Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Vergi Dairesi Müdürlüğü olduğu, alacaklarını kendisinin tahsil ettiği, bağlı bulunduğu Muhakemet Müdürlüğüne tebliğ gerekmediği, kendisine tebligatın yapıldığı, gerekçesiyle tebligata yönelik şikayetin reddine; alacağın vergi alacağı olduğu, İcra Müdürlüğünce res'en gözetilmesi gerektiği, paranın davacı vergi dairesi ile şikayet olunan İş bankası arasında garameten paylaşılması gerektiği gerekçesiyle şikayetin kabulüne karar verilmiştir. Kararı, şikayetçi vekili temyiz etmiştir. Şikayetçinin dilekçesinde, tebligatın usulsüzlüğü nedeniyle iptaline ilişkin olarak bir talebi ve şikayeti olmadığı halde, mahkemece bu konuda talep varmış gibi şikayetin reddine karar verilerek, vekalet ücreti ile harç ve yargılama giderlerinin red kararına göre hükmedilmesi doğru görülmemiş, hükmün şikayetçi yararına bozulması gerekmiştir....

    Somut olayda, borçluya 05.04.2012 tarihinde ilk ödeme emri tebliğ edildikten sonra alacaklı vekilinin, tebligatın yasada belirtilen şekilde yapılmadığından bahisle "...ödeme emrinin usulü dairesinde yeniden tebliğe çıkartılmasını..." talep etmesi üzerine icra müdürlüğünce borçluya çıkarılan ödeme emrinin 08.03.2013 tarihinde tebliğ edildiği görülmektedir. Borçlu vekilinin 18.03.2014 tarihinde takip dosyasının fotokopisini aldığı ve icra mahkemesi nezdinde 25.03.2014 tarihinde eldeki şikayet başvurusunda bulunduğu anlaşılmaktadır. Dairemizin istikrar kazanan uygulama ve içtihatlarına göre, ikinci kez ödeme emri tebliğ edilmesi borçluya yeniden itiraz ve şikayet hakkı verir. İcra ve mahkeme dosyaları kapsamına göre, borçlunun usulsüz olduğunu ileri sürdüğü 08.03.2013 tebligat tarihinden sonra ve öğrenme tarihi olarak beyan ettiği 18.03.2014 tarihi öncesinde, ödeme emri ve takipten haberdar olduğuna ilişkin yazılı veya borçlunun ikrarını içeren bir belge de bulunmamaktadır....

      Somut olayda, borçluya 05.04.2012 tarihinde ilk ödeme emri tebliğ edildikten sonra alacaklı vekilinin, tebligatın yasada belirtilen şekilde yapılmadığından bahisle "...ödeme emrinin usulü dairesinde yeniden tebliğe çıkartılmasını..." talep etmesi üzerine icra müdürlüğünce borçluya çıkarılan ödeme emrinin 08.03.2013 tarihinde tebliğ edildiği görülmektedir. Borçlu vekilinin 18.03.2014 tarihinde takip dosyasının fotokopisini aldığı ve icra mahkemesi nezdinde 25.03.2014 tarihinde eldeki şikayet başvurusunda bulunduğu anlaşılmaktadır. Dairemizin istikrar kazanan uygulama ve içtihatlarına göre, ikinci kez ödeme emri tebliğ edilmesi borçluya yeniden itiraz ve şikayet hakkı verir. İcra ve mahkeme dosyaları kapsamına göre, borçlunun usulsüz olduğunu ileri sürdüğü 08.03.2013 tebligat tarihinden sonra ve öğrenme tarihi olarak beyan ettiği 18.03.2014 tarihi öncesinde, ödeme emri ve takipten haberdar olduğuna ilişkin yazılı veya borçlunun ikrarını içeren bir belge de bulunmamaktadır....

        Somut olayda, borçluya 05.04.2012 tarihinde ilk ödeme emri tebliğ edildikten sonra alacaklı vekilinin, tebligatın yasada belirtilen şekilde yapılmadığından bahisle "...ödeme emrinin usulü dairesinde yeniden tebliğe çıkartılmasını..." talep etmesi üzerine icra müdürlüğünce borçluya çıkarılan ödeme emrinin 08.03.2013 tarihinde tebliğ edildiği görülmektedir. Borçlu vekilinin 18.03.2014 tarihinde takip dosyasının fotokopisini aldığı ve icra mahkemesi nezdinde 25.03.2014 tarihinde eldeki şikayet başvurusunda bulunduğu anlaşılmaktadır. Dairemizin istikrar kazanan uygulama ve içtihatlarına göre, ikinci kez ödeme emri tebliğ edilmesi borçluya yeniden itiraz ve şikayet hakkı verir. İcra ve Mahkeme dosyaları kapsamına göre, borçlunun usulsüz olduğunu ileri sürdüğü 08.03.2013 tebligat tarihinden sonra ve öğrenme tarihi olarak beyan ettiği 18.03.2014 tarihi öncesinde, ödeme emri ve takipten haberdar olduğuna ilişkin yazılı veya borçlunun ikrarını içeren bir belge de bulunmamaktadır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;Borçluların icra mahkemesine yaptıkları başvuruda usulsüz tebligat şikayeti yanında hacze yönelik icra müdürlüğü işleminin de iptalini talep ettikleri, mahkemece tebligat usulsüzlüğü şikayetinin incelenerek süresinde yapılmadığından bahisle reddedildiği ancak hacizlerin kaldırılmasına ilişkin talepler yönünden olumlu-olumsuz herhangi bir karar verilmediği görülmektedir. 6100 sayılı HMK.'...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından genel haciz yoluyla ilamsız icra takibine başlandığı, borçlunun kendisine tebliğ edilen ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek, tebliğ tarihinin düzeltilmesi istemi ile icra mahkemesine başvurduğu anlaşılmıştır.Borçlunun icra mahkemesine başvurusu bu hali ile İİK.nun 16.maddesine dayalı tebliğ işleminin usulsüzlüğü şikayeti olup, şikayetin aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca göre haczin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük sürede yapılmalıdır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32.maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı...

              Somut olayda dava dilekçesinin incelenmesinde, iş bu temyize konu davada borçlunun usulsüz tebliğ şikayeti ve ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesi talebinin bulunmadığı görülmekle, Bölge Adliye Mahkemesince talep aşılarak tebligat usulsüzlüğü hususunda da karar verilmesi doğru değil ise de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından, kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ: Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ... Bölge Adliye Mahkemesi 8.Hukuk Dairesi'nin 13/04/2021 tarihli ve 2020/1720 E.-2021/996 K. sayılı kararının hüküm bölümünün A fıkrasında yer alan, "Davacının usulsüz tebliğ tarihinin düzeltilmesi talebinin REDDİNE" cümlesinin karar metninden silinerek tamamen çıkartılmasına, kararın düzeltilmiş bu şekliyle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), karar düzelterek onandığından harç alınmasına yer olmadığına, 24/11/2021 gününde oy birliğiyle karar verildi....

                İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle, tebligatlardaki usulsüzlükler nedeniyle müvekkilinin uzunca bir süre aleyhinde bu dosyadan yapılan işlemlerden haberdar olamadığını haciz konulan taşınmaza kıymet takdiri yapılmak için evine gelindiğinde dosyadan haberdar olduğunu, tebligat usulsüzlükleri hakkında Şile İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2020 / 89 Esas (Yeni esası 2022 / 6 E.) yapmış oldukları şikayetin halen sonuçlanıp kesinleşmediğini, birinci, ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamelerinde önemli birer hata ve tutarsızlık bulunduğunu, bu tutarsızlığın müvekkilinin bu dosyada ne kadarlık bir tutardan borçlu kılındığını şüpheli ve anlaşılamaz hale getirdiğini, şikayetin süresiz şikayete tabi olması gerektiğini, tebligatların usulsüzlüğü ile ilgili olarak henüz netleşmemiş durumun halen varolduğunun hiç dikkate alınmamış olmasının da hukuki hata olduğunu tebligat usulsüzlüğü şikayeti yaptıkları Şile İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2020 / 89 E....

                DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 82/1- 12. maddesi uyarınca meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. İİK'nın 82/1- 12. maddesi gereğince meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti, aynı Kanunun 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tâbidir. Şikayet konusu haciz işlemi, şikayette bulunana tebliğ edilmiş ise süre tebliğ tarihinden, eğer haciz işlemi tebliğ edilmemişse haciz işleminin öğrenilmesinden itibaren başlar. Bu tarihin aksi ancak yazılı belge ile ispatlanabilir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihi tebliğ tarihi olarak kabul edilir....

                göre tebliğe çıkartılamayacağını belirterek tebligatın usulsüzlüğü şikayetinin kabulüne, ödeme emri tebliğ tarihinin 17.10.2019 olarak düzeltilmesine, takipte yetkili icra müdürlüğü Ankara İcra Müdürlüğü olduğundan tebligatların Ankara İcra Dairesince yapılmasına, çalınan çekin sahte olarak düzenlenmesi nedeni ile imza itirazlarının kabulüne, takibin durdurulmasına, borca, faize ve ferilerine itirazlarının kabulüne, çek miktarının %20 sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına ve alacağın %10 u oranında para cezasına hükmedilmesine, müvekkili aleyhine yapılan hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

                UYAP Entegrasyonu