İSTİNAF BAŞVURUSU: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; -Müvekkili şirketin aleyhine açılan huzurdaki davanın sigortalı Fatih Özdemir'in 07/02/2011 tarihinde geçirmiş olduğu iş kazasından kaynaklanan tedavi giderine ilişkin olduğunu, dosyaya sunulan 08/03/2021 tarihli cevap dilekçesi ile ön inceleme duruşması yapılmadan davanın kabul edildiğini, -Bu bağlamda davayı kabul ettiklerinden ve davanın açılmasına sebebiyet vermediklerinden (Kurumun Gebze 3. İş Mahkemesinin 2012/232 E....
ve ölüm teminatından; maluliyet oranının yüksek çıkması veya geçici iş göremezlik süresi boyunca bakıcı giderine hükmedilecek olması halinde ise bakıcı giderine ilişkin zararın sağlık gideri - tedavi teminatından tahsiline karar verilmesini talep edildiği, açıklanan nedenlerle davanın kabulüne, trafik kazası sebebiyle oluşan bedensel zarar nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 107. maddesine göre fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla şimdilik daimi ve geçici iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam ----- maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren hesaplanacak avans faizi ile davalı sigorta şirketinden tahsiline, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı yana bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür....
Davalı vekili, davalı hastane tarafından kazazedeye sunulan hizmetin acil müdahale niteliğinde olmadığı, ayrıca acil vakalarda fark ücreti alınmayacağına ilişkin düzenlemenin 5754 sayılı Kanun ile tedaviden sonraki bir tarihte yürürlüğe girdiğini belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece; alınan bilirkişi raporu hükme esas alınarak, davacı ... şirketinin tedavi ücreti farkını sigortalısı yerine geçerek talep etme hakkının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine göre dava, trafik kazasından kaynaklanan tedavi giderine ilişkin olup, taraflar arasındaki ilişki sözleşme ilişkisinden kaynaklandığından temyiz incelemesini yapmak görevi Yüksek Yargıtay 13. Hukuk Dairesine aittir. Ancak dosya daha önce Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 07.12.2010 gün, 2010/20865-2010/20119 sayılı ilamı ve Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 22.12.2010 gün, 2010/16011-2010/13109 sayılı ilamıyla Dairemize gönderilmiştir....
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, tedavi giderinin 2918 SK'nın 98. maddesindeki değişiklik nedeniyle davalıdan talep edilemeyeceği, davacının kaza nedeniyle iş ve güçten yoksun kaldığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, tedavi giderine ilişkin istemin reddine, 4.200 TL iş ve güçten yoksun kalma tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, ferdi koltuk sigortasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece davacının 6 ay iş ve gücünden kaldığı, tazminat miktarının 4.200 TL olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Oysa, işbu bu poliçede ölüm, sürekli sakatlık ve tedavi masrafları teminat altına alındığı gibi, zorunlu ferdi koltuk sigortası genel şartlarının 6. maddesinde de benzer düzenlemeye yer verilmiş olmakla, artık geçici iş göremezlik zararının teminat kapsamında olduğundan bahsetmek mümkün değildir....
müteselsilen tahsiline dair verilen hükmün, davalılar ... ve ... vekili ile dahili davalı SGK Başkanlığı vekili tarafından temyizi üzerine, Dairemizin 02.05.2016 tarih, 2015/13905 Esas ve 2016/5272 Karar sayılı ilamı ile; "davalılar ... ve ... vekilinin tüm temyiz itirazları ile dahili davalı SGK Başkanlığı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine; ancak, davacı talebi içinde yer alan ve mahkeme tarafından da tedavi giderleri içinde kabul edilerek dahili davalı SGK Başkanlığı'ndan tahsiline hükmolunan tedavi yol giderine ilişkin tazminat kalemi, 2918 sayılı Yasa'nın 98. maddesi kapsamında belirtilen tedavi giderlerinden olmadığı halde, hükme esas alınan bilirkişi raporundaki tedavi giderleri hesabına katılan 1.500,00 TL. tedavi yol giderinden SGK Başkanlığı'nın sorumlu olmadığı gözetilerek istemin karara bağlanması gerekirken, yazılı olduğu biçimde hüküm tesisinin doğru olmadığı" gerekçesiyle karar bozulmuştur....
nin geçici ve sürekli iş göremezlik zararlarının bulunmadığı; Davacı ... yönünden 700,00 TL'si muayene, 6.000,00 TL'si ameliyat olmak üzere toplam 6.700,00 TL tedavi giderine ilişkin belge bulunduğu; (4615) kusur indirimi sonrası davacının tedavi giderine ilişkin zararının 5.695,00 TL olarak hesaplandığı; bu giderlerden davalıların sorumlu tutulup tutulamayacağının hukuki takdir ve değerlendirmesinin Mahkemeye ait olduğunu, Birleşen Dava Yönünden (Davacı ... ...) : Davacı ... ...'...
den tahsili ile davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı ..Sigorta A.Ş. vekili ve dahili davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-) Dahili davalı ... vekilinin 1.000,00 TL tedavi giderine ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde; 6100 sayılı HMK'nın geçici 3/2. maddesi delaletiyle 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 427. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 2018 yılı için 2.590,00 TL'dir....
Sigorta Hakem Heyeti tarafından, poliçedeki yurtdışı yatarak tedaviye ilişkin özel şart ile belirlenen hastanenin, tedavi için saptayacağı bedelle sınırlı olarak teminat verildiği, bu hastanenin belirlediği bedelin de davacıya ödendiği, davacının bakiye tedavi gideri alacağı bulunmadığı; poliçe özel şartı gereği, 2004 yılı öncesi davalının sigortalısı olan ve ömür boyu yenileme garantisini de kazanmış olan davacı için, davalının sonradan çıkan rahatsızlık nedeniyle sürprim ya da muafiyet uygulayamayacağı, davalı sigortacının bu uygulamayı yaparak davacıdan ek prim tahsilinin haksız olduğu gerekçesiyle; başvurunun kısmen kabulü ile fazladan tahsil edilen 14.540,49 TL. prim farkının 02.01.2014 tarihinden işleyecek ticari faiziyle birlikte sigorta şirketinden tahsiline; eksik ödendiği iddia edilen tedavi giderine ilişkin talebin reddine karar verilmiş; bu karara davacı vekili ve davalı vekili İtiraz Hakem Heyeti nezdinde itiraz etmiştir....
Davacı dava dilekçesinde, davalının kendisine kafa ve yumrukla vurmak suretiyle yaraladığını, burun kemiğinin kırıldığını, bu nedenle ameliyat olması gerektiğini belirterek tedavi gideri olarak 5000,00 TL talep etmiştir. Dosya kapsamından, davacının hayati tehlike geçirmeyecek ve burun kemiğinde kırığa yol açacak şekilde davalı tarafından yaralandığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, davacının tedavi giderine ilişkin maddi tazminat isteminin, maddi zarar kapsamında tedavi masrafını gösteren bir belge ibraz edemediği, ortada gerçekleşmiş bir maddi zarar olmadığı gerekçesi ile reddine karar verilmiştir. Davacının tedavi giderini isteyebilmesi için ameliyat olması kendisinden beklenemez. Mahkemece alınan bilirkişi raporunda da, davacının mevcut yaralanmadan doğan mağduriyetinin giderilmesi için ameliyat olması gerektiği belirtilmiştir....
Davacı için yapıldığı iddia edilen tedavilere ilişkin tedavi evrakları getirtilerek konusunda uzman tıp doktoru bilirkişiden hastane kayıtları ve faturalarının tümü incelenmek suretiyle, kaza sonrasında oluşan yaralanma ile yapılan tedavilerin uyumlu olup olmadığı, tedavi giderleri olarak faturaya yansıyan bedellerin yapılan tedaviye göre makul olup olmadığının denetlenmesi gerekmektedir. Mahkemece, anılan husus gözardı edilerek, yetersiz bilirkişi raporuna itibar edilerek hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 21/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....