AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 24/10/2013 NUMARASI : 2012/599-2013/968 Dava boşanma ve aferisi niteliğindeki tedbir nafakası ile maddi-manevi tazminat davacı olarak açılmış olup, yargılama sırasında davacı boşanma istemediğinden tedbir nafakası olarak devam edilmiş, mahkemece verilen hükmü temyiz eden davalı tarafça, davacının boşanma davasından feragat etmesine ve davanın kısmen kabul edilmesine rağmen lehine vekalet ücreti verilmemesi de temyiz ettiği, buna göre davalının boşanma yönünden de temyizinin olduğu anlaşılmakla uyuşmazlık konusu dosyanın temyiz incelemesi dairemizin görevi dışındadır. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 29.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki "boşanma" ve "karşı boşanma" davasının yapılan yargılaması sırasında davalı-davacı kadın yararına takdir edilen tedbir nafakasına ilişkin davacı-davalı kocanın 22.2.2013 tarihli itirazının reddine dair 15.5.2013 tarihli ara karar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Boşanma veya ayrılık davasının görülmesi sırasında davaya bakan mahkemece, dava süresince geçerli olmak üzere Türk Medeni Kanununun 169. maddesi çerçevesinde alınan tedbir kararları ve bu karara itiraz üzerine verilen kararlar esas hükümle birlikte temyizi kabil olduğundan, temyiz isteğinin reddine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ:Temyiz isteğinin yukarıda gösterilen sebeple REDDİNE, , istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, oybirliğiyle karar verildi.23.09.2013 (Pzt.)...
Öte yandan ayrı yerlerde açılan davaların; evlilik birliğinin korunması hükümlerine dayalı olarak TMK. nun 197. maddesine göre açılan tedbir nafakası davası ile boşanma hükümlerine dayalı olarak TMK.nun 166.maddesine göre açılan boşanma davasından ibaret olduğu anlaşılmaktadır. Taraflar arasında boşanma davası olsun yahut olmasın eşler evlilik birliğinin ayrı dava ile korunmasını isteyebilir (TMK. md.201). Diğer bir anlatımla, tedbir isteğinin boşanma davasında istenilmesini zorunlu kılan bir hüküm yasada yer almamaktadır. Kaldı ki tedbir nafakası davası ve boşanma davası aynı sebepten doğmadığı için biri hakkında verilecek hüküm diğerini etkileyecek nitelikte bulunmamaktadır. O halde mahkemece, usulüne uygun birleştirme talebi bulunmadığından; talebin reddi ile davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde davaların birleştirilmesine karar verilmesi usul ve yasaya uygun değildir....
Boşanma isteminin reddinden sonra ayrı yaşamın sona erdirilmesi ve birliğin tekrar kurulması esas olup, evlilik birliğini tekrar kurma görevi de açtığı boşanma davası reddedilen tarafa aittir. Bu bağlamda somut olayda; davalı kocanın herhangi bir barış girişiminde bulunmadığı, davacı kadının ayrı yaşamda haklı olduğu, tarafların müşterek çocuğunun davacı anne ile birlikte yaşadığı anlaşılmıştır. Bu bağlamda, 23.01.2012 tarihinde açılmış boşanma davasının yargılaması sırasında eş ve çocuk yararına aylık toplam 500,00 TL tedbir nafakasına hükmedilmişken, aradan 1,5 yıl geçmesine, bu süreçte paranın alım gücünün azalmasına, davacı eş ve müşterek çocuğun ihtiyaçlarının artmış olmasına rağmen, eldeki nafaka davasında, boşanma davasının yargılaması sırasında hükmedilen nafakadan daha düşük oranda nafakaya hükmedilmesi doğru görülmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Nafakanın Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından; boşanma davasının hukuki sebebi, taşınmazlar üzerine konulan ihtiyati tedbir kararı, kusur belirlemesi, nafakalar ile tazminatlar yönünden, davalı kadın tarafından ise; tamamına yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dava, Türk Medeni Kanununun 166/son maddesine dayalı fiili ayrılık nedeniyle açılmış boşanma davasıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı (kadın) tarafından, müstakil tedbir nafakası yönünden; davalı-davacı (koca) tarafından ise kadının kabul edilen boşanma davası ve fer'ileri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacı kocanın boşanma davası ve fer'ilerine yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı-davalı kadının müstakil tedbir nafakasına yönelik temyizinin incelenmesine gelince; Davacı-davalı kadının 28.12.2012 tarihinde açmış olduğu boşanma davasından önce 27.11.2012 tarihinde kendisi ve müşterek çocukları için davalı-davacı kocası aleyhine müstakil tedbir nafakası davası açtığı ve boşanma davası ile birleştirildiği ve yargılamanın birlikte yürütüldüğü...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından, kadının açtığı boşanma davası, kusur belirlemesi, kadın yararına takdir edilen tedbir nafakası ve tazminatlar yönünden; davalı-karşı davacı kadın tarafından ise, erkeğin açtığı boşanma davası, kusur belirlemesi, tedbir nafakası ve tazminatların miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-karşı davalı ... ve davalı-karşı davacı ..., 02.01.2017 tarihli dilekçeleriyle davalarından feragat ettiklerini bildirdiklerinden, bu husus gözetilerek bir karar verilmek üzere hükmün her iki boşanma davası yönünden bozulması gerekmiştir....
alınarak davalı-karşı davacı kadına verilmesine, karar kesinleştiğinde yoksulluk nafakası olarak devamına,fazlaya ilişkin istemin REDDİNE Müşterek çocuklar Üzeyir Ahmet Sinanoğlu ve Ecrin Sinanoğlu lehine tahsilde mükerrerlik oluşturmamak kaydıyla dava tarihinden itibaren ayrı ayrı aylık 500,00 er TL tedbir nafakasının davacı-karşı davalıdan alınarak davalı-karşı davacı anneye verilmesine, karar kesinleştiğinde İŞTİRAK NAFAKASI OLARAK DEVAMINA, 15.000,00 TL manevi tazminat ve 12.000,00 TL maddi tazminatın davacı-karşı davalıdan alınarak DAVALI KARŞI DAVACI KADINA VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin istemin reddine, "karar verilmiştir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Nafaka ve Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı erkek tarafından kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası, iştirak nafakası ve velayet yönlerinden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-davalı kadının açtığı tedbir nafakası davasına birleşen; davalı-davacı erkek tarafından açılan evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı boşanma davasında, ilk derece mahkemesince tarafların eşit kusurlu olduğundan bahisle, kadının bağımsız tedbir nafakası davasının kısmen kabulü ile erkeğin boşanma davasının kabulüne ve tarafların boşanmaları ile kadının velayet ve nafaka taleplerinin kabulüne, erkeğin tazminat taleplerinin reddine dair hüküm kurulmuştur....
Davada; tarafların halen ayrı yaşadıkları müşterek çocuğun davacı anne yanında kaldığı önceki tedbir nafakasının geçen zaman içerisinde ihtiyaçları karşılamadığı ileri sürülerek, davacı kadının tedbir nafakasının aylık 100 TL'den aylık 300 TL'ye, müşterek küçük çocuğun tedbir nafakasının aylık 50 TL'den aylık 200 TL'ye çıkartılması talep ve dava edilmiştir. Mahkemece, müşterek çocuk yönünden davanın kabulü ile nafakanın aylık 50 TL'den aylık 200 TL'ye çıkartılmasına karar verilmiş, davacı kadın yönünden ise; davalı koca tarafından bu davadan önce terk nedeniyle boşanma davası açıldığı bu davanın reddedildiğini, ayrı yaşamda haklılık için reddedilen bu boşanma davasının yeterli olamayacağı başka delillerle davacının ayrı yaşamda haklılığı ispat etmesi gerektiği ayrı yaşamda haklılık olgusu ispat edilmediği gerekçesiyle davacı kadın yönünden davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....