Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava dilekçesindeki ileri sürülüşe ve yargılama aşamasındaki sözlü açıklamaya göre dava, niteliği itibariyle BK.nun 18.maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davasıdır. Yüzeysel bakıldığında iptal davaları ile muvazaa davaları arasında benzerlik görülmekte ise de, bu benzerlik her iki tür davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir. İİY.nun 277. maddesinde sözü edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için açılır. Oysa muvazaa davası, borçlunun yaptığı tasarrufu işlemin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tesbit ettirmeyi amaçlar. Kural olarak, muvazaa nedeniyle hakları ihlal olunan ve zarar gören 3. kişiler (olayımızda davacı) tek taraflı veya çok taraflı hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilirler, danışıklı olan bir hukuki işlem ile 3. kişinin zararlandırılması, ona karşı işlenmiş bir haksız fiil niteliğindedir....

    Dava dilekçesindeki ileri sürüşe ve yargılama sırasındaki sözlü ve yazılı açıklamalara göre davanın niteliği itibarıyla TBK'nın 19.maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayandığı ve hak düşürücü sürenin eldeki davaya uygulanmayacağı gözönüne alınarak, davacının talebine göre davanın TBK'nin 19.maddesi gereğince değerlendirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken mahkemece tasarrufun iptali davası olarak nitelendirilerek hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : TAPU İPTAL, VASİYETNAMENİN İPTALİ -KARAR- Birleşen davalar, tapu iptal vasiyetnamenin iptali ve tenkis isteğine ilişkin olup mahkemece muvazaa hukuksal nedenine dayalı 844 parsele yönelik tapu iptal davasının reddine vasiyetnamenin iptali davasının reddine, tenkis isteğinin kısmen kabulüne karar verilmiş olup, hükmü davacılar vasiyetnamenin iptaline yönelik olarak temyiz etmişler davalılar ise davanın kabulüne ilişkin hususlardan temyiz ettiklerinden temyiz edenlerin sıfatı ve davalarının niteliğine göre, temyiz itirazlarının incelenmesi Daireye ait olmadığından ancak Yüksek 14 ve 16.Hukuk Dairelerince görevsizlik kararı verildiği görülmekle Daireler arasında görev uyuşmazlığının giderilmesi için dosyanın Yüksek Birinci Başkanlığa sunulmasına, 20.12.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      İstinaf nedenleri; görülmekte olan dava TBK'nun 19.maddesi kapsamında muvazaa hukuksal nedenine dayalı tespit ve tescil isteğine ilişkin olduğu halde, ilk derece mahkemesince davanın niteliğinin hatalı değerlendirilmesi sonucunda yazılı biçim ve şekilde ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, kaldırılması gerektiğine yöneliktir. İstinaf edenin sıfatına, istinafın kapsam ve nedenleriyle sınırlı olmak kaydıyla yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda; Dava; TBK'nun 19.maddesinde düzenlenen muvazaa hukuksal nedenine dayanılarak davalılar arasında araç satışına ilişkin olarak yapılan tasarrufun muvazaalı olduğunun tespiti ile birlikte araç mülkiyetinin yeniden davalı eş adına tescili, olmadığı takdirde de davacıya alacağını tasarruf konusu araç üzerinden tahsil edebilmesine imkan verilmesi isteğine ilişkindir....

      Hukuk Dairesince, davanın tehdit ve korkutma hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davası olarak nitelendirilmesi gerektiği, dava dilekçesinde mirasçılar adına tescil istendiği, ön inceleme duruşmasında ise talep daraltılarak isteğin paya hasredildiği, bu nedenle eldeki dava yönünden miras payı oranında açılan davanın dinlenilmesine yasal olanak bulunmadığı gerekçesiyle asıl ve birleştirilen davanın usulden reddine karar verilmiş, Dairenin 28.01.2021 tarihli ve 2019/4809 Esas, 2021/449 sayılı kararıyla davanın muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı miras payı oranında iptal tescil niteliğinde bulunduğu gözetilerek değerlendirme yapılması gerektiği belirtilerek bozulmuş, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından önceki hükümde direnilmiştir....

        Hukuk Dairesince, davanın tehdit ve korkutma hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davası olarak nitelendirilmesi gerektiği, dava dilekçesinde mirasçılar adına tescil istendiği, ön inceleme duruşmasında ise talep daraltılarak isteğin paya hasredildiği, bu nedenle eldeki dava yönünden miras payı oranında açılan davanın dinlenilmesine yasal olanak bulunmadığı gerekçesiyle asıl ve birleştirilen davanın usulden reddine karar verilmiş, Dairenin 28.01.2021 tarihli ve 2019/4809 Esas, 2021/449 sayılı kararıyla davanın muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı miras payı oranında iptal tescil niteliğinde bulunduğu gözetilerek değerlendirme yapılması gerektiği belirtilerek bozulmuş, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından önceki hükümde direnilmiştir....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm dava tarihindeki Türk Borçlar Kanunu 18. maddesinde yer alan muvazaa hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkin olup, dosyanın Yargıtay'a geliş tarihi itibariyle, inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 09.02.2012 tarihli 2012/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 4. Hukuk Dairesine aittir. Ancak daha önce Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 06.05.2013 tarihinde ve Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 14.06.2013 tarihinde görevsizlik kararı verdiklerinden Daireler arasındaki görev uyuşmalığı giderilmek üzere dosyanın Yargıtay Hukuk Daireleri Başkanlar Kuruluna gönderilmesine karar vermek gerekmiştir....

            Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere göre, davalılar arasındaki dava konusu senet ve bu senede dayalı olarak yapılan icra takibinin muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne Adıyaman 2.İcra Müdürlüğü'nün 2012/4551 sayılı dosyasındaki 27.1.2010 tanzim 20.5.2010 vadeli 100.000 TL değerindeki bono ile ilgili takibin davacı yönünden muvazaa nediyle iptaline karar verilmiş; hüküm, davalı Hacı Han vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava TBK’nun 19.maddesi gereğince muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal istemine ilişkindir. ../... 2014/18021 -2- 2017/1743 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere,d elillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı Hacı Han vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-İİK’nun 283/1 maddesi kıyasen uygulanarak iptal konusu tasarrufun davacının dava konusu ......

              Davacının iddiasını kanıtlaması halinde iddianın taşınmazın aynına ilişkin olmadığı, alacağın tahsiline yönelik bulunduğu da gözetilerek İİK'nın 283/1. maddesi kıyasen uygulanarak iptal ve tescile gerek olmaksızın davacının taşınmazların haciz ve satışını isteyebilmesi yönünden hüküm kurulması gerekecektir. Açıklama doğrultusunda dosya incelendiğinde; somut olayda, davacı "katılma alacağının önüne geçmek kastıyla muvazaalı bir devir işlemi" yapıldığını ileri sürerek tapunun iptal edilerek eski hale getirilmesi talebinde bulunduğu, davanın ileri sürülüşü itibari ile muhtemel alacağının tahsilini sağlamak amacını taşıdığı, isteminin katılma alacağı olmadığı, BK'nın 19.maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayandığı anlaşılmaktadır....

              İİK 277.maddesinde sözü edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için açılır. Oysa muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tesbit ettirmeyi amaçlar. Davacının bu davadaki amacı alacağını tahsil edebilmek için muvazaa nedeniyle temelde geçersiz olan işlemin hükümsüzlüğünü sağlamaktır. Muvazaaya dayalı davalarda davacının icra takibine geçmesi ve aciz belgesi almasına gerek yoktur. Çünkü yukarıda açıklandığı gibi İİK 277 ve izleyen maddelerinde iptal davasına konu tasarruflar özünde geçerli olmasına rağmen kanunun icra hukuku yönünden iptaline imkan verdiği tasarruflardır. Muvazaaya dayalı iptal davasında ise davacı muvazaalı işlemle kendisinin zararlandırıldığını ileri sürmektedir. İİK 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen iptal davası açma hakkı davacının genel hükümlere, muvazaaya dayanarak dava açmasına engel değildir. Davacının iddiasını kanıtlaması halinde ......

                UYAP Entegrasyonu