Mahkemece, davalının bakım borcunu yerine getirmediği gerekçesiyle tapu, iptal tescil talebinin kabulüne karar verilmiş, ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi tarafından davalının istinaf talebinin esastan reddine oyçokluğuyla karar verilmiştir. Dava muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal tescil ile tenkis istemine ilişkindir. Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; 1933 doğumlu mirasbırakan ...’nın 11/11/2014 tarihinde ölümü ile geriye mirasçı olarak ilk evliliğinden olma oğlu davalı ... ile ikinci evliliğinden olma oğlu davacı ...’ı bıraktığı, ... 13. Noterliği’ne ait 02/09/2014 tarih 13084 yevmiye numaralı ölünceye kadar bakma akdi ile mirasbırakanın maliki olduğu 12 numaralı bağımsız bölümü davalıya devrettiği kayden sabittir....
Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davasının yapılan yargılaması sonunda, yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine dair verilen hükmün davalılar vekili tarafından verilen dilekçe ile istinaf edilmesi üzerine istinaf talebinin esastan reddine dair verilen kararın temyizi davalılar vekili tarafından istenilmekle, dosyadaki kağıtlar okundu gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili; davalı ...’dan alacaklı olduğunu, davalı borçlunun borcunu ödememek gayesi ile adına kayıtlı gayrımenkulü annesi olan davalı ...’a devrettiğinin tespit edildiğini beyan ederek, muvazaa hukuksal nedenine dayalı tapu kaydının iptali ile tapunun davalı ... adına tesciline, mahkemece bu taleplerinin kabul görmemesi halinde ise muvazaalı yapılan satışların alacaklarının tüm ferileri ile birlikte karşılayacak şekilde iptali ile taraflarına cebri tahsil yetkisi verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar davanın reddini kavunmuştur....
İstinaf başvurusunda bulunan davacı vekili dilekçesinde özetle; taşınmazlar üzerindeki tedbirlerin kaldırılmasının hatalı olduğunu, açılan davanın tapu iptal ve tazminat davası olduğunu, davalının arsa sahibi olarak değerlendirildiğini, TBK 19 ve İİK'nın 277.maddelerine göre her zaman haciz ve satış yetkisi isteme hakkına sahip olduklarını, davalının 8 taşınmazı alacak ekonomik gücünün olmadığını, bu nedenlerle mahkemece verilen kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı tarafın istinafı: 6. İstinaf başvurusunda bulunan davalı vekili dilekçesinde özetle; 460.000,00 TL üzerinde vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, davanın reddine karar verilmesine rağmen 27 nolu bağımsız bölüm üzerindeki tedbirin kaldırılmamasının hatalı olduğunu, bu nedenle mahkemece verilen kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. III. DEĞERLENDİRME VE SONUÇ: 7. Dava, TBK'nın 19. maddesinde düzenlenen muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal istemine ilişkindir. 8....
Somut olayda davacının talebinin TBK'nun 19.maddesi gereğince açılmış muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davası olduğuna göre muvazaalı işlemin diğer tarafı olan yani borçlu tarafından ilk satış yapılan şahıs ve varsa diğer satış yapılan şahıslarında davaya dahil edilip taraf teşkilinin sağlanması gerekmektedir. HMK'nun 124/3.fıkrasına göre "maddi hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebi, karşı tarafın rızası aranmaksızın hakim tarafından kabul edilebilir." Yine anılan maddenin 4.fıkrasında da "dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, hakim karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebileceğini" hüküm altına almıştır. Davacı dava dilekçesinde sonraki satış yapılan kişilerin belirlenemediğini, belirlenmesi halinde davaya dahil edileceğini belirtmiştir....
Kural olarak, bu tür sözleşmeye dayalı bir temlikin de muvazaa ile illetli olduğunun ileri sürülmesi her zaman mümkündür. En sade anlatımla muvazaa, irade ile beyan arasında kasten yaratılan aykırılık olarak tanımlanabilir. Böyle bir iddia karşısında, asıl olan tarafların akitteki gerçek ve müşterek amaçlarının saptanmasıdır. (TBK m. 19 ). Şayet bakım alacaklısının temliki işlemde bakıp gözetilme koşulunun değil de, bir başka amacı gerçekleştirme iradesini taşıdığı belirlenirse (örneğin mirasçılarından mal kaçırma düşüncesinde ise), bu takdirde akdin ivazlı (bedel karşılığı) olduğundan söz edilemez; akitte bağış amacının üstün tutulduğu sonucuna varılır. Bu halde de Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu'nun 1.4.1974 gün ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı olayda, uygulama yeri bulur....
Dava TBK 19.maddesi gereğince açılmış muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal istemine ilişkindir. 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, ... 2. Aile Mahkemesinin 18.10.2012 tarih 2011/797 Esas 2012/707 Karar sayılı ilamı gereğince davacının davalı ...'tan 200,00 TL tedbir nafakası, 250,00 TL yoksulluk nafakası, 18.000,00 TL maddi 15.000,00 TL manevi tazminat olmak üzere alacaklı olmasına, davacı ile davalı ... arasındaki boşanmanın şiddetli geçimsizlik (darp ve manevi şiddete dayalı)hukuki nedenine dayalı olmasına ve bu tür davalarda icra takibi ve aciz belgesinin varlığının aranmamasına göre davalı ...'ın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Dava, davacıyı alacağından yoksun bırakmak amacıyla yapılan muvazaalı taşınmaz satışının iptali istemine ilişkindir....
E)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, TBK'nun 19. maddesi uyarınca muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal istemi istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince ihtiyati hacze itirazının reddine karar verilmiş, karar davalı T7 vekili tarafından istinaf edilmiştir. İhtiyati haciz HMK'nın 406/2 maddesinde geçici hukuki koruma olarak kabul edilmiş, ihtiyati haciz şartları ve etkileri ise İİK'nın 257. maddesinde düzenlenmiştir. İİK'nın 257. maddesi "rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyati haciz ettirebilir....
Taraflar arasında görülen tapu iptal tescil davasının mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş, karar davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, Tetkik Hakimi ...'un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR- Dava ehliyetsizlik ve hile hukuksal nedenine dayalı tapu iptal tescil talebine ilişkindir. Davacı dava dilekçesinde özetle, dava konusu 19 parsel numaralı taşınmazı hile ile baskı ve ilaçların etkisi altında iken davalılara devrettiğini, taşınmazın aslında oğlu İrfan’a ait olduğunu, muvazaalı olan satış işlemi nedeniyle davalılar adına kayıtlı tapunun iptali ile oğlu ... ... adına tescilini talep etmiştir. Davalı ... davayı kabul etmiş, davalı ... davanın reddini savunmuştur....
Gerek yerel mahkeme gerekse Dairemizin bozma ilamında hukuki nitelendirmenin hatalı yapıldığı (iptali istenen tasarruf 19.11.2003 tarihinde yapılmış olup eldeki dava İİK'nun 284 maddesinde öngörülen 5 yıllık hakdüşürücü süre geçirilerek 15.8.2011 tarihinde açılmıştır.); dava dilekçesindeki ileri sürüşe ve yargılama sırasındaki sözlü ve yazılı açıklamalara göre davanın niteliği itibarıyla TBK 19.maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davası olduğu anlaşılmaktadır.Yüzelsel bakıldığında iptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir.İİK'nun 277. maddesinde sözü edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için açılırken, muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tesbit ettirmeyi amaçlar.Kural olarak muvazaa nedeniyle hakları ihlal olunan ve zarar gören 3.kişiler tek taraflı...
Eldeki dava dilekçesinin içeriği ve iddianın ileri sürülüş biçimine göre 6098 sayılı TBK. nun 19. maddesi ve 01.04.1974 tarihli 1/2 Sayılı Yargıtay İnançları Birleştirme Kararında ifadesini bulan muris muvazaası hukuksal nedenine dayanıldığı açıktır. Bilindiği üzere, uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibariyle nisbi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türüdür. Söz konusu muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir....