WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava BK'nun 19.maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemlerin iptali ile men-i müdahele istemine ilişkindir. 1. Davacı ... tarafından açılan men-i müdahale ve ecrimisil davasının görülmesi gereken mahkemesi ve inceleme mercii farklı olduğundan BK'nun 19.maddesine dayalı olarak açılan dava ile birleştirilerek görülmesi hatalıdır. Yapılacak iş, öncelikle bu davaların tefrik edilerek, görev konusu dikkate alınarak yeniden karar verilmesi gerekmektedir. 2.İster İİK'nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davalarında olsun isterse BK'nun 19.maddesine göre açılmış muvazaaalı işlemin iptali istemine ilişkin davalar olsun bu davaların görülebilmesi için davacının davalılardan birinden bir alacağının bulunması gerekir. Somut olayda, davacının davalılardan bir alacağı olmadığından, mahkemece, davanın ön koşul yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur....

    Kaldı ki davada incelenmesi gereken husus davalının yaptığı tasarrufların iptali gerekip gerekmediği, başka bir anlatımla BK.nın 19. maddesinde yazılı şartların gerçekleşip gerçekleşmediğidir. Davacı şirket ortağı olmadığı gibi, şirket hisse devrinin TTK'da düzenlenen şekilde yapılmadığını da iddia etmemektedir. Davacı hisse devrinin muvazalı yapıldığı iddiasındadır. Bu yönüyle somut olayda taraflar arasında TTK hükümlerinin uygulanması kaynaklı bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. İİK 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davasında ya da somut olayda olduğu gibi TBK’nın 19. maddesi gereğince ve İİK’nın kıyasen uygulanması istemli olarak açılan davalarda hukuki işlemin taraflar arasındaki ticari nitelikteki alım satım ve benzeri ilişkiler görevin belirlenmesinde etkili değildir....

      Dava, İİK.277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Tasarrufun iptali davalarında, HUMK'nun 9 ve devamı maddelerinde düzenlenen yetki kuralları uygulanmalıdır. İptal davalarında ayni hakka değil, kişisel hakka dayanılır. Bu nedenle davanın konusu taşınmaz olsa bile, taşınmazlara ilişkin kesin yetki kurallarını düzenleyen HUMK'nun 13. maddesi hükmü bu davalarda uygulanmaz. Hal böyle olunca mahkemece yazılı gerekçelerle yetkisizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile usul ve yasaya aykırı hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 09/03/2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

        Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, dava 6183 sayılı Yasanın 24 ve devamı maddelerine göre açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkin olup, kamu alacağı veya kurum alacağı nedeniyle açılan tasarrufun iptali davasının dinlenebilmesi için iptale tabi tasarruf tarihinden önce vergiyi doğuran olayın ortaya çıkması ile oluşan bir kamu alacağının varlığının gerekmesine, somut olayda kamu alacağını doğuran olayın dönemine ilişkin olarak davacı tarafından dosyaya sunulan ödeme emirlerinde en eski vergi döneminin 2006 yılı Haziran ayı olmasına, tasarruf tarihine göre vergi borcunu doğuran olayın döneminin önceki tarih olduğunun davacı tarafından ispat edilememiş olmasına ve kararda yazılı diğer gerekçelere göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 492 sayılı harçlar Yasasının 13/J maddesi uyarınca davacıdan harç alınmamasına 11.4.2012 tarihinde...

          Bu halde dosya kapsamına göre, davacı ile davalı taraf arasındaki ticari ilişki sonucu, davacının talep edilen miktar kadar alacağının oluştuğu iddiasına dayalı olarak açılmış olup, ticari ilişkide davacı mal alan, davalı mal satan konumunda olup, satış sözleşmesi uyarınca para borcunu ifa, ödeme yükümlülüğü davacıya ait olmakla, HMK 10 ve TBK 89/1. maddeleri uyuşmazlıkta uygulama alanı bulamayacaktır. HMK'nın 6. maddesi uyarınca genel yetkili mahkemenin davalının yerleşim yeri olduğu, sözleşmenin yargı sınırlarımız içerisinde ifa edileceğine dair herhangi bir düzenleme bulunmadığı, öte yandan münhasır yetki sözleşmesininde düzenlenmediğinden icra takibinin yetkili icra müdürlüğünde yapıldığı kabul edilemeycektir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi dışında davalı borçlu vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İİK 281.maddesi gereğince bu davalar basit yargılama usulüne tabi olup,HUMK'nun 176/11 maddesi uyarınca adli ara vermede bakılabilecek işlerdendir. Bu nedenle süre yönünden HUMK'nun 177.maddesi bu davalarda uygulanmaz, adli ara vermede geçen günler süreye dahildir. Mahkeme hükmü davalı borçlu şirket yetkilisine 5.8.2011 tarihinde tebliğ edilmiş, temyiz dilekçesinin, H.U.M.K.nun 432.maddesinde öngörülen 15 günlük yasal süre geçirildikten sonra 6.9.2011 tarihinde temyiz defterine kaydedilmiştir....

              Davalı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, dosya incelendi. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ : Dava, inşaata ait demir - beton numunelerinin alınıp labaratuar deneylerinin yapılmasını konu alan eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkindir. 5235 sayılı Yasa m. 35/2 uyarınca, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi hukuk ve ceza daireleri aralarındaki işbölümü, Hakimler ve Savcılar Kurulu 1. Dairesinin 25/06/2020 tarihli ve 564 sayılı kararı ile belirlenmiştir. İşbölümü kararının 27. Hukuk Dairesi'ne ilişkin bölümünün (1) numaralı bendinde "İşin niteliği ve tarafların sıfatına bakılmaksızın eser (istisna) sözleşmelerinden kaynaklanan davalar sonucu verilen (TBK m. 470-486) hüküm ve kararlar,"ın istinaf incelemesinin işbu Daire tarafından yapılacağı belirtildiğinden HMK m. 352/1,a uyarınca, dosyanın 27....

                Mahkemece, tüm dosya kapsamından tasarrufun iptali davasının koşullarının oluştuğu, ivazlar arasında fahiş fark olduğu ve danışıklı devir olduğundan bahisle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanunun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere ve 6183 sayılı yasaya göre yapılan takipte borçlunun vergi borcunun tahsiline engel olmak için kardeşine yaptığı tasarrufun anılan yasanın 28/1.maddesi gereğince bağış niteliğinde olup iptali gerektiğinden davalı ...’in aşağıda yazılı bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Tasarrufun iptali davalarının kabulü halinde takip konusu alacak ile tasarrufa konu şeyin bedelinden hangisi az ise o değer üzerinden harç alınması gerekir....

                  in, yine muvazaalı bir şekilde devrettiği iddia olunan şirket adına kayıtlı taşınmazın şirket malvarlığına döndürülmesi isteminden kaynaklanmakta olup, bu haliyle davanın hukuki sebebi TBK 19 maddesi teşkil etmektedir. Ancak muvazaa iddiası yanında adı geçen davalı tarafından yapılan devrin ortaklar kurulu kararı alınmadığı/yetkisi bulunmadığı için geçersiz olduğu da ileri sürülmektedir. Bu durumda, davanın diğer bir hukuki sebebi (ilk yapılan devir işlemi bakımından) limited şirketlere ilişkin yönetim ve temsile dair TTK 623 maddesi ile (müdürlerin)görevler, yetkiler ve yükümlülüklerine dair TTK 625, ortakların bağlılık yükümlülüğüne dair TTK 613. maddesi ve özen ve bağlılık yükümüne dair TTK 626. maddesi ve sair şirketler hukukuna ilişkin hükümler kapsamında değerlendirilecek oluşu nedeniyle, uyuşmazlığın, TTK 4. maddesi uyarınca özel görevli mahkeme olan Asliye Ticaret Mahkemesinde çözümlenmesi gerekmektedir....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tasarrufun iptali Dava, borçlu kiralayan tarafından yapılan kira sözleşmesine ilişkin tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Dava alacaklı tarafından açılmış olup taraflar arasında kira ilişkisi bulunmamaktadır. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 17. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 26/05/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu