AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 10.11.2020 NUMARASI : 2019/595 ESAS, 2020/524 KARAR DAVA KONUSU : Tedbir NafakasınınArtırımı - Yardım Nafakası KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ; Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Uşak 1....
Bununla birlikte,davacı ... vekili dava dilekçesinde; davacı için aylık 1000 TL yardım nafakasının davalıdan tahsilini talep etmiş, mahkemece hükmün 1 numaralı bendinde davacı ... için aylık 1000 TL tedbir nafakasının davalıdan tahsiline şeklinde karar verilmiştir. Mahkemece, talep tedbir nafakası olarak isimlendirilmiştir. Eldeki davada talep edilen nafaka, dava dilekçesinin içeriğine göre, yardım nafakasının istemine ilişkin dava mahiyetindedir. Mahkemece nafaka türünün yanlış nitelendirmesi talebin esasını değiştirmez. O halde, mahkemece; davanın yardım nafakası davası olarak nitelendirilmesi gerekirken, tedbir nafakası olarak nitelendirilmesi ve yazılı şekilde hüküm tesis edilmiş olması doğru görülmemiştir....
(YHGK 11.4.2007, E. 2007/12-179, K. 2007/198), (YHGK 19.1.1974; YHGK 1.5.1991) Bununla birlikte, TMK.nun 364/1.maddesinde düzenlenen, yardım nafakası, yardım etmediği taktirde yoksulluğa düşecek altsoyu, üstsoyu ve kardeşleri bulunan herkesin, bu kişilere olan yükümlülüğünü ifade etmekte olup, TMK.nun 197/2 ve madde 169'da düzenlenen tedbir nafakası ise boşanma ve ayrılık davası açılmadan önceki dönemde evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerin taraflarca yerine getirilmemesi, birlikte yaşamaya ara verilmesi halinde ve reşit olmayan çocuklar yararına hükmedilen nafakadır. Somut olayda, davacı dava dilekçesinde; davacı için aylık 300 TL yardım nafakasının davalıdan tahsilini talep etmiş, mahkemece hükmün 1 numaralı bendinde davacı ... için aylık 200 TL tedbir nafakasının davalıdan tahsiline şeklinde karar verilmiştir. Mahkemece, talep tedbir nafakası olarak isimlendirilmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 04/06/2021 NUMARASI : 2020/491 ESAS 2021/341 KARAR DAVA KONUSU : Tedbir Nafakası-Yardım Nafakası KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....
birliği devam ederken açılabilecek davanın mahiyeti itibari ile kadının ayrı yaşama hakkını ispat etmesi koşuluyla kadının açacağı bağımsız tedbir nafakası davası olabileceği, kurumun açtığı yardım nafakası davası kanunu bir yükümlülükten doğduğundan bağımsız tedbir nafakası davasından farklı olarak ayrı yaşama hakkına dair bir ispat şartının da aranmayacağı, dava türlerinin ve ispat koşullarının farklı olduğu, davacı kurumun kurumda kalan ilgilinin eşine karşı yardım nafakası davası açmakta davalının aktif taraf sıfatı ve bu davayı açmakta davacı kurumun hukuki yararının bulunmadığı anlaşılarak, davanın reddine karar verilmiştir....
Evlilik birliği devam ederken eşlerden birinin kendisi için ve müşterek çocuklar için talep ettiği nafakaya tedbir nafakası denir. TMK.nun 197.maddesine göre evlilik birliği devam etmektele beraber, ayrı yaşamakta haklı olan eşin diğer eşten talep ettiği nafaka tedbir nafakasıdır. Yerel mahkemenin, 25.06.2015 tarihinde “...350 TL tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına, karar kesinleştikten sonra yoksulluk nafakası olarak devamına...” şeklinde kısa karar vermiş olması, yargılama boyunca davayı yoksulluk nafakası olarak nitelendirmiş olması, hükmün gerekçe kısmında önce davayı yoksulluk nafakası olarak nitelendirmesi daha sonra davacı lehine yardım nafakasına hükmolunması gerektiği gerekçesiyle “...350 TL tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına, karar kesinleştikten sonra yardım nafakası olarak DEVAMINA,” şeklinde çelişkili olarak hüküm kurmuş olması usul ve yasaya aykırıdır....
Somut olayda; davacı, dilekçesinde yardım nafakası talebinde bulunmuş olup davacı 18 yaşını doldurduğundan talep ettiği nafakanın niteliği ‘’yardım nafakası’’dır. Mahkemece hükümde davacı yönünden kabul edilen nafakanın tedbir nafakası olarak nitelendirilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK'nun 438/7 maddesi hükmü gereğidir. SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacı ve davalı tarafın sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün birinci fıkrasında yer alan " tedbir nafakası" ifadesinin çıkartılarak yerine "yardım nafakası" sözlerinin yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA,6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 22.03.2017 gününde oybirliği ile karar verildi....
Dosyada yer alan bilgi ve belgelerden; davacı Boran'ın öğrenci olduğu, üniversite sınavına hazırlandığı, yargılama sırasında da özel Haliç Üniversitesi'nde eğitimine devam ettiği, dava dışı annesi ile yaşadığı, geliri olmadığı, annesinin de ev hanımı olup geliri bulunmadığı, davalının ise şirket ortaklıkları, gayrimenkulleri olduğu, üniversite öğrencisi olan diğer çocuğu için de yardım nafakası ödediği anlaşılmaktadır. Dava konusu nafaka, yardım nafakasıdır, niteliği itibariyle bu davada tedbir nafakasına hükmedilmez ve nafakaya hükmedilmesi halinde dava tarihinden geçerli olmak üzere yardım nafakasına hükmedilmesi gerekirken ilk derece mahkemesince tedbir nafakasına hükmedilmesi doğru görülmemiş ise de sonuca etkili olmadığı ve bu konuda açık istinaf bulunmadığından hataya değinilmekle yetinilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından; kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası, tazminat taleplerinin reddi ve birleşen tedbir nafakası davası hakkında karar verilmemesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Hükmü temyiz eden davalı-karşı davacı kadın adli yardım talebinde bulunmuştur....
Gerekçede tedbir nafakası olarak değerlendirme yapılmasına rağmen hüküm fıkrasının 1 numaralı bendinde "karar kesinleştikten sonra iştirak nafakası olarak aynen devamına" ve "yardım nafakası olarak aynen devamına" ibarelerinin kullanılması doğru görülmemiştir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK'nun 438/7 maddesi hükmü gereğidir....