Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, aile konutu üzerindeki ipoteğin kaldırılması ve taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi konulması istemlerine ilişkindir. Davacı malik olmayan eş, aile konutu niteliğinde bulunan taşınmazın, malik olan davalı eş tarafından “açık rızası bulunmadan" davalı banka lehine ipotek ettirildiğini ileri sürerek, aile konutu üzerine konulan ipoteğin kaldırılmasını ve taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi konulmasını talep ve dava etmiştir. Davalı banka, davacı kadının ipotek konulmasına muvafakati olduğunu, ayrıca, dava konusu taşınmazın tapu kaydında aile konutu olduğuna dair bir şerhin bulunmadığını, bankanın iyiniyetli olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur....

    Mahallesinde bulunan dava konusu bağımsız bölümün %68 hissesine kendisinin, kalan %32 hisseye ise 21.04.2014 tarihinde ölen eşi ...’in malik olduğunu, evlilik birliği içerisinde bu taşınmazın aile konutu olarak kullanıldığını, halen bu taşınmazda mukim olduğunu, taşınmazın diğer mirasçılar tarafından izaleyi şuyu davasına konu edildiğini belirterek taşınmazın aile konutu olarak tespiti ile aile konutu şerhi konulmasını talep ve dava etmiştir. Mahalli mahkemece davacı ve ...'in 11/09/1993 tarihinde evlendikleri muris ...'in 21/04/2014 tarihinde vefat ettiği böylece davacı ile muris arasındaki evliliğin ölüm ile 21/04/2014 tarihinde sona ermiş olduğu anlaşıldığından evlilik birliğinin sona ermesinden sonra aile konutu şerhi konulması yasal olarak mümkün olmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiştir. Olayları açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme hakime aittir....

      Davacı davaya konu Kayseri ili, Kocasinan ilçesi, Uğurevler mahallesi, pafta no K35- D02- A2- C, ada no 3241, parsel no 17 de tapuya kayıtlı taşınmazın aile konutu olduğunu, taşınmazın yarı hissesinin bilgisi ve rızası dışında davalı eşi Kenan tarafından diğer davalı T3 devredildiğini ileri sürmüştür. Celp edilen tapu kaydı uyarınca dava konusu taşınmazın 10/01/2019 tarih ve 830 yevmiye nolu işlemle davalı Kenan tarafından diğer davalı T3 25.000,00- TL. bedelle satılarak devredildiği anlaşılmaktadır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 194/1. maddesine göre, “Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz.." denilmektedir. Yargıtay 2....

      Davacı davaya konu Kayseri ili, Kocasinan ilçesi, Uğurevler mahallesi, pafta no K35- D02- A2- C, ada no 3241, parsel no 17 de tapuya kayıtlı taşınmazın aile konutu olduğunu, taşınmazın yarı hissesinin bilgisi ve rızası dışında davalı eşi Kenan tarafından diğer davalı T3 devredildiğini ileri sürmüştür. Celp edilen tapu kaydı uyarınca dava konusu taşınmazın 10/01/2019 tarih ve 830 yevmiye nolu işlemle davalı Kenan tarafından diğer davalı T3 25.000,00- TL. bedelle satılarak devredildiği anlaşılmaktadır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 194/1. maddesine göre, “Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz.." denilmektedir. Yargıtay 2....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece; davaya konu taşınmazın davacı ve davalı tarafından evlilik birliği içinde kullanıldığı, bu kullanımın davalının vefat tarihine kadar devam ettiği, bu nedenle davayı açmakta haklı olduğu göz önüne alınarak bu hususta karşılıklı delillerin toplanması gerektiğinden bahisle mahkemeye gönderilmiş olmakla, duruş mada davalı vekilinin cevaben söz konusu taşınmazın davacı ve vefat eden eşi tarafından davalının vefat tarihine kadar aile konutu olarak kullanıldığı, ancak davalının vefatı üzerine aile konutu vasfını kayıp ettiği yönündeki beyanlarını tekrarlaması üzerine, davacı kadının söz konusu taşınmaz açısından aile konutu olduğuna dair dava tarihi itibariyle dava açmakta haklı olduğu, bu hususun çekişme konusu olmadığı ancak davacı kadının yargılama aşamasında yeni bir evlilik yapması nedeniyle söz konusu taşınmazın aile konutu vasfını kaybettiği sonucuna varılarak, İlimiz Odunpazarı ilçesi Akarbaşı Mahallesi 2779 ada 5 parsel...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :İpoteğin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalılardan banka tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, aile konutu üzerindeki ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir. Davacı malik olmayan eş, aile konutu niteliğinde bulunan taşınmazın, malik olan davalı eş tarafından “Açık rızası bulunmadan” davalı banka lehine ipotek ettirildiğini ileri sürerek, aile konutu üzerine konulan ipoteklerin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı banka, dava konusu taşınmazın tapu kaydında aile konutu olduğuna dair şerhin bulunmadığını, taşınmazın aile konutu olmadığını ve davacının kötüniyetli olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur....

        Bu düzenleme ile malik olmayan eşe, aile konutu ile ilgili tapu kütüğüne şerh verilmesini isteme hakkı tanınmış, eşlerin aile konutu ile ilgili bazı hukuksal işlemlerinin diğer eşin rızasına bağlı olduğu kuralı getirilerek eşlerin hukuki işlem özgürlüğü “aile birliğinin’’ korunması amacıyla sınırlandırılmıştır. Tapu kaydında aile konutu şerhi bulunmasa dahi aile konutuna ilişkin olarak; eşlerden biri diğer eşin açık rızası bulunmadıkça aile konutuyla ilgili kira sözleşmesini feshedemeyecek, aile konutunu devredemeyecek ve aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamayacaktır. Malik olmayan eşin izni için şekil şartı bulunmamakla birlikte, iznin açık olması gerekmektedir. Açık rızanın varlığını ispat yükü ise aile konutu ile ilgili tasarrufta bulunana aittir. 15. TMK’nın 194. maddesinde öngörülen sınırlandırma, taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi konulduğu için değil, konut aile konutu vasfı taşıdığı için getirilmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Aile Konutu Tespiti Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Taraflar arasında evlilik birliği devam etmektedir. Dava, taşınmazın Türk Medeni Kanununun 194. maddesine göre aile konutu olduğunun tesbitine ilişkindir. Mahkemece tarafların delilleri toplanıp sonucu uyarınca davanın esası ile ilgili olumlu-olumsuz bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır. SONUÇ: Temyiz edilen kararın açıklanan sebeplerle BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 21.12.2006 (Prş.)...

            Davalı, cevap dilekçesinde özetle, her ne kadar bahse konu konut yasa ve emsal yargıtay kararlarında aranan aile konutu olma vasıflarını taşımasa da aleyhe kabul anlamına gelmemek kaydı ile konu hakkında dava açmadan önce ilgili kurumlara yapılmış olan başvuru olmadığından, başkaca hiçbir inceleme yapılmaksızın davanın usulden reddine karar verilmesini talep ettiklerini, eldeki davanın aile konutu şerhi ile ilgili olduğunu, davacı açısından aile konutu niteliğinde olmadığını, dava dilekçesindeki davacı adresine bakıldığında dahi, davacı adresinin davaya konu olan yer olmadığının görülebileceğini, müvekkilinin davaya konu taşınmazda en az 2006 yılından bu yana yalnız başına yaşadığını, müvekkilinin Almanya'dan emekli olduktan sonra 2006 yılında yurda kesin dönüş yaptığını, ne var ki davacı tarafın, müvekkili ile birlikte Türkiye'ye gelmek istemediğini söyleyerek Almanya'da kaldığını, eldeki davaya konu taşınmazın aile konutu olma şartlarını taşımadığını, bu nedenlerle davanın öncelikle...

            Davalı, çekişmeli taşınmazın aile konutu olduğunu, aile konutu olduğunun tespiti ve kütüğün beyanlar hanesine aile konutu şerhinin yazılması isteğiyle....Aile Mahkemesinde 2009/1058 esas sayılı davayı açtığını, ayrıca TMK'nin 652.maddesi uyarınca miras hakkına mahsuben mülkiyet hakkı tanınması isteğiylede ....Sulh Hukuk Mahkemesinde 2011/102 esas sayılı davayı açtığını, anılan dava dosyalarının sonuçlarının beklenmesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; çekişmeli taşınmazın aile konutu olduğu, davalının taşınmazı bu nedenle kullandığı, taşınmazdan gelir elde etmediği gibi kullanımınında haksız ve kötüniyetli olmadığı, davalının TMK'nin 652.maddesi uyarınca miras hakkına mahsuben mülkiyet hakkı tanınması isteğiyle açtığı davanın derdest olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ... 'nin raporu okundu, düşüncesi alındı....

              UYAP Entegrasyonu