DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 82/1- 12. maddesi uyarınca meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. İİK'nın 82/1- 12. maddesi gereğince meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti, aynı Kanunun 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tâbidir. Şikayet konusu haciz işlemi, şikayette bulunana tebliğ edilmiş ise süre tebliğ tarihinden, eğer haciz işlemi tebliğ edilmemişse haciz işleminin öğrenilmesinden itibaren başlar. Bu tarihin aksi ancak yazılı belge ile ispatlanabilir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihi tebliğ tarihi olarak kabul edilir....
İSTİNAF SEBEPLERİ:Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle;Müvekkilinin dava sırasında ticari itibarinin sarsılmaması için dosya borcunu ödemek zorunda kaldığını, bu nedenle konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığı kararı verilmesi ve yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesi gerektiğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davada karar verilmesine yerolmadığı kararı verilmesine, yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı süre tutum dilekçesinde özetle;Kararı istinaf ettiklerini bildirmiştir. GEREKÇE; Uyuşmazlık, tebligatın usulsüzlüğü şikayeti ile dayanak belgenin tebliğ edilmemesi nedeni ile ödeme emrinin iptali talebine ilişkindir....
T3 Tarafından borçlular Mustafa Parlakbudak, T1 ve Beymak Tarım Ürünleri Ltd. Şti. Aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibi başlatıldığı, takibin kesinleştiği, alacaklı vekilinin talebi üzerine borçlu T1 adına kayıtlı Niğde ili Bor ilçesi Kemerhisar Cumhuriyet mah. 148 ada 9 parselde kayıtlı E blok 4. kat 17 nolu bağımsız bölüm üzerine haciz konulduğu, yazılan talimat uyarınca taşınmazın Bor İcra Dairesinin 2017/336 Talimat sayılı dosyasından kıymet takdirinin yapıldığı, kıymet takdiri raporunun borçlu ve vekiline tebliğe çıkarılarak borçluya 16/03/2022 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür. İİK’nun 82. maddesinin birinci fıkrasının 12. bendi gereğince haczedilmezlik şikayeti, aynı Kanun’un 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tâbidir. Şikayet konusu haciz işlemi, şikayette bulunana tebliğ edilmiş ise süre tebliğ tarihinden, eğer haciz işlemi tebliğ edilmemişse haciz işleminin öğrenilmesinden itibaren başlar. Bu tarihin aksi ancak yazılı belge ile ispatlanabilir....
göre tebliğe çıkartılamayacağını belirterek tebligatın usulsüzlüğü şikayetinin kabulüne, ödeme emri tebliğ tarihinin 17.10.2019 olarak düzeltilmesine, takipte yetkili icra müdürlüğü Ankara İcra Müdürlüğü olduğundan tebligatların Ankara İcra Dairesince yapılmasına, çalınan çekin sahte olarak düzenlenmesi nedeni ile imza itirazlarının kabulüne, takibin durdurulmasına, borca, faize ve ferilerine itirazlarının kabulüne, çek miktarının %20 sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına ve alacağın %10 u oranında para cezasına hükmedilmesine, müvekkili aleyhine yapılan hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde kıymet takdir raporunun usulsüz tebliğ edildiği yönünde şikayette bulunulduğunu, rapordan 05.03.3021 tarihinde haberdar olduklarını, mahkemeden bu hususta talepte bulunulduğunu, tebliğin usulsüz olduğunu, bu durumda öğrenilen tarihe göre davanın süresinde açıldığını, ilk derece mahkemesince usulsüz yapılan tebligatın tarihi esas alınmak suretiyle haczedilmezlik şikayetinin süre yönünden reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek usulsüz tebliğ şikayeti ve meskeniyet şikayeti bakımından kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Dava, kıymet takdir raporunun borçlu vekili Av. Mehmet Ender Çelik'e usulsüz tebliğ edildiği iddiası ile birlikte açılan meskeniyete dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. İcra dosyasında borçlunun vekili Av....
GEREKÇE: Dava, genel haciz yolu ile ilamsız takipte ödeme emri tebliğinin usule uygun olmadığı şikayeti ile birlikte borca itiraz nedeniyle takibin iptali taleplidir. Dava dilekçesinde açıkça ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği ve öğrenme tarihinin 06/03/2019 olduğu ileri sürüldüğünden ve hukuki nitelendirme hakime ait olduğundan şikayetin ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğü şikayeti olduğu, ilk derece mahkemesince bu yönde bir hukuki nitelendirme yapılmasının yerinde olduğu anlaşılmıştır. Bununla birlikte, davalı tarafça istinaf dilekçesinde, tebligatın usule uygun olduğu ve tebliğ tarihi olarak, aksini gösterir delil olmadığı gerekçesiyle davacının bildirdiği tarih kabul edilmiş ise de bu hususta taraflarına delil sunma hakkı verilmediği ileri sürülmüştür. Tebligat Kanunu ve Tebligat Yönetmeliği; tebliğ belgesindeki işlemin aksinin iddia edilmesi halinde, bunun tahkik şeklini ve yöntemini göstermemiştir....
Müdürlüğünün 2022/1459 Esas sayılı dosyası, İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: Davacı borçluya yapılan ödeme emri tebligatının usulsüz olması nedeniyle şikayetçinin talebinin ödeme emri tebligatı usulsüzlüğü şikayeti olduğu, buna göre şikayetin kabulü ile Konya 4. İcra Müdürlüğünün 2022/1459 Esas sayılı dosyasında davacıya ödeme emri tebliğ tarihinin 04/03/2022 olarak düzeltilmesine karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili tarafından, cevap dilekçesindeki nedenler tekrarlanarak ve geçekmiş itirazın koşullarının bulunmadığı, ödeme emri tebliğinin usulüne uygun olduğu belirtilerek istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, ödeme emri tebligatı usulsüzlüğü şikayetine ilişkindir....
Somut olayda, şikayetçinin başvurusu, kendisine gönderilen İİK’nın 89/1, 89/2 ve 89/3. maddeleri kapsamında düzenlenen haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliğine ilişkin olup, bölge adliye mahkemenin birinci ve üçüncü haciz ihbarnamesi tebliğ işlemlerinin usulüne uygun olduğuna dair kabulü yerindedir. Ne var ki; şikayetçi tarafından ikinci haciz ihbarnamesi tebliğ işleminin de usulsüz olduğu iddia edilmiş olup, bu duruma üçüncü haciz ihbarnamesi tebliği (11.09.2017) ile muttali olunacağından şikayetçinin ikinci haciz ihbarnamesine yönelik tebligat usulsüzlüğü iddiası (14/09/2017) süresindedir ve incelenmesi gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının bozulmasını mutazammın 08/12/2014 tarih, 2014/20319 Esas - 2014/28517 Karar sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Şikayetçi ...'nın, borçlu ...'ya yapılan tebliğ işleminin usulsüzlüğüne yönelik karar düzeltme nedenleri yerinde değil ise de; Borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, diğer borçlu ...'ya yapılan satış ilanı tebliğ işleminin usulsüzlüğü şikayeti yanında sair şikayet nedenlerini de belirterek 06.11.2013 tarihli taşınmaz ihalesinin feshini istediği, mahkemece ileri sürülen diğer fesih nedenleri hiç tartışılmayarak borçlu ...'...
Bu durumda, icra emri ve kıymet takdir raporunun tebliği sırasında çarşıya gittiği bilgisine başvurulan komşunun ismi alınmadan tebliğ işlemi yapıldığından, 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 21/1. ve Tebligat Yönetmeliğinin 30., 35. maddeleri uyarınca tebligatın usulsüz olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda, icra emri ve kıymet takdir raporunun tebliğinin usulsüz olması nedeniyle Teb. K'nun 32. maddesi de dikkate alındığında, şikayetin yasal 7 günlük sürede olduğu kabul edilmiştir. Davacıya gönderilen hesap kat ihtarının da "köy azası Necati Çelik imzasına" şerhi ile 23/01/2019 tarihinde tebliğ edildiği, Tebligat Kanununun hangi maddesine göre yapıldığına ilişkin bir şerh ve açıklama bulunmadığı, bu yönüyle usulüne uygun tebliğ edilmediği anlaşılmıştır. Bu nedenle, davalı tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibine geçilmesi ve İİK'nın 150/ı maddesine göre icra emri gönderilmesi mümkün değildir....