Davacı vekilinin vekâlet ücretine hasren temyiz itirazının incelenmesine gelince; Bilindiği üzere; muvazaa hukuksal nedenine dayalı açılan davalarda dava değeri, taşınmazın keşfen belirlenen değerinin davayı açan mirasçıların, miras paylarına isabet eden kısmı olup, davacı yararına takdir edilecek vekalet ücretinin de noksan harcın ikmal edilmesi durumunda bu değer üzerinden belirlenmesi gerektiği şüphesizdir....
İSTİNAF NEDENLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Dava; İİK'nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali olmadığı takdirde TBK 19. Maddesi gereğince muvazaaya dayalı iptal istemine ilişkindir....
Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Asıl dava muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal tescil, karşı dava elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir. Davacılar; mirasbırakanları Yaşar’ın, 4151 parsel sayılı Avlulu Kerpiç ev vasıflı taşınmazını, kızı olan davalıya ölünceye kadar bakma akti ile temlik ettiğini, temlikin mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, miras payları oranında iptal ve adlarına tescile karar verilmesini istemişlerdir. Davalı (Karşı Davacı); bakım borcunu yerine getirdiğini, temlikin mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olmadığını belirterek asıl davanın reddini savunmuş, karşı davasında ise, davacılardan Ümmü’nün çekişme konusu taşınmaza haksız olarak müdahale ettiğini ileri sürerek elatmanın önlenmesini istemiştir....
Halbuki, boşanma davası esnasında aile konutuna ilişkin ileri sürülen muvazaa hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkin davada, Aile Mahkemesi görevlidir. Şu halde; Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından Aile Mahkemesinin görevli olduğundan bahisle karşı görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yargılamaya devam edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir. Kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA; bozma nedenine göre davacının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 11/11/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde ve davanın TBK’nun 19.maddesi gereğince açılmış muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davası olarak nitelendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına, davacının davalı borçludan olan alacağının kesinleşmiş Mahkeme kararı ile belirlenmiş olmasına, eldeki dava yönünden davacının aciz belgesi sunma zorunluluğu bulunmamasına, üzerinde benzinlik bulunan taşınmazın borca mahsuben borçlunun durumunu ve amacını bilebilecek davalı 3.kişi ...’a satılmış olmasının iptale tabi bulunmasına göre davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, duruşmada vekille temsil olunmayan davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, aşağıda dökümü yazılı 1.793,10 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı ...'dan alınmasına 24/01/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dava TBK’nun 19 maddesi gereğince muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal istemine ilişkindir. Bir dava da öne sürülen maddi olguların hukuki nitelendirilmesini yapmak, uygulanacak yasa maddelerini bulmak ve uygulamak hakimin doğrudan görevidir. (HMK'nun madde 33)Somut olayda dava dilekçesindeki ileri sürüş biçimine göre dava hukuksal nitelikçe Türk Borçlar Kanununun 19 maddesinin özüne ve sözüne uygun muvazaaya nedeniyle iptal istemine ilişkindir. Kural olarak 3.kişiler, danışıklı işlem nedeniyle hakları zarara uğratıldığı takdirde tek taraflı veya çok taraflı olan bu hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilir. Çünkü danışıklı bir hukuki işlem ile 3.kişilere zarar verilmesi onlara karşı işlenmiş bir haksız eylem niteliğindedir. Ancak 3.kişinin danışıklı işlem ile haklarının zarar uğratıldığının benimsenebilmesi için onun danışıklı işlemde bulunandan alacaklı olması ve danışıklı işlemin alacağının ödenmesini önlemek amacıyla yapılmış bulunması gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen tapu iptal ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 26.04.2016 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili Avukat ... geldi, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilenler vekili Avukat gelmedi yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal tescil isteğine ilişkindir....
in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal tescil, olmadığı takdirde tazminat isteğine ilişkindir. Davacılar; mirasbırakanları ...’in maliki olduğu 59 ada 1 parsel sayılı taşınmazı muvazaalı olarak davalı oğlu ...’e devrettiğini, muvazaalı devrin iptali için dava dışı mirasçı tarafından açılan ve kabul edilen davadan temyiz aşamasında feragat edildiğini ve anlaşmalı olarak taşınmazın diğer davalılar ... ve ...’e temlik edildiğini, temliklerin muvazaalı olduğunu ileri sürerek miras payları oranında iptal tescil, olmadığı takdirde tazminata karar verilmesini istemişlerdir. Davalılar, iddiaların doğru olmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, iddiaların kanıtlanamadığı ve davacı tarafça teklif edilen yeminin davalılar tarafından eda edildiği gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir....
Kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 08.01.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
(Borçlar Kanunu'nun (BK) 213.) ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler. Kural olarak, ölünceye kadar bakım sözleşmesine dayalı bir temlikin de muvazaa ile illetli olduğunun ileri sürülmesi her zaman mümkündür. En sade anlatımla muvazaa, irade ile beyan arasında kasten yaratılan aykırılık olarak tanımlanabilir. Böyle bir iddia karşısında, asıl olan tarafların akitteki gerçek ve müşterek amaçlarının saptanmasıdır. (TBK m. 19 (BK m. 18))....