"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma-Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki "boşanma" ve "tedbir nafakası" davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-karşı davalı tarafından; boşanma davasının reddi yönünden, davalı-karşı davacı tarafından ise; müşterek çocuk için tedbir nafakasına hükmedilmemesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle tarafların müşterek çocukları Gökhan 17.08.1991 doğumlu olup, dava tarihinde... olduğuna göre, ergin çocuk için Türk Medeni Kanununun 169. maddesi çerçevesinde tedbir nafakası tayin edilmemiş olmasında bir yanlışlık bulunmamasına göre tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine peşin alınan harcın...
tedbir nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine," karar verilmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Davasında Tedbir Kararı Taraflar arasındaki "boşanma" davası sırasında verilen çocuğun velayetinin geçici olarak babaya verilmesine ilişkin tedbir kararına itiraz üzerine itirazın reddine dair 24.04.2012 tarihli kararın temyizen incelenmesi davalı tarafından istenilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Ayrılık veya boşanma davası üzerine Türk Medeni Kanununun 169. maddesi gereğince icap eden geçici tedbirlerin alınmasına, bu madde kapsamındaki tedbir isteklerinin reddine veya tedbirlere itiraz hakkında verilen kararlar ancak esas hükümle birlikte temyiz edilebilir. Tek başına temyizi mümkün değildir (2. H.D'nin 23.10.2012 tarihli 2012/16049-25839 sayılı kararı). Bu bakımdan davalının temyiz isteğinin reddine karar vermek gerekmiştir....
"İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından; kadının kabul edilen boşanma davası, tedbir nafakası ve kişisel ilişki yönünden, davalı-karşı davacı kadın tarafından ise, nafaka ve tazminatların miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davalı-karşı davacı ... 10/03/2017 tarihli dilekçesiyle karşı davası ve nafaka taleplerinden feragat ettiğini bildirdiğinden bu husus gözetilerek bir karar verilmek üzere hükmün kadının açtığı boşanma davası ve tedbir nafakaları yönünden bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeple hükmün kadının açtığı boşanma davası ve tedbir nafakaları yönünden BOZULMASINA, bozma sebebine göre temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, oybirliğiyle karar verildi. 20.03.2017(Pzt.)...
konulduğu, 26.12.2016 tarihinde kaldırıldığı, davacının 34 XX 671 plakalı aracı 13.09.2011 tarihinde satın aldığı, bu aracın tescil kaydı üzerine boşanma dosyasından 26.07.2013 tarihinde ihtiyati tedbir konulduğu, 17.11.2016 tarihinde kaldırıldığı, mal rejimine ilişkin alacak dosyasından ise 27.08.2015 tarihinde ihtiyati tedbir konulduğu, ihtiyati tedbir kararı verilmesi üzerine söz konusu kararlara itiraz edebileceği, hakimin itiraz üzerine tedbiri kaldırabileceği ya da değiştirebileceği, itiraz üzerine verilen kararlara karşı kanun yollarına başvurulabileceği, nitekim boşanma davasında verilen kararı davacı erkeğin tüm yönleriyle temyiz ettiği, ancak Yargıtay 2....
bir gerekçe dahi belirtmediğini, tedbir kararının müvekkilinin büyük bir mağduriyet yaşamasına sebebiyet verdiğini, edinilmiş malların tasfiyesi davasında taraflar arasında boşanma davasının açıldığı tarihteki mevcut mallar tasfiyeye tabi tutulacağını, taraflarınca boşanma davasının 21/10/2016 tarihinde açıldığını, karşı tarafça açılan ve esas dosyayla birleşen boşanma davasının tarihi ise 02/01/2017 olduğunu, boşanma davasının 26/01/2018 tarihinde kesinleşmesine rağmen müvekkiline ait taşınmaz, Türkiye ve İngiltere'deki banka hesaplarına 15/04/2021 tarihinde yani boşanma davası açıldıktan yaklaşık 4,5 yıl sonra ihtiyati tedbir kararı verilmesinin hukuken kabul edilemez bir karar olduğunu, müvekkilinin boşanma davasının açılmasından önce veya sonra hiçbir mal kaçırma girişimde bulunmadığını, İngiltere'deki taşınmazın mortgage kredisi ile alındığını ve kredi ödemelerinin müvekkili tarafından yapılmaya devam edildiğini, tapu kaydının kendi üzerinde olduğunu, müvekkili mal kaçırma düşüncesi...
(HUMK.md. 438/7) SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2/b. bentte gösterilen nedenle gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 5. bendinin hükümden tamamen çıkarılmasına yerine 5. bent olarak "Dava tarihinden boşanma hükmünün kesinleşmesine kadar aylık 250.00 TL. tedbir nafakasının; boşanma hükmünün kesinleşmesinden sonra ise aylık 150.00 TL yoksulluk nafakasının davalıdan alınıp davacıya verilmesine" sözcüklerinin yazılmasına hükmün bu bölümünün düzeltilmiş olarak, temyiz konusu edilen tedbir nafakası ile ilgili bölümünün ise 2/a. bentte açıklanan nedenle ONANMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.06.12.2011 (Salı)...
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davada; davacı kadın eşinin açtığı boşanma davasının reddedildiğini halen ayrı yaşadıklarını söyleyerek kendisi için aylık 500 TL, müşterek küçük çocuk için aylık 500 TL tedbir nafakasının davalı taraftan tahsilini talep ve dava edilmiştir.Davalı taraf, ayrı yaşamada kusurlu tarafın davacı olduğunu, maddi durumunun kötü olması nedeniyle nafakayı ödeyemeyeceğini beyan ederek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, müşterek çocuk yönünden davanın kabulü ile aylık 220 TL tedbir nafakasının davalıdan tahsiline karar verilmiş, davacı kadın yönünden ise; davalı koca tarafından bu davadan önce açılan boşanma davasının reddedildiği, ayrı yaşamda haklılık için reddedilen bu boşanma davasının yeterli olamayacağı başka delillerle davacının ayrı yaşamda haklılığı ispat etmesi gerektiği ayrı yaşamda haklılık olgusu ispat edilmediği gerekçesiyle davacı kadın yönünden...
DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma - Tedbir Nafakası ve Ziynet Eşyası Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından ziynet eşyası alacağı yönünden; davalı-davacı kadın tarafından ise boşanma davası, kusur belirlemesi, reddedilen maddi ve manevi tazminat talepleri, nafakaların miktarı ve tedbir nafakası davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı-davalı erkek vekili vekaletnamesindeki yetkiye dayanarak verdiği 14.04.2016 tarihli dilekçesiyle temyiz talebinden feragat ettiğini bildirdiğinden, davacı-davalı erkeğin temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2- Davalı-davacı kadının temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; a- Davalı-davacı kadın vekili vekaletnamesindeki yetkiye dayanarak verdiği 06.05.2015 tarihli dilekçesiyle, asıl davada verilen boşanma kararına yönelik temyiz talebinden feragat ettiğini bildirdiğinden...
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine tedbir nafakasına hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, bu davanın daha önce açtıkları boşanma davalarıyla taleplerine rağmen birleştirilmediğini, boşanma davasında davacı kadının kusurlu görüldüğünü, lehine 300,00 TL tedbir nafakasına hükmedildiğini, yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verildiğini, bu dava ile birlikte davacı kadının müvekkilinden toplam 800,00 TL tedbir nafakası alacağını, hükmolunan tedbir nafakası miktarının yüksek olduğunu, müvekkilinin üzerine kayıtlı konuta şerh konulmamasının ve tasarruf yetkisinin sınırlandırılmasının reddine karar verilmesinin doğru olduğunu, ilk derece mahkemesi tarafından müvekkili aleyhine verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Dava, TMK 197.maddesi uyarınca istenen tedbir nafakasına ilişkindir....