WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

yönelik kadın tarafından temyiz yoluna başvurulmamış ve fakat bozmaya uyan mahkeme bozma sonrası vermiş olduğu kararda davacı kadın lehine ilk hükümde verilen tedbir nafakasının miktarını ikinci hükümde arttırarak davalı erkek aleyhine hüküm tesis etmiştir.Açıklanan sebeple hükmün tedbir nafakasının miktarı yönünden bozulması gerekmiştir....

    Bu halde, tedbir nafakası tayin edilmesini gerektirici sebep ortadan kalkmadığına göre, tayin edilen bu nafakanın Türk Medeni Kanununun 169. maddesi gereğince dava süresince devamı gerekirken bu husus nazara alınmadan tedbir nafakasının karar tarihinde kaldırılması ve kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Açıklanan nedenle davalı-karşı davacının söz konusu yönlere ilişkin ilişkin istinaf isteminin kabulüne karar verilmiş, ilk derece mahkemesinin gerekçeli kararının 2 ve 3 no'lu bendi kaldırılarak, 6100 sayılı HMK'nın 353/1- b-2 maddesi uyarınca, davalı-karşı davacı kadın yararına hükmedilen tedbir nafakasının hükmün kesinleşme tarihine kadar devamına ve hükmün kesinleşme tarihinden itibaren aylık 500 TL yoksulluk nafakasının davacı-karşı davalıdan alınarak, davalı-karşı davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerinin reddine karar verilmiştir....

    Şu hale göre, davacı-karşı davalının ayrılış nedeninin araştırılarak sonucu uyarınca bir karar verilmek üzere hükmün yoksulluk nafakası yönünden bozulması gerekmiştir. b) Suluova Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2011/187-251 sayılı dosyasında, ayrı yaşamakta haklı olan davalı-karşı davacı kadın yararına Türk Medeni Kanununun 197. maddesi uyarınca takdir olunan tedbir nafakasının, haklı sebep ortadan kalkmadığı halde kaldırılmasına karar verilmesi doğru olmamıştır....

      İlk derece mahkemesince; davanın reddine, dava tarihi olan 31/01/2022 tarihinden itibaren aylık 400,00- TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, nafakanın kararın kesinleşmesine kadar devamına, hükmolunmuştur. Davalı erkek vekili; aleyhine hükmolunan tedbir nafakasının kaldırılması gerektiğini ileri sürmek suretiyle istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre ilk derece mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davalı erkeğin tüm istinaf istemlerinin HMK. 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

      Buna göre, tedbir nafakasına dava tarihinden itibaren hükmetmek gerekirken; tedbir nafakasının ödenmesine hangi tarihten itibaren başlanacağının belirsiz bırakılmış olması doğru görülmemiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Yoksulluk Nafakasının ve İntifa Şerhinin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından intifa hakkının kaldırılması isteminin reddi ile nafakanın kaldırılması talebinin reddedilen bölümü yönünden, davalı tarafından ise, yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin kısmen kabul edilmesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, d avacının intifa hakkınnı kaldırılması davasına yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-Tarafların yoksulluk nafakasının kaldırılması davasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince, Davacı, boşanma hükmü ile davalı yararına hükmedilen yoksulluk nafakasının ve intifa şerhinin kaldırılmasını talep etmiştir...

          Davalı-davacı ...... tarafından açılan ayrılık davasında, TMK 169. maddesi uyarınca ...... lehine tedbir nafakasına hükmedildiği, davalı-davacı ......ın birleşen ......... 9. Aile Mahkemesinin 2014/878 esas sayılı dosyası ile ayrılık davasında hükmedilen tedbir nafakanın arttırılmasını ayrıca dava ettiği anlaşılmaktadır. Davalı-davacı ...... tarafından açılan tedbir nafakasının arttırılması davası TMK 197. maddesine dayanan tedbir nafakasının arttırılması davası olmayıp, ayrılık davasında ara kararı ile hükmedilen ve TMK 169. madde kapsamındaki tedbir nafakasının arttırılması talebi olduğundan ve geçici tedbir nafakası niteliğinde bulunduğundan, tedbir nafakasının, ayrılık davasının da reddine karar verilmesi nedeniyle hükmün kesinleşmesine kadar geçerli olacağı gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir....

            Aile Mahkemesi'nin 2019/589 esas sayılı boşanma davasının 08/10/2021 tarihli ara kararında, ''Davacı kadın yararına 800,00 TL tedbir nafakasının dava açılış tarihinden itibaren her ay geçerli olmak üzere, müşterek çocuklar yararına ayrı ayrı olamak üzere 400,00 TL'den toplam 800,00 TL tedbir nafakasının dava açılış tarihinden itibaren her ay geçerli olmak üzere davalıdan alınmasına,'' şeklinde takip konusu tedbir nafakası alacağına hükmedildiğini, borçlunun itirazında her ay nafaka ödediği iddiasında olsa da yapılan ödemelere ilişkin dekont açıklamalarında iş bu ödemelerin nafaka ödemesi olduğunu gösterir herhangi bir açıklama yer almadığını, söz konusu ödemelerin takip konusu tedbir nafakası borcuna yönelik olmadığını, ahlaki bir görevin yerine getirilmesine yönelik bulunmakta olup nafaka borcunun ifasını yerine getirmediğini, bu hususun yargıtay kararlarınca da bu doğrultuda içtihat edildiğini, Sakarya 1....

            O halde; Türk Medeni Kanununun 185/3. ve 186/3. maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere davacı kadın ve anne yanında kalan müşterek çocuk yararına tedbir nafakasına ara karar ile hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmamış ise de; hükmedilen tedbir nafakasının niteliği gereği hükmün kesinleşmesine kadar devam edeceği gözetilmeksizin, hükümle birlikte tedbir nafakasının kaldırılması ve miktarları tarafların ekonomik ve sosyal durumlarına göre az görüldüğünden, davacının bu yöne ilişkin istinaf talebinin kabulü ile, mahkeme gerekçe ve hükmünün düzeltilmesine karar vermek gerekmekle, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1- b-2. maddesi gereğince; Alaşehir 1....

            Davalı kadının tedbir nafakası ile ilgili temyiz itirazlarının incelenmesi sonucunda; Mahkemenin 28.07.2010 tarih 2008/579 esas ve 2010/382 sayılı kararıyla kadın lehine 250,00 tedbir nafakasına karar verildiği tedbir nafakasının taraflarca temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmıştır....

              UYAP Entegrasyonu