Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dairemizin 27.11.2014 tarih 2014/13418 esas ve 2014/24112 karar sayılı ilamı ile davacı kadının yoksulluk nafakası ve tazminat taleplerinin süresinde talep edilmediği, bu taleplere ilişkin karar verilmesine yer olmadığı kararı verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuş, bozma kapsamı dışında kalan yönlerden ise kararın onanmasına karar verilmiştir. Bozma sonrasında yerel mahkeme tarafından yoksulluk nafakası ve tazminatlar yönlerinden verilen bozma ilamına direnilmesine, taşınmazlara konulan tedbirlerin devamına karar verilmiştir. Direnme kararına karşı davalı erkek tarafından tazminatlar, nafakalar, vekalet ücreti ve tedbir kararı yönlerinden temyiz kanun yoluna başvurulmuştur. Davalı erkeğin temyiz talebinde bulunduğu vekalet ücreti ile tedbir kararı Dairemizin bozma ilamının kapsamı dışında kalarak kesinleştiğinden temyiz itirazlarının incelenmesi mümkün bulunmamaktadır....

    Bu hüküm taraflarca temyiz edilmiş, Dairemizce “Kadın yararına hükmedilen manevi tazminatın ve ortak çocuk yararına hükmedilen iştirak nafakasının az oluğu, yoksulluk nafakasının reddi ile kadın yararına tedbir nafakasına hükmedilmemesi" yönlerinden bozulmuştur. Ortak çocuk yararına hükmedilen tedbir nafakası bozmanın kapsamı dışında bırakılmak suretiyle kesinleştiği halde, ortak çocuk yararına tedbir nafakası 400 TL'ye çıkartılmak suretiyle yeniden hüküm tesis edilmiştir. Bu konudaki hüküm kesinleştiği halde ortak çocuk yararına yeniden 400 TL tedbir nafakasına hükmedilmesi doğru bulunmamış, hükmün bu sebeple bozulması gerekmiştir....

      İnfazda duraksamaya yol açacak şekilde, Nüfus Hizmetleri Kanununun 27. maddesi hükmüne aykırı hüküm kurulması doğru görülmemiştir. 2-Tarafların bağımsız tedbir nafakası davasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bağımsız tedbir nafakası davasına yönelik bölümünün ise yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 31.05.2018 (Prş.)...

        İstinaf Sebepleri ... erkek vekili; davalı-davacı kadının maddî çıkar gayesi ile evlendiğini, erkeğin rahatsız olmasına rağmen günlük üç paket sigara içtiğini, evi terk edip çocuklarının yanında yaşadığını, ısrarla kendisine ev alınması konusunda baskı yaptığını, davalı-davacı kadının kusurlu olduğunu, ağır kusurlu taraf lehine tedbir nafakası hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek boşanma davasının reddi ve asıl davada kadın yararına hükmedilen tedbir nafakası yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir. C....

          Türk Medeni Kanunun 169 maddesi ve tedbir nafakasının niteliği nazara alındığında kadın ve ortak çocuklar lehine tedbir nafakası takdiri doğru miktarları ise makuldür. Bu itibarla erkeğin tedbir nafakasına yönelik istinafının reddine karar vermek gerekmiştir. Kadın lehine yoksulluk nafakası hükmedilmiş ise de tam kusurlu olan kadın açısından yoksulluk nafakası koşullarının kusur unsuru itibariyle oluşmadığı, kadına yoksulluk nafakası takdir edilmesinin hatalı olduğu değerlendirilip, erkeğin yoksulluk nafakasına yönelen istinafı kabul edilerek kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiştir. Velayeti anneye verilen ortak çocukların ihtiyaçları için baba aleyhine iştirak nafakası takdirinin doğru miktarının ise makul olduğu anlaşıldığından, davalı erkeğin iştirak nafakasına yönelen istinafı reddedilmiş ve aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....

          Bu kapsamda davalı-davacı erkeğin tedbir-yoksulluk nafakası ve maddi-manevi tazminata yönelik istinafı konusuz kaldığından kadın lehine hükmedilen tedbir-yoksulluk nafakası ve maddi-manevi tazminata yönelik istinafı konusunda karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir. Mirasçılar tarafından murisin açtığı 2020/208 sayılı dosyadaki davadan feragat edilmesi sebebi ile de 2020/208 Esas sayılı davasının feragat nedeni ile reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....

          Bu kapsamda davalı-davacı erkeğin tedbir-yoksulluk nafakası ve maddi-manevi tazminata yönelik istinafı konusuz kaldığından kadın lehine hükmedilen tedbir-yoksulluk nafakası ve maddi-manevi tazminata yönelik istinafı konusunda karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir. Mirasçılar tarafından murisin açtığı 2020/208 sayılı dosyadaki davadan feragat edilmesi sebebi ile de 2020/208 Esas sayılı davasının feragat nedeni ile reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....

          Türk Medeni Kanunun 169 maddesi ve tedbir nafakasının niteliği nazara alındığında kadın ve ortak çocuklar lehine tedbir nafakası takdiri doğru miktarları ise makuldür. Bu itibarla erkeğin tedbir nafakasına yönelik istinafının reddine karar vermek gerekmiştir. Kadın lehine yoksulluk nafakası hükmedilmiş ise de tam kusurlu olan kadın açısından yoksulluk nafakası koşullarının kusur unsuru itibariyle oluşmadığı, kadına yoksulluk nafakası takdir edilmesinin hatalı olduğu değerlendirilip, erkeğin yoksulluk nafakasına yönelen istinafı kabul edilerek kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiştir. Velayeti anneye verilen ortak çocukların ihtiyaçları için baba aleyhine iştirak nafakası takdirinin doğru miktarının ise makul olduğu anlaşıldığından, davalı erkeğin iştirak nafakasına yönelen istinafı reddedilmiş ve aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....

          Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.Ancak, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine ve günün ekonomik koşullarına göre, özellikle ara kararı ile verilen nafaka miktarı da nazara alındığında; takdir edilen tedbir nafakası miktarı çok az olup, TMK’nun 4.maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun değil ise de; bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, bu yöne ilişen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 1.maddesindeki “aylık 250 TL tedbir nafakası takdirine" ifadesinin çıkartılarak yerine “aylık 350 TL tedbir nafakası takdirine" ifadesinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 24.04.2012...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tedbir Nafakası-Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından, kısmen kabul edilen tedbir nafakası davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı erkeğin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davacı kadına takdir edilen tedbir nafakası çoktur. Mahkemece Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır....

              UYAP Entegrasyonu