(TBK m. 614 (BK) m. 514)).Hemen belirtmek gerekir ki, bakıp gözetme koşulu ile yapılan temliki işlemin geçerliliği için sözleşmenin düzenlendiği tarihte bakım alacaklısının özel bakım gereksinimi içerisinde bulunması zorunlu değildir. Bu gereksinmenin sözleşmeden sonra doğması ya da alacaklının ölümüne kadar çok kısa bir süre sürmüş bulunması da sözleşmenin geçerliliğine etkili olamaz. Kural olarak, bu tür sözleşmeye dayalı bir temlikin de muvazaa ile illetli olduğunun ileri sürülmesi her zaman mümkündür. En sade anlatımla muvazaa, irade ile beyan arasında kasten yaratılan aykırılık olarak tanımlanabilir. Böyle bir iddia karşısında, asıl olan tarafların akitteki gerçek ve müşterek amaçlarının saptanmasıdır. (TBK m. 19 (BK m. 18))....
O hâlde, dava konusu ... plaka sayılı traktörün davalılara devri iddiası bakımından muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı iptal ve tescil isteğinde bulunulması mümkün olmadığı gerekçesiyle bu isteğinin reddine karar verilmesi kural olarak doğrudur. Bilindiği üzere; trafikte kayıtlı araçların mülkiyetinin geçişi, özel ve kendine özgü bir düzenleme koşuluna bağlanmıştır. Bunun sonucu olarak satış senedinde gösterilen hukuki nedene bağlı olarak alıcı mülkiyeti kazanabilecektir. BK'nın 18. maddesi (TBK'nın 19. maddesi) ile genel muvazaa düzenlenmiş olup, anılan maddede“…..tarafların akitteki gerçek maksatlarını gizlemek için kullandıkları sözlere ve isimlere bakılmayacağı, gerçek ve ortak maksatların aranması gerektiği” düzenlemesine yer verilmiştir.. Sözleşmenin bu biçimde yapıldığı iddiası her türlü delille kanıtlanma olanağına sahiptir....
ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal tescil, olmazsa tenkis istemine ilişkindir. Davacı, ortak mirasbırakan babaları Kamil Sinop’un, 11, 12, 13, 14, 1691, 1775, 1776 ve 1809 parsel sayılı taşınmazlarını ölünceye kadar bakma akti ile davalılara temlik ettiğini, aynı taşınmazlara yönelik olarak vasiyetname de düzenlediğini, yapılan işlemlerin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek tapuların iptali ile miras payı oranında adına tescile karar verilmesini istemiştir....
Bir davada taraflarca öne sürülen maddi olguların hukuki değerlendirmesini yapmak, uygulanacak yasa maddelerini bulmak ve uygulamak HUMK'nın 76. maddesi (HMK md. 33) gereğince hakimin doğrudan görevidir. Dava dilekçesindeki ileri sürülüşe ve yargılama aşamasındaki açıklamalara göre, dava niteliği itibariyle BK'nın 18. maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davasıdır. Yüzeysel bakıldığından iptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir. Davacının iddiasına göre bu davadaki amacı alacaklarını tahsil edebilmek için muvazaa nedeniyle temelde geçersiz olan işlemin hükümsüzlüğünü sağlamaktır. İİK'nın 277. ve izleyen maddelerinde düzenlenen iptal davası açma hakkı davacının genel hükümlere muvazaaya dayanarak dava açmasına engel değildir....
(TBK m. 614 (BK) m. 514)). Hemen belirtmek gerekir ki, bakıp gözetme koşulu ile yapılan temliki işlemin geçerliliği için sözleşmenin düzenlendiği tarihte bakım alacaklısının özel bakım gereksinimi içerisinde bulunması zorunlu değildir. Bu gereksinmenin sözleşmeden sonra doğması ya da alacaklının ölümüne kadar çok kısa bir süre sürmüş bulunması da sözleşmenin geçerliliğine etkili olamaz. ./.. Kural olarak, bu tür sözleşmeye dayalı bir temlikin de muvazaa ile illetli olduğunun ileri sürülmesi her zaman mümkündür. En sade anlatımla muvazaa, irade ile beyan arasında kasten yaratılan aykırılık olarak tanımlanabilir. Böyle bir iddia karşısında, asıl olan tarafların akitteki gerçek ve müşterek amaçlarının saptanmasıdır. (TBK m. 19 (BK m. 18))....
istenmesi, tüm dosyanın adli tıp kurumuna gönderilmesi, akit tarihlerinde miras bırakan ehliyetli olup olmadığı yönünde rapor alınması ehliyetsiz olduğunun anlaşılması halinde, ehliyetsizlik hukuksal nedenine dayalı olarak açılacak iptal ve tescil davalarının tereke adına açılması TMK'nın 701 ve devamı maddeleri gereği olduğu, ve paya ilişkin isteğe dayalı davanın dinlenme olanağının bulunmadığının gözetilmesi, ehliyetli olduğunun anlaşılması halinde, davada dayanılan diğer hukuki neden olan hile ve muvazaa iddiaları yönünden araştırma yapılması gerekeceği tartışmasızdır. B-Hile (aldatma), genel olarak bir kimseyi irade beyanında bulunmaya, özellikle sözleşme yapmaya sevk etmek için onda kasten hatalı bir kanı uyandırmak veya esasen var olan hatalı bir kanıyı koruma yahut devamını sağlamak şeklinde tanımlanır....
Somut olayda, davanın terekeye döndürme istemli olarak muris muvazaası hukuksal nedenine dayanılarak açıldığı ve mirasçı olarak dava dışı ... ve ...’nin de bulunduğu gözetilmeksizin karar verildiği anlaşılmıştır. Hâl böyle olunca, mirasbırakan ...’nun ölüm tarihi itibariyle terekesinin elbirliği mülkiyetine tabi olduğu ve davaya katılmayan mirasçılarının bulunduğu gözetilerek, davaya katılmayan ortakların olurunun alınması yada miras şirketine TMK'nın 640. maddesi uyarınca atanacak temsilci aracılığı ile davanın sürdürülmesi gerekirken, davanın görülebilirlik koşulu gözardı edilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması isabetsizdir. Kabule göre de; TMK'nın 28. maddesi uyarınca şahsiyetin ölümle son bulduğu gözardı edilerek, tapusu iptal edilen taşınmazların davacıların mirasçılık belgesindeki payları oranında tescili gerekirken, ölü kişi adına tescil kararı verilmesi de doğru değildir....
olduklarını, ancak ayrı yaşadıklarını ve vekil edeni tarafından davalı koca aleyhine açılan aile mallarının korunmasına ilişkin davalar bulunduğunu ileri sürerek, davalı T3 adına olan tapu kaydının muvazaa hukuksal nedenine dayalı olarak iptali ile taşınmazın yine davalı T5 adına tapuya kaydedilmesine karar verilmiş ve dava dilekçesinde ayrıca dava konusu taşınmaz üzerine 3.kişilere devrinin önlenilmesi amacıyla ihtiyati tedbir konulmasını istemiştir....
Mahkemece, 3402 sayılı Yasanın 12. maddesi uyarınca 10 yıllık hakdüşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacılar tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil davasıdır. Mahkemece, 3402 sayılı Yasanın 12. maddesi uyarınca 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, dava dilekçesindeki ileri sürüşe ve yargılama sırasındaki sözlü ve yazılı açıklamalara göre, davanın niteliği itibarıyla TBK 19. maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davası olduğu, somut olayda yapılan yargılama ve yukarıda izah edilen sebeplerle birlikte değerlendirildiğinde T3 tarafından T6 yapılan satışın muvazaalı olmadığı yapılan satışın gerçek bir satış olduğu dinlenen tanık beyanlarından sabit olduğundan ve yine T3 ile T6 arasında bağışlamanın karine kabul edilebileceği bir hısımlığının olmaması ve davacı tarafından iddia edilen muvazaanın ispat edilememiş olması gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf talebinde bulunmuştur....