Bu nedenle borçlunun maaşı üzerine konulan hacizlerin sıralamasının, sıra cetveli niteliğinde olduğu kabul edilerek, İİK'nin 142. maddesi uyarınca açılan muvazaa nedenine dayalı sıra cetveline itiraz davalarındaki gibi ispat yükünün davalı alacaklıda olduğunun kabulü doğru değildir. Bu durumda mahkemece, davanın TBK'nın 19. maddesinde düzenlenmiş muvazaa iddiasına dayalı iptal istemine ilişkin olduğunun kabulü ile ispat yükü yönünden genel ilkelere uygun olarak uyuşmazlığın çözümlenmesi gerekirken ispat yükü davalıya yüklenerek yanılgılı gerekçeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılardan ...'ın temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün anılan davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 22.11.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
-KARAR- Dava, ehliyetsizlik ve vekâlet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı pay oranında iptal ve tescil isteğine ilişkin olup her ne kadar mahkemece muvazaa iddiasının kanıtlanamadığı gerekçesiyle dava reddedilmiş ise de dava dışı mirasçıların bulunduğu, davalının da mirasbırakan ..........'ın mirasçısı olmayan 3. kişi olduğu, davacının eldeki davayı murise teban ve tüm mirasçılar adına açabileceği, miras payı oranında açılan iptal tescil isteminin dinlenme olanağının bulunmadığı gözetilerek davanın reddine karar verilmiş olması bu gerekçe ile ve sonucu itibariyle doğru olduğuna göre; davacının temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 2.50.-TL. bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 02.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Dava TBK'nun 19.maddesi gereğince muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal istemine ilişkindir. Kural olarak 3.kişiler, danışıklı işlem nedeniyle hakları zarara uğratıldığı takdirde tek taraflı veya çok taraflı olan bu hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilir. Çünkü danışıklı bir hukuki işlem ile 3.kişilere zarar verilmesi onlara karşı işlenmiş bir haksız eylem niteliğindedir. Ancak 3.kişinin danışıklı işlem ile haklarının zarar uğratıldığının benimsenebilmesi için onun danışıklı işlemde bulunandan alacaklı olması ve danışıklı işlemin alacağının ödenmesini önlemek amacıyla yapılmış bulunması gerekir. Davacının bu davadaki amacı alacağını tahsil edebilmek için muvazaa nedeniyle temelde geçersiz olan işlemin hükümsüzlüğünü sağlamaktır. Ayrıca, hukuki işlemin taraflarının tümü yönünden muvazaa olgusunun kanıtlanması gerekir. Somut olayda dava konusu taşınmazın yargılama devam ederken dava dışı Ziya Kınık adına satış yapıldığı anlaşılmaktadır....
E)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, muvazaa nedenli tasarrufun iptali ve cebri icara yetkisi verilmesi istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalı Tereke temsilcisi istinaf yoluna başvurmuştur. Dava dilekçesindeki iddianın ileri sürülüş biçimi ve açıklamalara göre, davanın niteliği itibari ile TBK'nun 19. maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davası olduğu anlaşılmaktadır. Uygulamada anılan sözleşmeler gerek özü, gerekse işleyişi açısından, genelde muvazaa, özelde ise nam-ı müstear olarak nitelendirilmektedir. Yüzeysel bakıldığında iptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de, bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir....
-KARAR- Dava; muris muvazaası ve ehliyetsizlik hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve pay oranında tescil isteğine ilişkin olup, mahkemece davanın reddine dair verilen kararın temyizi üzerine; olayda muvazaa iddiası yanında ehliyetsizlik hukuksal nedenine de dayanıldığı, ancak ehliyetsizlik iddiası yönünden araştırma, inceleme ve soruşturma yapılmadığı gerekçesi ile bu yönde inceleme yapılmak üzere kararın bozulduğu, mahkemece bozma ilamına uyulduktan sonra, davacı vekilinin 07.10.2009 tarihli celsede ehliyetsizlik iddiasından vazgeçtiklerini beyan etmesi karşısında, ehliyetsizlik yönünden araştırma yapılmadan muvazaanın sabit olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır....
İstinaf edenin sıfatı ve istinaf sebepleri ile kamu düzenine ilişkin olup resen dikkate alınması gereken hususlara hasren yapılan incelemede; Dava, ileri sürülüş biçimine göre TBK'nın 19.maddesine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkindir. Gerek TBK.m.19'da düzenlenen muvazaa hukuksal nedenine dayanılarak açılan iptal davaları gerekse İİK.m.277 ve devamı madde hükümleri uyarınca açılmış tasarrufun iptali davaları, tasarrufa konu malların aynı ile ilgili olmayıp, alacaklıya alacağını temin imkanı sağlayan nispi nitelikteki dava türleridir. Muvazaaya dayalı iptal davalarında da davanın başarıya ulaşması halinde İİK'nın 283/1 maddesi kıyasen uygulanarak, davacıya tasarruf konusu taşınmaz üzerinden haciz ve satış yetkisi verilmesine karar verilecektir. Yüzeysel bakıldığında iptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir....
Kural olarak muvazaa nedeniyle hakları zarara uğratılanlar, tek taraflı veya çok taraflı hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilirler. Çünkü, danışıklı olan bir hukuki işlem haksız eylem niteliğindedir. Muvazaalı muamele (danışıklı işlem) ile hakkın zarar gördüğünün benimsenebilmesi için danışıklı işlemde bulunandan bir alacağın var olması ve bu alacağın ödenmesini önlemek amacıyla danışıklı işlemin yapılması gerekir. Satışın danışıklı olduğu kanıtlanırsa davacı, satışa konu edilen maldan alacağını almak için yararlanabilecektir. Davacının bu davadaki amacı, alacağını tahsil edebilmek için muvazaa nedeniyle temelde geçersiz olan işlemin hükümsüzlüğünü sağlamaktır. Öte yandan medeni usul hukukunda hukuki yarar, mahkemeden hukuksal korunma istemi ile bir davanın açılabilmesi için davacının bu davayı açmakta (veya mahkemeden hukuksal korunma istemekte) bir çıkarının bulunmasıdır. Bu çıkarın da karar verilene kadar sürmesi gerekir....
-KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava; TBK.' nun 19.maddesindeki genel muvazaa hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 09.02.2018 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 21.02.2018 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2018 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca bu davanın temyiz incelemesi Yargıtay 17.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Yargıtay 17.Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 24.05.208 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. .......
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve ... aleyhine 29/11/2014 gününde verilen dilekçe ile muvazaa nedeniyle tapu iptal ve tescil istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına dair verilen 29/01/2020 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, 6098 sayılı TBK'nın 19. maddesi uyarınca muvazaa nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın konusuz kalması sebebiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili; müvekkili ile davalılardan ...'...
Davacıların, muvazaa iddiası sabit görülerek, miras payları oranında davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar, Dairece; özetle, "...davanın, ehliyetsizlik ve muris muvazaası hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptal, tescil olmadığı takdirde tenkis isteklerine ilişkin olduğu, davacıların muvazaa hukuksal nedenine dayalı iddiaları sabit görülerek davanın kabulüne karar verildiği, ne var ki, davada ileri sürülen ehliyetsizlik iddiası yönünden bir araştırma yapılmamış olduğu, davadaki istek gözetilmek suretiyle öncelikle, tüm mirasçıların davada yer almalarının sağlanarak veya ......