Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Şöyle ki; Hazinenin davası çekişmeli taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu iddiasına dayalı bulunmasına, dava konusu taşınmazın sınırında 101 ada 1 sayılı orman parseli bulunduğunun belirlenmiş olmasına göre taşınmazın ormanın devamı niteliğinde orman sayılan yerlerden olup olmadığının belirlenmesinin teminen orman araştırmasının yapılmamış olması, ayrıca zilyetlik araştırmasında da mahalli bilirkişi ve tutanak tanığının soyut içerikli beyanları ile yetinilmiş olması doğru görülmemiştir....

    Aksi halde, yani taşınmazın orman niteliğini yitirmediği belirlendiği takdirde ise, çekişmeli yerin orman sınırları içine alınmasına ve kullanım kadastro tesbitlerinin iptali ile kullanım kadastro parsellerinin orman niteliğiyle tapuya tescillerine karar verilmeli, eğer, çekişmeli taşınmaz hakkında kullanım kadastro tutanağı düzenlenmemiş ve çekişmeli taşınmazın orman niteliğini kaybettiği belirlendiği takdirde, ise, orman tahdidine itiraz davası yönünden davanın reddine, tescil talebi yönünden ise, genel mahkemeler görevli olduğundan görevsizlik kararı verilmeli, aksi halde ise, yani çekişmeli taşınmaz hakkında kullanım kadastro tutanağı düzenlenmemiş ve çekişmelitaşınmazın orman niteliğini kaybetmediği yukarıda açıklanan hususlar gözetilerek belirlendiği takdirde ise, çekişmeli taşınmazı kapsayan 2/B madde uygulaması iptal edilerek çekişmeli taşınmazın orman sınırları içine alınmasına karar verilmeli ve son olarak şayet çekişmeli taşınmaz hakkında kullanım kadastro tutanak veya tutanakları...

      Aksi halde, yani taşınmazın orman niteliğini yitirmediği belirlendiği takdirde ise, çekişmeli yerin orman sınırları içine alınmasına ve kullanım kadastro tespitlerinin iptali ile kullanım kadastro parsellerinin orman niteliğiyle tapuya tescillerine karar verilmeli, çekişmeli taşınmaz hakkında kullanım kadastro tutanağı düzenlenmemiş ve çekişmeli taşınmazın orman niteliğini kaybettiği belirlendiği takdirde ise, orman tahdidine itiraz davası yönünden davanın reddine, tescil talebi yönünden ise, genel mahkemeler görevli olduğundan görevsizlik kararı verilmeli, aksi halde ise, yani çekişmeli taşınmaz hakkında kullanım kadastro tutanağı düzenlenmemiş ve çekişmeli taşınmazın orman niteliğini kaybetmediği yukarıda açıklanan hususlar gözetilerek belirlendiği takdirde ise, çekişmeli taşınmazı kapsayan 2/B madde uygulaması iptal edilerek çekişmeli taşınmazın orman sınırları içine alınmasına karar verilmeli ve son olarak eğer, çekişmeli taşınmaz hakkında kullanım kadastro tutanak veya tutanakları...

        Aksi halde, yani taşınmazın orman niteliğini yitirmediği belirlendiği takdirde ise, çekişmeli yerin orman sınırları içine alınmasına ve kullanım kadastro tespitlerinin iptali ile kullanım kadastro parsellerinin orman niteliğiyle tapuya tescillerine karar verilmeli, şayet çekişmeli taşınmaz hakkında kullanım kadastro tutanağı düzenlenmemiş ve çekişmeli taşınmazın orman niteliğini kaybettiği belirlendiği takdirde, ise, orman tahdidine itiraz davası yönünden davanın reddine, tescil talebi yönünden ise, genel mahkemeler görevli olduğundan görevsizlik kararı verilmeli, aksi halde ise, yani çekişmeli taşınmaz hakkında kullanım kadastro tutanağı düzenlenmemiş ve çekişmeli taşınmazın orman niteliğini kaybetmediği yukarıda açıklanan hususlar gözetilerek belirlendiği takdirde ise, çekişmeli taşınmazı kapsayan 2/B madde uygulaması iptal edilerek çekişmeli taşınmazın orman sınırları içine alınmasına karar verilmeli ve son olarak şayet çekişmeli taşınmaz hakkında kullanım kadastro tutanak veya tutanakları...

          Aksi halde, yani taşınmazın orman niteliğini yitirmediği belirlendiği takdirde ise, çekişmeli yerin orman sınırları içine alınmasına ve kullanım kadastro tespitlerinin iptali ile kullanım kadastro parsellerinin orman niteliğiyle tapuya tescillerine karar verilmeli, şayet çekişmeli taşınmaz hakkında kullanım kadastro tutanağı düzenlenmemiş ve çekişmeli taşınmazın orman niteliğini kaybettiği belirlendiği takdirde, ise, orman tahdidine itiraz davası yönünden davanın reddine, tescil talebi yönünden ise, genel mahkemeler görevli olduğundan görevsizlik kararı verilmeli, aksi halde ise, yani çekişmeli taşınmaz hakkında kullanım kadastro tutanağı düzenlenmemiş ve çekişmeli taşınmazın orman niteliğini kaybetmediği yukarıda açıklanan hususlar gözetilerek belirlendiği takdirde ise, çekişmeli taşınmazı kapsayan 2/B madde uygulaması iptal edilerek çekişmeli taşınmazın orman sınırları içine alınmasına karar verilmeli ve son olarak şayet çekişmeli taşınmaz hakkında kullanım kadastro tutanak veya tutanakları...

            İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve çekişmeli taşınmazın kadastro sırasında tespit harici bırakıldığı,1987 yılında yapılan orman kadastrosunda öncesinin orman sayılan yerlerden olması nedeniyle Samanlıdağ Devlet Ormanı sınırları içine alınarak daha sonra 31.12.1981 tarihinden önce orman niteliğinin yitirilmiş olması nedeniyle 2B madde uygulaması ile orman sınırı dışına çıkarıldığı ve işlemin kesinleştiği, bu tür taşınmazların Hazine adına tescil edilmesinde 2924 Sayılı Yasanın 3. maddesi hükümlerine göre yasal zorunluluk bulunduğu ve H.G.K.’nun 21.02.1990 gün ve 1989/1-700-101 ve 18.10.1989 gün 1-419/528 sayılı kararında belirtildiği gibi Hazine tarafından hiçbir süreye bağlı kalmadan açılacak dava sonucu Hazine adına tescil edilebileceği gözönünde bulundurularak davanın kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığına göre davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine...

              Zira, kadastro çapından anlaşıldığı gibi, çekişmeli taşınmazın hududunda devlet ormanı niteliğindeki 444 ada 1 sayılı orman parseli bulunmakta olup; yörede 1999 yılında yapılan orman kadastro çalışmasının da varolduğu anlaşılmasına rağmen, sadece fenni bilirkişi ve ziraat mühendisi bilirkişi marifeti ile inceleme yapılmış olması, çekişmeli taşınmazın orman niteliğinde olup olmadığı hususunda uzman orman mühendisi eliyle araştırma yapılmadan hüküm kurulmuş olması doğru değildir. Ayrıca, (B) harfli bölümün özel mülkiyete konu olamayacağı kabul edilerek Hazine adına tescili yolunda hüküm kurulmuş ise de bu taşınmazın vasfı da belirtilmemiştir....

                Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “Davanın kısmî ilânda açılan orman kadastrosuna ve kadastro tesbitine itiraz niteliğinde olması nedeniyle davanın Hazineye de yöneltilmesi gerektiği, keşifte uygulanan 1960 tarihli memleket haritasının dayanağı hava fotoğrafının uygulanmadığı, zilyedlik tanıklarının dinlenmediği bu nedenle öncelikle, Hazineye duruşma günü tebliğ edilerek husumetin yaygınlaştırması daha sonra memleket haritasının elde edildiği hava fotoğrafı getirtilip orman ve fen bilirkişisinden ek rapor alınarak taşınmazın niteliğinin belirlenmesi, taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olması halinde zilyedlikle taşınmaz edinme koşullarının araştırılması” gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilâmına uyulduktan sonra davanın reddine, dava konusu 114 ada 8 sayılı parselin davalı ... mirasçıları adına tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir. Dava, orman kadastrosuna ve kadastro tesbitine itiraz niteliğindedir....

                  Ancak orman raporuna ekli 1944 yılına ait hava fotoğrafında çekişmeli taşınmaz ile dört tarafı koyu renkli ormanlık alanda işaretlenmiştir. Çekişmeli taşınmazın doğusu, batısı, güneyi de Devlet Ormanı ile çevrilidir. Bu durumda uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazın orman sınırları dışında bırakılan (a) ile işaretlenen kesiminin orman sayılan yerlerden olduğu anlaşıldığı halde mahkemece dava konusu taşınmazın tamamının kadastro tespitinin iptal edilerek 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca Hazine adına tapuya tesciline karar verilmesi doğru değildir....

                    Çekişmeli parselin genel arazi kadastro tesbitinin kesinleştiği 10.02.1984 tarihinden çok sonra açılan tapu iptali ve tescili ile elatmanın önlenmesi davasında genel mahkeme görevlidir. Orman Yönetimince orman kadastrosunun sonuçlarının askı suretiyle ilân süresi içinde, parselin tamamının orman olarak tescili istenip, çekişmeli parselin oman kadastrosunda ne gibi bir işleme tâbi tutulduğu belirlenmediğinden, davanın aynı zamanda orman kadastrosuna itiraz davası olup olmadığı anlaşılamamaktır. Şöyle ki; parselin tamamının orman olarak tescili istendiğine göre, bir bölümünün bile orman kadastrosu sınırları dışında bırakılmış olması halinde dava askı süresi içinde açılan orman kadastrosuna itiraz olarak nitelendirilmelidir. Ancak, parselin tamamının orman olarak sınırlandırıldığı saptanırsa, Orman Yönetiminin, çekişmeli parselin tamamının orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tescili istemi, orman kadastrosuna itiraz davası olarak nitelendirilemez....

                      UYAP Entegrasyonu