksulluk nafakası davası boşanmanın fer'i niteliğinde bir dava olduğundan, dava devam ettiği sürece her zaman istenebileceği gibi, boşanma hükmünün kesinleşmesinden sonra ayrı ve bağımsız bir dava olarak da açılabilir....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı (koca) tarafından; 13.05.2013 tarihli geçici velayete yönelik tedbir isteminin reddine ilişkin ara kararı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Boşanma veya ayrılık sırasında Türk Medeni Kanunu gereğince icap eden geçici tedbirlerin alınmasına veya tedbir isteklerinin reddine dair kararlar (TMK. md. 169) ancak esas hükümle birlikte temyiz edilebilir. Boşanma veya ayrılık davası üzerine bu Kanun gereğince alınabilecek geçici nitelikteki tedbir kararlarının tek başına temyizi mümkün değildir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu çerçevesinde verilen ihtiyati tedbir kararları veya bunlara itiraz üzerine verilen kararlara karşı kanun yolu açıktır....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma-Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki "boşanma" ve "tedbir nafakası" davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-karşı davalı tarafından; boşanma davasının reddi yönünden, davalı-karşı davacı tarafından ise; müşterek çocuk için tedbir nafakasına hükmedilmemesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle tarafların müşterek çocukları Gökhan 17.08.1991 doğumlu olup, dava tarihinde... olduğuna göre, ergin çocuk için Türk Medeni Kanununun 169. maddesi çerçevesinde tedbir nafakası tayin edilmemiş olmasında bir yanlışlık bulunmamasına göre tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine peşin alınan harcın...

                "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Davasında Tedbir Kararı Taraflar arasındaki "boşanma" davası sırasında verilen çocuğun velayetinin geçici olarak babaya verilmesine ilişkin tedbir kararına itiraz üzerine itirazın reddine dair 24.04.2012 tarihli kararın temyizen incelenmesi davalı tarafından istenilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Ayrılık veya boşanma davası üzerine Türk Medeni Kanununun 169. maddesi gereğince icap eden geçici tedbirlerin alınmasına, bu madde kapsamındaki tedbir isteklerinin reddine veya tedbirlere itiraz hakkında verilen kararlar ancak esas hükümle birlikte temyiz edilebilir. Tek başına temyizi mümkün değildir (2. H.D'nin 23.10.2012 tarihli 2012/16049-25839 sayılı kararı). Bu bakımdan davalının temyiz isteğinin reddine karar vermek gerekmiştir....

                  "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından; kadının kabul edilen boşanma davası, tedbir nafakası ve kişisel ilişki yönünden, davalı-karşı davacı kadın tarafından ise, nafaka ve tazminatların miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davalı-karşı davacı ... 10/03/2017 tarihli dilekçesiyle karşı davası ve nafaka taleplerinden feragat ettiğini bildirdiğinden bu husus gözetilerek bir karar verilmek üzere hükmün kadının açtığı boşanma davası ve tedbir nafakaları yönünden bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeple hükmün kadının açtığı boşanma davası ve tedbir nafakaları yönünden BOZULMASINA, bozma sebebine göre temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, oybirliğiyle karar verildi. 20.03.2017(Pzt.)...

                    Maddesine dayalı olarak tedbir nafakası istenmesine engel olmadığından mahkemenin bu konuda vermiş olduğu " karar verilmesine yer olmadığına" ilişkin hüküm doğru olmamış, davacı/davalı kadının bu yöne ilişkin istinaf başvurusu kabul edilerek boşanma davasının açılış tarihinden başlamak üzere ve kadın ve müşterek çocuğun almakta olduğu tedbir nafakası ile tekerrür oluşturmamak kaydıyla, boşanma kararının kesinleşmesine kadar devam edecek süreç için davacı/davalı kadın lehine aylık 800,00 TL, müşterek çocuk lehine aylık 700,00 TL tedbir nafakasının davalı/davacı erkekten tahsiline karar verilmesi gerekmiştir. Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşulu ile geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz....

                    UYAP Entegrasyonu