"5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur."...
Borçlunun içinde bulunduğu durumdan veya tutumundan süre verilmesinin etkisiz olacağı anlaşılıyorsa veya borçlunun temerrüdü sonucunda borcun ifası alacaklı için yararsız kalmışsa ya da borcun ifasının, belirli bir zamanda veya belirli bir süre içinde gerçekleşmemesi üzerine, ifanın artık kabul edilmeyeceği sözleşmeden anlaşılıyorsa borçluya süre verilmesine gerek olmadığı, (TBK 124/1) eser sözleşmesinde yüklenicinin temerrüdü halinde iş sahibinin sahip olduğu seçimlik haklar yönünden TBK 125. madde hükümlerinin uygun olacağı, temerrüde düşen borçlunun, verilen süre içinde, borcunu ifa etmemişse veya süre verilmesini gerektirmeyen bir durum söz konusu ise alacaklı, her zaman borcun ifasını ve gecikme sebebiyle tazminat isteme hakkına sahip ise de (TBK 125/1) alacaklı, ayrıca borcun ifasından ve gecikme tazminatı isteme hakkından vazgeçtiğini hemen bildirerek, borcun ifa edilmemesinden doğan zararın giderilmesini isteyebilir veya sözleşmeden dönebileceği, (TBK 125/2) sözleşmeden dönme hâlinde...
Kaldı ki davacı dava dilekçesindeki talebini açıkça yeni iktisaba dayandırmış, fakat yerel mahkeme somut olaya uygulanması gereken kanun maddesini yanlış tespit ederek TBK m.351 hükmünü değil TBK m.350 hükmünü kararına esas almıştır. TBK m.350 hükmü yeni iktisap olmaksızın mevcut kiraya verenin ihtiyaç nedeniyle feshindeki usulü düzenlediği için somut olayda mezkûr hükmün uygulanma olanağı yoktur. Son olarak; dava konusu temelinden sakat bir işleme dayandığı için tarafların diğer iddia ve savunmaları (gereksinim sebebinin samimi olup olmadığı vb.) hakkında inceleme yapılmasına da gerek duyulmamıştır. Yukarıda açıklanan sebeplerle, kanunun olaya uygulanmasında ve kararın gerekçesinde hata edildiği anlaşılmış olup yargılamadaki hataların giderilmesi için yeniden yargılama yapılmasına gerek bulunmadığından 6100 sayılı HMK'nun 353/1- b-2.maddesi uyarınca istinaf başvurusunun kabulüne ve hükmün kaldırılarak davanın reddine karar verilmesi gerektiği kanaatindeyim....
DAVALI VEKİLİ TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı ile müvekkili banka arasında imzalanan sözleşmenin niteliği gereği 6098 sayılı TBK hükümlerinin uygulanma olanağı bulunmadığını, bireysel kredi sözleşmesinin akdedildiği tarihte 6098 sayılı TBK henüz yürürlüğe girmediğini, taraflar serbest iradeleri doğrultusunda akdi faiz ve temerrüt faizi konularında anlaştıklarını, davacı taraf, sözleşme ile kararlaştırılan temerrüt faizini kabul ettiğini, kendisine gönderilen muacceliyet ihtarnamesine ve icra takibine itiraz etmediğini, sözleşme ile kabul edilen faiz oranına, 5 yıl aradan sonra haksız ve kötü niyetli olarak TBK hükümlerinin uygulanmasının talep edilmesi mesnetsiz olduğunu belirtip, usul ve yasaya aykırı ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Konu ile ilgili yasal düzenlemeler gözden geçirildiğinde; 6098 sayılı TBK.nun 51/1 maddesinde "Hakimin tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını gözönüne alarak belirleyeceği" , TBK. 52/1 maddesinde " zarar görenin zararı doğuran fiile razı olması veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olması veya tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırması halinde hakim tazminatı indirebileceği veya tamanen kaldırabileceği", TBK 53/3 maddesinde "ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları kayıpların" ölüm halinde uğranılan zararlardan bulunduğu öngörülmüştür. Destekten yoksunluk tazminatı, ölüm nedeniyle ortaya çıkan, miras hukukundan bağımsız, yansıma yolu ile uğranılan maddi zararın tazmini amacını güden bir taleptir.(Emre Gökyayla S:46 vd) Kusursuz sorumlulukta tazminat belirlenirken aksi öngörülmemişse (TBK 49 vd) kusura dayanan sorumluluk hükümlerinin uygulanacağı doktrinde ve yargısal içtihatlarda benimsenmektedir....
Neticeten sözleşmenin 16/06/2008 tarihinden itibaren TBK 367/2 maddesi gereğince 1 yıl için 2. kez yenilenmiş sayılacağı ve böylece ortada geçerli bir kira sözleşmesi bulunmakla, açılan davanın reddinin gerekeceği açıktır. 15-Davamız yönünden TBK 368....
Tazminatı kapsamını belirleme biçimi ve tazminattan yapılacak indirimler ve sıralaması TBK 51 ve 52. (818 Sayılı BK 43-44 Mad) Maddelerinde düzenlenmiştir. TBK 51. Maddesine(BK 43. Mad.) göre hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak tazminatı belirleyecektir. Bir başka anlatımla hakim durumun gereği ve özellikle tarafların kusurlarının ağırlığını göz önüne alarak tazminatı belirleyecektir. Böylece tazminat belirlendikten sonra Karayolları Trafik Kanunu’nun 87. Maddesine göre yaralanan veya ölen kişi, hatır için karşılıksız taşınmakta ise veya motorlu araç, yaralanan veya ölen kişiye hatır için karşılıksız verilmiş bulunuyorsa bir başka anlatımla zarar gören bir menfaat karşılığı olmadan hatır için taşınıyorsa gerek öğreti gerekse ... içtihatlarında benimsendiği üzere TBK 51.(818 sayılı BK.’nun 43. Mad.) maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılacaktır....
Tazminatın kapsamını belirleme biçimi ve tazminattan yapılacak indirimler ve sıralaması TBK 51 ve 52. (818 Sayılı BK 43-44 Mad) Maddelerinde düzenlenmiştir. TBK 51. Maddesine(BK 43. Mad.) göre hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak tazminatı belirleyecektir. Bir başka anlatımla hakim durumun gereği ve özellikle tarafların kusurlarının ağırlığını göz önüne alarak tazminatı belirleyecektir. Böylece tazminat belirlendikten sonra Karayolları Trafik Kanunu’nun 87. Maddesine göre yaralanan veya ölen kişi, hatır için karşılıksız taşınmakta ise veya motorlu araç, yaralanan veya ölen kişiye hatır için karşılıksız verilmiş bulunuyorsa bir başka anlatımla zarar gören bir menfaat karşılığı olmadan hatır için taşınıyorsa gerek öğreti gerekse Yargıtay içtihatlarında benimsendiği üzere TBK 51.(818 sayılı BK.’nun 43. Mad.) maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılacaktır....
TBK 88. ve TBK 120. maddelerde belirtilen "yürürlükteki mevzuat" ifadesi ile kastedilenin 3095 Sayılı Kanun olduğu, sözleşme ile kararlaştırılacak akdi faiz oranının 3095 Sayılı Kanunda belirtilen faiz oranının %50 fazlasını temerrüt faizinin ise %100 fazlasını aşamayacaktır. (T.C. YARGITAY 13. H.D 2017/585 E-2020/1774K) Dava konusu icra takibinden önce davalıya gönderilen 3 ayrı kat ihtarnamesinin de ,ihtarname tarihlerinde yürürlükte olan 6502 s.Kanunun 28. maddesindeki şartlara haiz olduğu, ve ihtarnamelerin davalıya tebliğ edildiği anlaşılmış ise de 6098 Sayılı TBK 88. ve 120. Maddeleri dikkate alınarak ve Yerleşik Yargıtay İçtihatları doğrultusunda dava konusu sözleşmede akdi faiz oranının %13.50, temerrüt faiz oranının ise % 18 olarak uygulanması yerine bilirkişi tarafından sözleşmelerin 10....
Ticari mümessil, iyi niyetli üçüncü kişilere karşı, işletme sahibi adına kambiyo taahhüdünde bulunmaya ve onun adına işletmenin amacına giren her türlü işlemleri yapmaya yetkili olup açıkça yetkili kılınmadıkça, taşınmazları devredemez veya bir hak ile sınırlandıramaz (TBK 548). Ticari mümessillik ticaret siciline tescil olunur. Ancak işletme sahibi tescilden önce de temsilcinin yaptığı işlemden sorumludur (TBK 542/2). Ticari mümessil, işletme sahibini temsile yetkili bir kişi olmanın yanı sıra, aynı zamanda ticari işletmenin belirli yetkilere sahip idarecisi niteliğini de taşır. Örneğin bir bankanın genel müdürü, hukuki bakımdan bankanın ticari mümessilidir; ancak idari bakımdan da, yürütme organının bir parçasıdır. Nitekim, ticari mümessilliğin bu yönü, ticari mümessili tarif eden TBK 548/l'de "...işletmenin amacına giren her türlü işlemleri ..." ibaresiyle vurgulanmıştır....