İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 21/11/2019 NUMARASI : 2019/535 ESAS 2019/681 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Adana 2. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 21/11/2019 tarih 2019/535 esas 2019/681 karar sayılı mahkeme kararının süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine işin gereği görüşülüp düşünüldü: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Adana 3. İcra Dairesinin 2019/6410 E sayılı dosyasıyla müvekkili hakkında takip yapıldığının ve ödeme emri tebliğ edilmek istendiğinin müvekkili tarafından 22/08/2019 tarihinde öğrenildiğini, müvekkiline gönderilen ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini belirterek ödeme emrinin tebliğ tarihinin 22/08/2019 olarak düzeltilmesine karar verilmesini istemiştir....
Maddesine göre düzenlenen tebligatın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına, 21/05/2019 Tarihli ödeme emri tebligatının iptaline, usulsüz tebliğ nedeniyle tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 07.11.2019 olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
AŞ vekili tarafından başvurulması üzerine dosya incelendi; DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Mersin 5.İcra Müdürlüğünün 2019/11842 esas sayılı dosyası ile sahte senetlere dayanılarak müvekkili hakkında takip yapıldığını, müvekkiline tebliğ edilen ödeme emrinde takip başlatılan 5.İcra Müdürlüğünün yazılı olması gerekirken 4.İcra Müdürlüğü yazılı olduğundan ödeme emrinin iptalinin gerektiğini, müvekkili şirketin Ticaret Sicil Müdürlüğünde kayıtlı olan adresi yerine başka bir adreste tebligat yapıldığından ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, davalı alacaklı vekilinin kotasının 4.İcra Müdürlüğünde olmasına rağmen takibin 5.İcra Müdürlüğüne düşmesi için başka bir avukatın kotasının kullanıldığını, bu şekilde yetkili icra mahkemesinin değiştirildiğini belirterek imza itirazının kabulüne, takibin durdurulmasına, hacizlerin kaldırılmasına, icra emrinin iptaline, ödeme emri tebliğ tarihinin 06.11.2019 olarak düzeltilmesine, takibin iptaline, icra inkar tazminatı ve yargılama giderlerinin...
İSTİNAF SEBEPLERİ:Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle;Müvekkiline ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, usulsüz tebligatla takip kesinleştiğinden müvekkili aleyhine yapılan haczinde geçersiz olduğunu, geçersiz haczin bildirilmesi amacı ile gönderilen 103 davetiyesinin yok hükmünde olduğunu, bu nedenle ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğüne yönelik şikayetin süreye tabi olmaması gerektiğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, ödeme emri tebliğ tarihinin 07.01.2019 olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle;İstinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE; Uyuşmazlık, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayetine ilişkindir. Mersin 6.İcra Dairesinin 2018/10517 esas sayılı dosyası incelendiğinde, 36.000,00 TL asıl alacak ve ferilerinin tahsili için genel haciz yolu ile yapılan takipte davacıya 22.11.2018 tarihinde 103 davet kağıdının tebliğ edildiği görülmüştür....
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ: Mahkemece; 29/12/2021 tarihi itibariyle davacı şirketin elektronik tebliğ adresinin faal olduğu, bu adres mevcutken davacı şirkete çıkartılan TK'nın 35. maddesine göre tebligatın yok hükmünde olduğu ve bu hususdaki şikayetin süresiz şikayete tabi olduğu, HMK'nın 26. maddesi gereğince taleple bağlı kalınarak sonuca gidilmesi gerektiği gerekçesiyle HMK'nın 26. maddesi nazara alınarak davacının ödeme emrinin tebliğine yönelik usulsüz tebliğ şikayetinin kabulüne, Sakarya 4. İcra Müdürlüğü'nün 2021/12031 esas sayılı dosyasında davacıya yapılan ödeme emri tebliğinin usulsüz tebliğ edildiğinin tespitine, öğrenme tarihi olan 27/01/2022 tarihinin tebliğ tarihi olarak kabulüne karar verilmiştir....
A- İcra emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayetine yönelik istinaf incelemesinde: Borçlunun İİK'nun 16/1.maddesinde öngörülen yasal sürede icra mahkemesine başvurarak tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürdüğü ve ayrıca sair şikayet ve itirazlarını bildirdiği görülmüştür. Ödeme emrinin tebliğ işleminin usulsüz olması halinde usulsüzlük ödeme emri tebliğ işleminin iptali sonucunu doğurmayıp 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32.maddesi gereğince öğrenme tarihinin tebliğ tarihi olarak kabulü gerekir. Somut olayda, şikayetçi 7 günlük sürede icra mahkemesine başvurduğuna göre tebliğ işleminin usulsüzlüğünü ileri sürmesinde hukuki yararı yoktur. Hukuki yarar şartının gerçekleştiği durumlarda bile mahkemece yapılacak iş tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesinden ibarettir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sıra cetveline şikayetin yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı şikayetin kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde şikayet olunan şirket vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Şikayetçi vekili, şikayet olunan ...’un iflasa tabi kişilerden olmamasına rağmen iflas yoluyla kambiyo senetlerine mahsus iflas yoluyla takip yapıldığını, müvekkilinin alacaklı olduğu takibin icra emrinin tebliğ edildiği gün, şikayet olunanların taraf olduğu takipteki ödeme emrinin icra müdürlüğünde borçluya tebliğ edildiğini, aynı tarihte borçlunun İİK’nundaki sürelerden feragat ederek sıra cetveline konu aracına haciz konulduğunu, bu haczin usulsüz olduğunu, şikayet olunanlar arasında muvazaa olduğunu ileri sürerek, sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından , ödeme emrinin davacı T2 17/09/2020 tarihinde tebliğ edildiği davanın bu süre dolduktan sonra 28/09/2020 tarihinde açılmış olduğu ,dava dilekçesinde davacı T2 ödeme emrinin tebliğinin usulsüz olduğuna ilişkin herhangi bir sav ileri sürülmediği gerekçesi ile davacı T2 yönünden davanın süreden reddine ,davacı şirkete yapılan tebliğ mazbatasında tebliğ tarihi bulunmadığı gibi tebliğ belgesinin bırakıldığı muhtarlığın imzası da bulunmadığından usulsüz olduğu , ödeme emrinin davacı şirkete 23/09/2020 tarihinde tebliğ edilmiş sayılacağı , takibe konu bonoda ödeme tarihi bulunmadığından, kambiyo niteliğine sahip olmadığı gerekçesi ile ödeme emrinin davacı/borçlu T1 Şti’ne tebliğ tarihinin 23/09/2020 olarak düzeltilmesine, düzeltilen tebliğ tarihine göre davacı Adige T1 Şti’ne borca yaptığı itirazın süresinde olduğunun belirlenmesine , şirket yönünden takibin iptaline diğer davacı T2’ın borca itirazının...
Öte yandan TK'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Şikayet eden borçlu vekilinin en geç usulsüz tebliğ şikayetinin yapıldığı tarih olan 13.08.2020 günü icra emrinden haberdar olduğunun anlaşılmasına göre mahkemece Bayburt İcra Dairesinin 2020/153 esas sayılı icra takip dosyasında borçlu T1 icra emri tebliğ tarihinin 13.08.2020 tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken, icra emrinin iptaline karar verilmiş ise de bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği anlaşıldığından, davalı banka vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile HMK'nın 353/1- b.2. maddesi gereğince İlk Derece Mahkeme kararının kaldırılmasına, yeniden hüküm kurularak usulsüz tebliğ şikayet tarihinin icra emrinin tebliğ tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Tüm dosya kapsamına göre; davacı aleyhine ilamsız icra takibine gidildiği, dosya içerisinde bulunan davacıya çıkartılan ödeme emri tebligat parçasının incelenmesinde ödeme emrinin 02/09/2020 tarihinde davacının eşine tebliğ edildiği, 02/09/2020 tarihide tebliğ edilen tebligat mazbatası dışında icra dosyası içerisinde davacıya çıkartılan ve tebliğ edilen başka bir tebligat bulunmadığı, davacı takip borçlusunun süresinde yapmış olduğu 09/09/2020 tarihli itiraz üzerine icra müdürlüğünce davacı yönünden takibin durdurulmasına karar verildiği, her ne kadar şikayetçi borçlu vekilince ödeme emri tebliğ tarihinin 02/09/2020 tarihi olarak düzeltilmesi için dava açılmış ise de; davacıya ödeme emrinin şikayet dilekçesinde belirtmiş olduğu tarihte tebliğ edildiği, tebliğ tarihinin değerlendirilmesi yönünden asıl olan icra dosyası içerisinde olan tebliğ mazbatasındaki tarih olup, tebliğ mazbatası karşısında herhangi bir geçerliliği bulunmayan şikayetçi tarafından...