Bu tür kişisel haklar tapu kütüğüne şerh verilmekle hak sahibine eşya üzerinde dolaylı da olsa hâkimiyet kurma hakkı sağlamaz ise de tasarruf yetkisinin dar anlamda kısıtlanması sonucunu doğurduğundan taşınmaz üzerinde sonradan bu hakla bağdaşmayan hak kazanan kişilere karşı da ileri sürülebilir hale gelir. Haciz şerhinin usulsüz konulduğunun saptanması veya lehtarın talebi üzerine kaldırılması mümkün olduğu gibi Türk Medeni Kanununun 1010. maddesi uyarınca borcun ödenmesi, icra takibinin düşmesi ya da herhangi bir sebeple sona ermesi halinde de taşınmaz kaydının terkini mümkündür. Tapu kaydındaki şerhlerin kaldırılmasına ilişkin davalarda husumetin kural olarak tapudaki şerhin lehtarına yöneltilmesi gerekir. Taraf teşkili kamu düzenine ilişkin olup re’sen yargılamanın her aşamasında göz önünde bulundurulması gerekir....
DAVA KONUSU : Tapu Kaydındaki Şerhin Terkini KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili ilk derece mahkemesine vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin Çorum İli, Merkez İlçesi, ilçesi İbrahim Çayırı Mah. Ezilyolu mevkii Cilt:9 Sayfa 877, ada: 78 parsel:58 no.lu taşınmazın maliki olduğunu, dava konusu taşınmazların tapu kaydına, müvekkilinin maliki olduğu taşınmazı 34 yılı aşkın süredir hukuki engel ve engellemelerden dolayı kullanamadığını, müvekkili tarafından 19.08.2021 tarihinde davalı idareye yapılan başvuru dilekçesi ile söz konusu taşınmazların üzerindeki kamulaştırma şerhlerinin kaldırılması talep edildiğini, davalı taraf, idare lehine müvekkilin söz konusu taşınmazları ferağ etmesini istediğini, müvekkilinin Çorum İli, Merkez İlçesi, ilçesi İbrahim Çayırı Mah....
Yönetimi, 13.08.2014 havale tarihli dilekçesi ile..... 125.834 m2 yüzölçümlü taşınmazın kesinleşen orman sınırı içinde kaldığı, öncesi ve eylemli durumu itibarıyla da orman olduğu iddiasıyla, davalı adına olan tapu kaydının iptali, orman niteliğiyle Hazine adına tescili, el atmanın önlenmesi ve taşınmazın tapu kaydında yazan şerhlerin silinmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, davanın kabulüne, taşınmazın (A), (C), (F) işaretli toplam 13745 m2 bölümünün tapu kaydının iptaline, orman niteliği ile Hazine adına tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 1947 yılında 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, 22/07/1987 tarihinde ilan edilip kesinleşen aplikasyon ve 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanun ile değişik 2/B madde uygulaması, 1961 yılında kesinleşen arazi kadastrosu vardır. Dava tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....
Ancak; Dava konusu 105 ada 102 ve 117 parsel sayılı taşınmazların tapu kaydındaki ipotek şerhinin bu parseller yönünden hükmedilen bedele yansıtılması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi, Doğru değilse de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının (1) nolu bendine HMK'nın 305/A maddesi kapsamında eklenen (Teknik bilirkişinin orman olarak gösterdiği bölüm üzerinde bulunan tüm haciz ve şerhlerin terkinine,) ibaresinin çıkartılmasına, yerine (Dava konusu 105 ada 102 ve 117 parsel sayılı taşınmazların tapu kaydındaki ipotek şerhinin bu parseller yönünden hükmedilen bedele yansıtılmasına,) cümlesinin yazılmasına, Hükmün böylece HMK'nın 370/2. maddesi uyarınca DÜZELTİLEREK ONANMASINA, HMK'nın 373/1. maddesi uyarınca kararın bir örneğinin ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi'ne GÖNDERİLMESİNE, 02/06/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece davanın kabulüne, dava konusu taşınmazın (A1) ve (B2) ile işaretli bölümlerinin tapu kaydının iptaline ve orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline, bu bölümler üzerindeki şerhlerin silinmesine karar verilmiş, hüküm ... vekili ve ... 7. Bölge Müdürlüğü tarafından şerhlerin silinmesi yönünden temyiz edilmiştir. Dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan taşınmazın tapu kaydının iptali ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 2005 yılında orman kadastrosu ve 2/B uygulaması yapılmıştır. Genel arazi kadastrosu 1975 yılında yapılmıştır....
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava; tapu kaydındaki 6831 sayılı Yasanın 2/B madde uygulamasıyla Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı, imar yasasının bazı maddelerine aykırı olarak ihdas işleminin yapıldığı yönündeki şerhin silinmesine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce 1946 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır....
Maddesi uyarınca dava konusu taşınmazın davalı/lar adına olan tapu kaydının iptalini, kamulaştırma bedelinin tespitini ve taşınmazın "Göl Alanı" olarak hazine yararına tapudan terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı taraf davaya cevap vermemiştir. B- İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, "Muş ili Varto ilçesi TEPE köyü Köyönü mevkiinde bulunan 179 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin 112.867,03- TL olarak TESPİTİNE, işbu bedelden mahkememizin 2014/119 Değişik iş 2015/120 karar sayılı acele kamulaştırma dosyasında yatan 60.375,60- TL'nin MAHSUBUNA, taşınmazın tapu kaydındaki haciz/ipotek vb. şerhlerin işbu bedele YANSITILMASINA," karar verilmiştir....
Somut olayda, Dairemizce UYAP sistemi üzerinden alınan tapu kaydına göre dava konusu Bitlis İli Hizan İlçesi Horozdere Köyü 149 ada 4 parsel sayılı taşınmazın Musa oğlu TC kimlik numaralı T1 adına kayıtlı olduğu, davacı Musa oğlu T1'ın ise TC kimlik numarası ile nüfusa kayıtlı olduğu, bu durumda davacı ile tapu malikinin aynı kişi olmadıkları anlaşıldığından, yerel mahkemece dava konusu taşınmazın kadastro tespit tutanakları ve tüm tedavüllü tapu kayıtları dayanak belgeleri ile birlikte getirtilerek incelenmesi, davacının tapudaki kişi kimlik bilgilerinin düzeltilmesi için tapu müdürlüğüne başvurması halinde başvuru sonucu beklenerek hasıl olacak duruma göre karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma sonucunda yazılı şekilde hüküm tesis doğru görülmemiştir....
İdaresinin aşağıdaki bent dışında kalan temyiz itirazlarının reddine, tapu iptal ve tescil kararı yönünden hükmün onanmasına karar verilmiştir. 2-Dava konusu taşınmaz, davalı tarafından dava tarihine kadar tapu kaydına dayanılarak tasarruf edildiğinden ve bu tarihe kadar davalı tarafından çekişmeli taşınmaza haksız elatma söz konusu olmadığından, Orman İdaresinin elatmanın önlenmesine ilişkin talebinin kabulüne karar verilmesinde isabet bulunmamaktadır. Ayrıca davacı ... İdaresi tapu iptal talebi ile birlikte taşınmaz üzerinde bulunan şerhlerin silinmesini de talep etmiş olup, dava konusu taşınmazın tapu kaydında ......
Tapu kaydındaki şerhlerin kaldırılmasına ilişkin davalarda husumetin kural olarak tapudaki şerhlerin lehtarına yöneltilmesi gerekmektedir. Somut olay; iddia, savunma, tüm dosya kapsamı, toplanan ve sunulan deliller, bilirkişi raporları ile birlikte değerlendirildiğinde, davanın dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan davalı ... lehine olan ipoteğin kaldırılması istemiyle açılmış olduğu görülmüştür. Her ne kadar dava dilekçesinde davalı olarak ipotek alacaklısı Belediye ve Yapı Kooperatifleri gösterilmiş ise de, tapu kaydı incelendiğinde yalnızca Beylikdüzü Belediyesinin ipotek alacaklısı olduğu görülmekle diğer davalılar yönüyle davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar vermek gerekmiş ve ancak her ne kadar tapu kaydındaki şerhlerin kaldırılmasına ilişkin davalarda husumetin kural olarak tapudaki şerhlerin lehtarına yöneltilmesi gerekmekte ise de, uyuşmazlığın taraflar arasında meydana gelme şekli itibariyle mahkememizce davalı ... yönüyle yargılamaya devam edilmiştir....