WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İSTİNAF NEDENLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Dava, İİK 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılmış Tasarrufun İptali olmadığı takdirde TBK 19 maddesi uyarınca muvazaa nedeniyle iptal istemine ilişkindir. İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyi niyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan değerlendirme sonucu 05.07.2021 tarihli ara karar ile; davanın TBK'nın 19.maddesinde düzenlenen muvazaa hukuksal nedenine dayanılarak üçüncü kişi tarafından açılmış, davalılar arasında yapılan şirket hisse ve taşınmaz devrinin iptali ve hisselerin ve taşınmazın eski haline getirilmesi isteğini içeren tasarrufun iptali davası olduğu, gerek TBK.m.19'da düzenlenen muvazaa hukuksal nedenine dayanılarak açılan tasarrufun iptali davaları gerekse İİK.m.277 ve devamı madde hükümleri uyarınca açılmış iptal davaları, tasarrufa konu malların aynı ile ilgili olmayıp, alacaklıya alacağını temin imkanı sağlayan nispi nitelikteki bir dava türü olduğunu, tasarrufa konu mallar üzerine ihtiyati haciz konulabileceğinin İİK'nun 281/2 maddesinde ayrıca ve açıkça düzenlendiğini, ancak ihtiyati tedbir kararı verilmesine imkan bulunmadığını gerekçe göstererek davacının ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir....

    Karantina Mah. 6771 ada, 14 parselde kayıtlı 1 nolu bağımsız bölümdeki taşınmazı diğer davalı T4'e 02.10.2017 tarihinde devredilmiş olduğunu, müvekkilinin alacağının, iptali istenen işlemden önce doğduğunu, yapılan satış işleminin davalı borçlu hakkında icra takibi başlatıldıktan sonra ve borçlu hakkında icrai işlemler sürdürülürken gerçekleştirildiğinden yapılan işlemin muvazaalı olarak ve davalı borçlunun mal kaçırma amacı güderek yapmış olduğunu ileri sürerek, davalıların aralarında yaptıkları taşınmazın devrine ilişkin tasarrufun İİK 277 ve devamı maddelerine göre iptaline bu olmadığı taktirde TBK 19 gereğince muvazaa nedeniyle iptaline, İzmir 24. İcra Müdürlüğünün 2021/4823 E. Sayılı dosyasındaki alacak ve ferilerine yetecek miktarda cebri icra yetkisi verilmesini talep ve dava etmiştir....

    Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ilk derece mahkemesinde görülen tasarrufun iptali davasında verilen davanın kabulüne ilişkin hüküm hakkında Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; istinaf isteminin kabulüne ilişkin kararın, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. K A R A R Dava; 6183 sayılı Yasanın 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir....

      İcra Müdürlüğü nün 2015/15019 sayılı takip dosyasında borçlu T3 in maaşı üzerine haciz konulması yönündeki tasarrufun İİK 277 ve TBK nun 19. maddesi uyarınca iptali ile , davacıya İzmir 17. İcra Müdürlüğü nün 2016/15511 sayılı dosyasında alacak ve ferileri ile sınırlı olarak cebri icra yetkisi verilmesine, paranın iadesi yönündeki istemin 2. sıra haciz alacaklısı bulunması nedeni ile reddine karar verilmiştir. İlk derece mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda; karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk derece mahkemesinin dava konusu maaş haczi nedeniyle davalı-borçludan tahsil edilen miktarın davacıya ödenmesi yönündeki talebin reddedilmesinin hatalı olduğunu, ikinci sıradaki haciz alacaklısının tasarrufun iptali davası açmadığını, talepleri gibi karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava, İİK 277. maddesine dayalı açılan tasarrufun iptali talebine ilişkindir....

      ada 52 parselde kayıtlı 7 ve 13 nolu bağımsız bölüm olan iş yerlerine ilişkin borçlu şirket ile davalılar arasında gerçekleştirilen 02/02/2016 tarihli tasarrufun iptali ile tasarrufu iptal edilen bu taşınmazlar yönünden davacıya Eskişehir 8. İcra Müdürlüğünün 2016/4391 ve 4392 sayılı dosyalarındaki alacak ve fer'ileri ile sınırlı olmak üzere cebri icra yolu ile alacaklarını tahsil etmek üzere yetki verilmesine,Dava konusu ...,... ada 52 parselde kayıtlı 19 nolu bağımsız bölüm yönünden dava konusuz kaldığından anılan bağımsız bölüm yönünden karar verilmesine yer olmadığına, karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalı ..., ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir....

        ın halen davalı ... yanında işçi olarak çalıştığı bu nedenle İİK 278 madde gereğince tasarrufun muvazaalı yapıldığı kanaatına ulaşıldığı, Yargıtay 11 Hukuk Dairesinin 11.11.2002 tarih 2002/5701 Esas 2002/10298 Karar sayılı ilamında ortağın şahsi alacaklılarının ancak ortağa ait gelir gider farklarından yaralanabileceği aksi halde ona düşen payı haczedemeyeceği belirtildiğinden borçlu kooperatif üyesinin sermaye bakiyesinin haczedilebileceği anlaşıldığından davacı bankanın dava konusu kooperatif hisse devrine ilişkin tasarrufun iptali davası açmakta hukuki yararı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir....

          Tasarrufun iptali davasının kendine özgü dava şartları; geçici veya kesin aciz vesikasının varlığı, icra takibinin kesinleşmiş olması, tasarrufun borcun doğumundan sonra yapılmış olması ve gerçek bir alacağın varlığıdır. 15. Tasarrufun iptali davalarında iptali istenilen tasarrufun, borcun doğumundan sonra yapılmış olması ön koşul olup, dava koşulunun var olup olmadığı belirlenmeden işin esası hakkında hüküm kurulamayacağından, bu husus mahkemece re’sen araştırılır 16. Borç; alacaklının borçludan istemeye yetkili olduğu, borçlunun da yerine getirmek zorunda bulunduğu edimi içeren hukukî ilişkidir. Borç, bu ilişkiyle aynı anda doğabileceği gibi; borç ilişkisinden sonra da doğabilir. Borçlar, niteliklerine göre farklı sınıflandırmalara tabî tutulduğundan borcun doğum tarihleri de kimi zaman bu sınıflandırmalara bağlı olarak değişiklik göstermektedir....

            Dava İİK’nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, davacı tarafından 9.9.2014 tarihli kat’i aciz belgesinin sunulmuş olmasına, davalı ...’ın kardeşi olan borçlu Özlem’in durumunu ve amacını bilebilecek kişilerden olması nedeniyle dava konusu tasarrufun İİK.’nun 280/I maddesi gereğince iptale tabi bulunmasına, dava konusu takip dosyasının Bursa 19.İcra Müdürlüğünün 2011/15635 sayılı dosyası olmasına rağmen hükümde 2012/641 esas sayılı olarak yazılmış olması yerinde giderilebilecek maddi hataya dayalı olmasına göre davalı ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Tasarrufun iptali davalarında harç ve vekalet ücreti iptali istenen tasarrufun tasarruf tarihindeki değeri ile takip konusu alacak miktarı (kat’i aciz belgesi düzenlemiş ise bu miktar) karşılaştırılarak...

              HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava; İİK'nın 277 vd maddeleri uyarınca aksi halde TBK 19. maddesi kapsamında tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 5411 sayılı Bankacılık Kanununun Varlık Yönetim Şirketi başlıklı 143. maddesinin 5. fıkrasına göre: “… Varlık yönetim şirketlerinin yaptıkları işlemler ve bununla ilgili olarak düzenlenen kâğıtlar, kuruluş işlemleri de dâhil olmak üzere kuruldukları takvim yılı ve bunu izleyen beş yıl süresince 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu'na göre ödenecek damga vergisinden, 492 sayılı Harçlar Kanunu'na göre ödenecek harçlardan, her ne nam altında olursa olsun tahsil edilecek tutarlar 6802 sayılı Gider Vergileri Kanunu gereği ödenecek banka ve sigorta muameleleri vergisinden, kaynak kullanımını destekleme fonuna yapılacak kesintilerden ve 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanunun 39'uncu maddesi hükmünden istisnadır.”...

              UYAP Entegrasyonu