Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mevkiinde kain .... parselde kayıtlı taşınmaz ile ilgili olarak katılımı sağlanmadan verilen tasarrufun iptaline ilişkin dava için yargılamanın iadesi yolu ile kesinleşmiş olan hükmün iptali ile yeniden değerlendirilerek davanın reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Tasarrufun iptali davasının davacısı vekili, yargılamanın iadesi koşullarının oluşmadığından bahisle talebin reddini savunmuştur. Mahkemece, tapudaki satış bedeli ile taşınmazın gerçek değeri arasında fahiş fark olduğundan bahisle satışın muvazaalı olarak yapıldığı kanaati ile davanın kabulüne dair hüküm kurulduğu, HMK 374/h maddesinde “Lehine karar verilen tarafın, karara tesir eden hileli bir davranışta bulunmuş olması” hükmünün mevcut olduğu, yargılamanın iadesi talep eden 3....

    Mahkeme öncelikle yargılamanın iadesi davasının mesmu ( dinlenmeye değer ) olup olmadığını kendiliğinden araştırır. Bu aşamada genel dava koşullarından ayrı olarak yargılamanın iadesi davasının süresinde açılıp açılmadığının, teminat gösterilip gösterilmediğinin ve yasada sayılan yargılama iadesi sebeplerine dayanılıp dayanılmadığının incelenmesi gerekir. Bu koşullardan birisinin mevcut olmadığı sonucuna varılması halinde istem ret edilir. Mahkeme birinci aşamada yargılamanın iadesi davasının dinlenmeye değer olduğu sonucuna varırsa, ikinci aşamada esasa girerek ileri sürülen yargılamanın iadesi sebeplerinin doğru olup olmadığını araştırır. Dava dilekçesinde ileri sürülen sebebin gerçek olduğu kanısına varması halinde ise istem kabul edilerek asıl dava hakkında yeni bir karar verilir. Olayımıza gelince; davalı ... tarafından taşınmazın paydaşı ...'ya velayeten dava konusu edilen ... No’lu parselin diğer paydaşları ... ve ... aleyhine ......

      ' ndan satın aldığını, satın aldığı tarihte yaptığı incelemede taşınmazın tapu kaydında herhangi bir şerh ve takdiyatın olmadığını tespit ettiğini, davacının taşınmazı satın aldıktan sonra üzerine bina yaptığını ve halen mesken olarak kullandığını, davalı Hazinenin taşınmazın 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığından bahisle adına tescili istemiyle Ümraniye 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2002/345 Esasında dava açtığını ve dava sonucunda taşınmazın Hazine adına tescil edildiğini, kararın deracattan geçerek kesinleştiğini, davacının bunun üzerine AİHM’ne başvurduğunu, sonuç olarak 2010 yılında verilen kararla müvekkili olan davacının haklı bulunduğunu ve maddi hasar olarak 2300 Avro, manevi tazminat olarak da 2000 Avro ödenmesine karar verildiğini, daha sonra yürürlüğe giren 6292 sayılı Kanun'un 7/b maddesi uyarınca taşınmazın bedelsiz iadesi için idareye müracaat edildiğini, söz konusu talebin İdarece, AİHM’in kararı doğrultusunda mülkiyet hakkının...

        HMK'nın 12. maddesinin taşınmazın aynından doğan davalarda yetkiyi düzenlemiş olup, bu maddeye göre ''Taşınmazın üzerindeki ayni hakka ilişkin veya ayni hak sahiplerinde değişikliğe yol açabilecek davalar ile taşınmazın zilyetliğine yahut alıkoyma hakkına ilişkin davalarda taşınmazın bulunduğu yer mahkemesi kesin yetkilidir'' şeklinde belirtildiği, HMK'nın 12. maddesinde taşınmazın aynından doğan davalar için belirtilen kesin yetki kuralı olduğu, HMK'nın 114. maddesinde de kesin yetki dava şartı olarak belirtildiği anlaşıldığından; davaya bakmakla yasal olarak yetkili mahkemenin ..... Mahkemesi olması nedeniyle yetkisizlik kararı verilmiştir. ...Mahkemesince ise devremülk sözleşmesinin iptali ve ödenen bedelin iadesi yönünde açılan davalarda tapu devri gerçekleşmiş olmasına rağmen uyuşmazlığın taşınmazın aynına ilişkin olmadığı, kesin yetki kuralı bulunmadığı gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir....

          Bu halde somut olayda yargılamanın iadesi sebebi olarak dayanılan bir dava sonucunda hükmün kesinleşmesinden sonra tarafları, konusu, sebebi aynı olan ikinci davada önceki hükme aykırı bir hüküm verilmediği, yukarıda açıklaması yapılan bütün davalarda, davacı tapu maliki tarafından davaya konu taşınmazın zemin bedelinin tahsili istemiyle dava açıldığı ve mahkemece yapılan yargılama sonucunda ilk açılan davada davaya konu taşınmaz yönünden %10 oranında değer azalışı verilmesine karar verildiği ,ikinci açılan davada ise davaya konu taşınmazın %8 oranında değer azalışı verilmesi gerektiği belirtilerek davaların kabulüne karar verildiği ve verilen kararların Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği, dolayısıyla somut olayda tarafları konusu sebebi aynı olan ve birbirine aykırı iki hükmün bulunmadığı, bu yönüyle davacının dava ve istinaf dilekçesinde dayandığı yargılamanın iadesi sebebinin somut olayda gerçekleşmediği anlaşılmıştır....

          mirasçıları adına tesciline karar verildiği, davalı ... ve ... tespit maliki olduğu ve adlarına pay tespit edildiği, davada da taraf oldukları halde bu davalıların ve mirasçılarının adlarının karar yerinde gösterilmediği ve hükmün de bu davalılar veya mirasçılarına tebliğ edilmediği, davacı hazinenin temyizi üzerine dairemizin 1985/2843 esas 1988/2782 karar sayılı 01.04.1988 günlü ilamı ile hükmün onandığı, karar düzeltme isteminin de reddedilmesi üzerine 30.3.1989 tarihinde kesinleştiği, hükmün infaz edilerek taşınmazın karar gereğince adına tescil kararı verilen kişiler adına tescil edildiği, davalı ... ile Sabiha ... mirasçıları ... ...’ın kesinleşerek infaz edilen önceki günlü bu hükmün yargılamanın iadesi yolu ile ortadan kaldırılması ve taşınmazın tüm tespit malikleri adına tesciline karar verilmesi istemiyle görülen davayı açtıkları anlaşılmaktadır....

            Asliye Hukuk (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemesi'nce, taraflar arasındaki hisseli gayrimenkul satış sözleşmesi konusu taşınmazın ... ili, ... ilçesinde yer aldığı ve davacıya dava ve sözleşme konusu parsellerde tapu devrinin yapıldığı, davacının sözleşmenin iptali ve ödenen bedellerin iadesi talebinin bulunduğu, sözleşmenin iptali ve ödenen bedellerin iadesinin tapu iptali sonucunu doğuracağı anlaşılmakla, HMK'nın 12/1. maddesine göre taşınmaz üzerindeki ayni hakka ilişkin veya ayni hak sahipliğinde değişikliğe yol açabilecek davalar ile taşınmazın zilliyetine yada alıkoyma hakkına ilişkin davalarda taşınmazın bulunduğu yer kesin yetkili olduğu, davacı vekilinin talebi bu kapsamda olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. ... 3....

              yer alan tapunun sözleşmenin feshinin doğal sonucu olarak davalıya iadesi gerekeceğinden, iadesi gereken taşınmazın ... ilinde yer alması nedeniyle taşınmazın aynına ilişkin davalarda taşınmazın bulunduğu yer mahkemeleri HMK.'...

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mah.sıfatıyla) Taraflar arasında düzenlenen devre mülk sözleşmesinin iptali, ödenen bedelin ve senetlerin iadesi, menfi tespit istemine ilişkin olarak açılan davada ... 1. Tüketici ve ... 3....

                  Tüketici Mahkemesi’nce, taraflar arasındaki hisseli gayrimenkul satım sözleşmesi konusu taşınmazın Yalova İli, Termal İlçesinde yer aldığı ve davacıya dava ve sözleşme konusu yerde tapu devrinin yapıldığı, davacının sözleşmenin ve sözleşmeye bağlı devredilen tapunun iptali, mülkiyetinin davalıya iadesi ve ödenen bedellerin davalıdan tahsili talebinin bulunduğu, davanın tapu iptal ve bedel iadesi talebi hakkında olduğu, uyuşmazlığın taşınmazın aynına ilişkin olduğu HMK 12. maddeye göre, taşınmazın aynına ve zilyetliğine ilişkin davalar bakımından taşınmazın bulunduğu yer mahkemesi kesin yetkilidir. Yalova 2....

                    UYAP Entegrasyonu