un irsen intikalen zilyetliğinde olmakla birlikte, sit alanı içerisinde kalması nedeniyle davalı Hazine adına tesbit edilmiştir. Davacı ..., yasal süresi içinde kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın verilen kesin süreye uyulmaması nedeniyle reddine ve çekişmeli parselin orman niteliği ile Hazine adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davalı Hazinenin temyiz itirazları çekişmeli taşınmazın “tarla” olan niteliğinin “orman” olarak değiştirilmiş bulunmasına yöneliktir. Davaya Orman İdaresinin bir müdahalesi bulunmadığı gibi, tesbit maliki olması nedeniyle davalı Hazinenin çekişmeli taşınmazın kadastro sırasında “tarla” olarak tesbit edilen niteliğinin değiştirilmesine yönelik herhangi bir davası da bulunmamaktadır. 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 74. maddesi uyarınca hukuk hakimi, her iki tarafın iddia ve savunmaları ile bağlıdır....
Davaya Orman İdaresinin bir müdahalesi bulunmadığı gibi, tesbit maliki olması nedeniyle davalı Hazinenin çekişmeli taşınmazın kadastro sırasında “tarla” olarak tesbit edilen niteliğinin değiştirilmesine yönelik herhangi bir davası da bulunmamaktadır. 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 74. maddesi uyarınca hukuk hakimi, her iki tarafın iddia ve savunmaları ile bağlıdır. Çekişmeli taşınmazın kadastro sırasında “tarla” olarak tesbit edilen niteliğinin “orman” olarak değiştirilmesi talep edilmediğine ve davacının davası reddedildiğine göre mahkemenin talepten başka bir şeye karar vererek taşınmazın niteliğini “orman” olarak değiştirmesi anılan usul kurallarına aykırı ve isabetsizdir. Olayda, kadastro hakiminin re’sen araştırma yapmasını gerektiren ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 30/2. maddesinde yazılı koşullar da bulunmamaktadır. Hal böyle olunca mahkemece yapılacak iş, davanın reddine ve çekişmeli taşınmazın tesbit gibi tesciline karar vermekten ibarettir....
Davaya Orman İdaresinin bir müdahalesi bulunmadığı gibi, tespit maliki olması nedeniyle davalı Hazinenin çekişmeli taşınmazın kadastro sırasında “tarla” olarak tespit edilen niteliğinin değiştirilmesine yönelik herhangi bir davası da bulunmamaktadır. 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 74. maddesi uyarınca hukuk hakimi, her iki tarafın iddia ve savunmaları ile bağlıdır. Çekişmeli taşınmazın kadastro sırasında “tarla” olarak tespit edilen niteliğinin “orman” olarak değiştirilmesi talep edilmediğine ve davacının davası reddedildiğine göre mahkemenin talepten başka bir şeye karar vererek taşınmazın niteliğini “orman” olarak değiştirmesi anılan usul kurallarına aykırı ve isabetsizdir. Olayda, kadastro hakiminin resen araştırma yapmasını gerektiren ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 30/2. maddesinde yazılı koşullar da bulunmamaktadır. Hal böyle olunca mahkemece yapılacak iş, davanın reddine ve çekişmeli taşınmazın tespit gibi tesciline karar vermekten ibarettir....
Davaya Orman İdaresinin bir müdahalesi bulunmadığı gibi, tespit maliki olması nedeniyle davalı sıfatına sahip Hazine'nin çekişmeli taşınmazın kadastro sırasında "tarla" olarak tespit edilen niteliğinin değiştirilmesine yönelik herhangi bir davası da bulunmamaktadır. 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 74. maddesi uyarınca hukuk hakimi, her iki tarafın iddia ve savunmaları ile sınırlı olup, ondan fazlasına ya da başka bir şeye karar veremez. Çekişmeli taşınmazın kadastro sırasında "tarla" olarak tespit edilen niteliğinin "orman" olarak değiştirilmesi talep edilmediğine ve davacının davası reddedildiğine göre, mahkemenin talepten başka bir şeye karar vererek taşınmazın niteliğini "orman" olarak değiştirmesi anılan usul kurallarına aykırı ve isabetsizdir. Olayda, kadastro hakiminin re'sen araştırma yapmasını gerektiren ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 30/2. maddesinde yazılı koşullar da bulunmamaktadır....
Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine ve çekişmeli taşınmazın makilik (orman) niteliğiyle Hazine adına tesçiline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davaya Orman İdaresinin bir müdahalesi bulunmadığı gibi, tespit maliki olması nedeniyle davalı olan Hazinenin de çekişmeli taşınmazın kadastro sırasında “ham toprak” vasfıyla tespit edilen niteliğinin değiştirilmesine yönelik herhangi bir davası da bulunmamaktadır. 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 74. maddesi uyarınca, hukuk hakimi, her iki tarafın iddia ve savunmaları ile sınırlı olup ondan fazlasına ya da başka bir şeye karar veremez. Çekişmeli taşınmazın kadastro sırasında “ham toprak” olarak tespit edilen niteliğinin “orman” olarak değiştirilmesi talep edilmediğine ve davacının davası reddedildiğine göre mahkemece talepten başka bir şeye karar verilerek taşınmazın niteliğinin “orman” olarak değiştirilmesi anılan usul kurallarına aykırı ve isabetsizdir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ Davada Hazine taraf olup, çekişmeli taşınmazın sınırında orman olup, taşınmazın niteliğinin de orman bilirkişi raporunda orman sayılan yer olarak belirtilmiş olması nedeniyle çekişmenin niteliği itibari ile orman yönünden inceleme yapılması gerekli bulunduğundan Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 24.01.2014 gün ve 1 sayılı kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 20. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Bu nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 20. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 26.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde, tesbit tarihinden sonra 6831 sayılı Kanuna göre yapılıp 5.4.1996 tarihinde ilân edilerek, dava nedeniyle kesinleşmeyen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır. 1) İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazın öncesinin orman sayılan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davacı gerçek kişinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2) Davacı Hazinenin temyiz itirazlarına gelince, yörede, tesbit tarihinden sonra yapılıp ilân edilerek dava nedeniyle kesinleşmeyen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması ile çekişmeli taşınmaz orman sınırları dışına çıkarıldığından, davacı ......
O halde; çekişmeli taşınmazın orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde hüküm kurulması doğru değilse de, davanın taraflarının ... ve Hazine olması, yine 4999 Sayılı Yasa ile değiştirilen 6831 Sayılı Yasanın 11/5. maddesi, 2/B madde uygulamaları sonucu orman rejimi dışına çıkarılan, ancak fiilen orman olduğu Orman Genel Müdürlüğünce tespit edilen yerler, talep üzerine Maliye Bakanlığınca Orman Genel Müdürlüğüne tahsis edilir....
"İçtihat Metni"Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Taşınmazın orman niteliğinin çekişmeli olması nedeniyle Taraflar arasındaki uyuşmazlık dava konusu taşınmazın orman vasfında olduğu nedeniyle tapunun iptali ile Hazine adına tescili isteğine ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp 22.01.2015 tarih ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (20.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 26.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
O halde; çekişmeli taşınmazın orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde hüküm kurulması doğru değilse de, davanın taraflarının Orman Yönetimi ve Hazine olması, yine 4999 Sayılı Yasa ile değiştirilen 6831 Sayılı Yasanın 11/5 maddesi, 2/B madde uygulamaları sonucu orman rejimi dışına çıkarılan, ancak fiilen orman olduğu Orman Genel Müdürlüğünce tespit edildiğinden ve somut olayda henüz 2/B madde uygulaması da kesinleşmediği, kesinleşmiş orman sınırları içindeki yerlerde zilyetliğe değer verilemeyeceği, Orman Yönetimi ile Hazine arasındaki uyuşmazlığın, taşınmazların mülkiyetine değil, niteliğine ilişkin olması nedeniyle hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür....