Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle tarafların ekonomik ve sosyal durumlarının tanık beyanlarıyla belirlenmiş bulunmasına; çocuk için taktir edilen nafakanın hükmün kesinleşmesine kadar tedbir nafakası, hükmün kesinleşmesinden sonra iştirak nafakası; davacı kadın lehine taktir edilen nafakanın hükmün kesinleşmesine kadar tedbir nafakası, hükmün kesinleşmesinden sonra yoksulluk nafakası niteliğinde olduğunun anlaşılmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve 67.20 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 09.12.2010 (prş)...
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, davacı ve ortak çocuk için aylık 300.00.- er TL tedbir nafakası ödenmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, tedbir nafakası talebine ilişkindir. TMK.nun 195.maddesi uyarınca, evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerin yerine getirilmemesi veya evlilik birliğine ilişkin önemli bir konuda uyuşmazlığa düşülmesi halinde eşler ayrı ayrı veya birlikte hâkimin müdahalesini isteyebilirler. Hâkim, gerektiği takdirde eşlerden birinin istemi üzerine Kanunda öngörülen önlemleri alır. Aynı yasanın 197.maddesine göre de; eşlerden biri, ortak hayat sebebiyle kişiliği, ekonomik güvenliği veya ailenin huzuru ciddi biçimde tehlikeye düştüğü sürece ayrı yaşama hakkına sahiptir....
(YHGK 11.4.2007, E. 2007/12-179, K. 2007/198), (YHGK 19.1.1974; YHGK 1.5.1991) Bununla birlikte, TMK.nun 364/1.maddesinde düzenlenen, yardım nafakası, yardım etmediği taktirde yoksulluğa düşecek altsoyu, üstsoyu ve kardeşleri bulunan herkesin, bu kişilere olan yükümlülüğünü ifade etmekte olup, TMK.nun 197/2 ve madde 169'da düzenlenen tedbir nafakası ise boşanma ve ayrılık davası açılmadan önceki dönemde evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerin taraflarca yerine getirilmemesi, birlikte yaşamaya ara verilmesi halinde ve reşit olmayan çocuklar yararına hükmedilen nafakadır. Somut olayda, davacı dava dilekçesinde; davacı için aylık 300 TL yardım nafakasının davalıdan tahsilini talep etmiş, mahkemece hükmün 1 numaralı bendinde davacı ... için aylık 200 TL tedbir nafakasının davalıdan tahsiline şeklinde karar verilmiştir. Mahkemece, talep tedbir nafakası olarak isimlendirilmiştir....
1.000,00- er TL tedbir ve iştirak nafakası ile müvekkili için 100.000,00- TL maddi ve 100.000,00- TL manevi tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı kadın vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; velayeti, erkek lehine tedbir iştirak nafakası verilmesini, kadın lehine tedbir- iştirak nafakası verilmemesini istinaf etmiştir. Davalı erkek vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; kusuru, davanın kabulünü, tedbir- iştirak nafaka miktarını istinaf etmiştir....
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine tedbir nafakasına hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, bu davanın daha önce açtıkları boşanma davalarıyla taleplerine rağmen birleştirilmediğini, boşanma davasında davacı kadının kusurlu görüldüğünü, lehine 300,00 TL tedbir nafakasına hükmedildiğini, yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verildiğini, bu dava ile birlikte davacı kadının müvekkilinden toplam 800,00 TL tedbir nafakası alacağını, hükmolunan tedbir nafakası miktarının yüksek olduğunu, müvekkilinin üzerine kayıtlı konuta şerh konulmamasının ve tasarruf yetkisinin sınırlandırılmasının reddine karar verilmesinin doğru olduğunu, ilk derece mahkemesi tarafından müvekkili aleyhine verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Dava, TMK 197.maddesi uyarınca istenen tedbir nafakasına ilişkindir....
Türk Medeni Kanunun 169 maddesi ve tedbir nafakasının niteliği nazara alındığında kadın ve ortak çocuk lehine tedbir nafakası takdiri doğru ancak çocuk lehine takdir edilen nafaka miktarı düşük olup çocuk lehine aylık 300,00 TL tedbir nafakasının tarafların ekonomik ve sosyal durumlarına, nafaka alacaklılarının ihtiyaçlarına göre makul olduğu anlaşıldığından kadının ortak çocuk lehine hükmedilen tedbir nafakasına yönelen istinafı kabul edilerek anılan miktar tedbir nafakası olarak belirlenmiş, kadının kendisi için takdir edilen nafaka miktarı kadının da çalışıyor olmasına, tarafların ekonomik ve sosyal durumlarına göre makul kabul edilerek kadın lehine hükmedilen önlem nafakasına yönelik istinaf talebi reddedilmiştir. Velayeti anneye verilen ortak çocuğun ihtiyaçları için baba aleyhine iştirak nafakası takdirinin doğru miktarının ise makul olduğu anlaşıldığından kadının iştirak nafakasına yönelik istinafının reddine karar vermek gerekmiştir....
(HMK mad. 297/2) Somut davada, yargılama sırasında mahkemece, 09/05/2018 tarihli ara karar ile kadın yararına aylık 250 TL tedbir nafakasına hükmedildiği, bu kararda bir değişiklik bulunmadığı halde, mahkemenin esas hakkında hüküm verirken daha önce hükmedilen bu tedbir nafakası dikkate alınmaksızın kadın yararına dava tarihinden itibaren aylık 350 TL tedbir nafakasına hükmedildiği, karar kesinleştikten sonra aynı nafakanın yoksulluk nafakası olarak devamına karar verildiği, gerekçeli kararda ise daha önce ara karar ile hükmedilen 250 TL tedbir nafakası bulunduğundan hükümle birlikte hükmedilen aylık 350 TL tedbir nafakasının karar tarihinden itibaren geçerli olmasına şeklinde gerekçe oluşturulduğu, bu haliyle kadın lehine hükmedilen tedbir nafakası yönünden 09/05/2018 tarihli ara kararın, 01/03/2019 tarihli nihai kararın ve de gerekçenin çelişkili olduğu, hükümdeki nafaka miktarının gerekçe ile düzeltilemeyeceği, bu durumun infazda tereddüt oluşturacağı anlaşılmıştır. 2- Mahkemece...
Hal böyle olunca davalı kadın yararına yoksulluk nafakası takdiri doğrudur. Ancak tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davalı kadın yararına takdir edilen tedbir-yoksuluk nafakası azdır. Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak davalı kadın yararına 500 aylık TL tedbir-yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerekmiştir. Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına, ortak çocuğun yaşı ve ihtiyaçlarına göre velayeti annesine verilen ortak çocuk yararına takdir edilen tedbir-iştirak nafakası da azdır. Bu sebeple Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak ortak çocuk yararına aylık 400 TL tedbir-iştirak nafakasına hükmedilmiştir. Davalı kadının boşanmaya sebep olan olaylarda eşit kusurlu olduğu anlaşılmakla maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddi doğru olmuştur....
Çocuklar için kadın yararına tedbir-iştirak nafakası verilmesi açısından: Tarafların ekonomik ve sosyal durumları, çocuğun ihtiyaçları ve tüm dosya kapsamı nazara alınarak müşterek çocuk için tedbir-iştirak nafakasına karar verilmesinin doğru ve yerinde olduğu, miktarlarının da yerinde olduğu anlaşıldığından erkek vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. Çocuklar için erkek yararına tedbir-iştirak nafakası verilmemesi açısından: Davanın devamı sırasında çocukların anne yanında yaşaması, velayetlerinin anneye verilmesi karşısında erkek yararına tedbir-iştirak nafakası verilmemesi doğru olduğu anlaşıldığından erkek vekilinin istinaf talebinin reddi ile ilk derece mahkemesi tarafından bu konuda hüküm kurulmadığı anlaşılmakla Dairemizce talebinin reddine karar verilmiştir....