Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

teminat olarak göstermek suretiyle banka kredisi almaya karar verdikleri, bu kapsamda; sahte “ipoteğin fekki” belgesi ile Tapu Sicil Müdürlüğüne başvurarak ipoteklerin kaldırılmasının sağlandığı ve Aksaray Ziraat Bankasına başvuru yapılarak üzerindeki ipotek kaldırılmış olan taşınmaz tekrar teminat olarak gösterilerek bankadan krediler çekildiği, bu suretle sanıklar ... ve ...'...

    TL ve 21.07.2008 tarih 13998 yevmiye numarası ile 30.000,00 TL olmak üzere 1.derece ve sırada ipotek ettirdiğinden ipotek borcunun bulunmaması nedeniyle ipoteklerin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    Somut olayda dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda; davacı satın almaya konu konutun ipotekli olduğu bir anlamda hukuki ayıplı olduğunu iddia etmekte olup, menfi tespit ve ipoteğin fekki talepli olup alacak ya da kayıt kabule olacak şekilde tapu iptali davasıdır her ne kadar bankacılık işleminden kaynaklı ipoteğin fekki talep edilmişse de davacı tacir olmayıp tüketici konumundadır. Zira davacı tarafından satın alınan konutta hukuk ayıp olduğu iddia edilmekte olup, mutlak ticari dava konusuna giren uyuşmazlıklarda daha özel bir durum olmadığı müddetçe ticaret mahkemeleri görevlidir. Fakat mevcut uyuşmazlığımızda yukarıda belirtildiği üzere taraflar arasında tüketici işlemi mevcut olup uyuşmazlığı çözmede görevli mahkeme tüketici mahkemeleridir. (Konuya ilişkin benzer nitelikli İstanbul BAM 7. HD.'nin 2021/274 E, 2021/334 K sayılı ilâmı) Tüketici mahkemesi ile ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki TTK' nun 5/3.maddesi uyarınca görev ilişkisidir....

      Elbette cebri icra ile ilgili olarak temel yasa niteliğindeki İİK menfi tespit davalarında icranın durdurulmasını özel koşullara bağlamıştır. Genel nitelikte yasaklama ile alacaklıların takip haklarının engellenmesinin hak ve yarar dengesini bozacağı ortadadır. Ancak somut olayda ipotek alacaklıları ile ipotek borçlusunun işbu davada davalı olarak taraf bulundukları, davacının işbu dava dosyasındaki talebinin konut satım sözleşmesinden kaynaklanan adına tescili yapılan taşınmazdaki hukuki ayıp niteliğinden bulunan ipoteklerin kaldırılması istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca mahkemece verilen tedbir kararının tüm icra işlemlerini değil sadece cebri icra yoluyla satış işlemini engeller nitelikte olduğu dolayısı ile icranın diğer yönlerden satış aşamasına kadar devamında yasal bir engel bulunmadığı, davalı aleyhine hak ve yarar dengesinin bozulmayacağı değerlendirilmiştir....

      Davacı vekilinin sunmuş olduğu 26/08/2023 tarihli dilekçesinde, açmış oldukları dava sonrasında e devletten yapmış oldukları sorgu neticesinde ipotek fek edildiğini, dava açıldığı tarihte ipotek mevcut olduğundan ve davalı taraf sebebiyle dava açma da hukuki yararlarının bulunması sebebiyle aleyhine yargılama giderler ve tam vekalet ücretine hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekilinin sunmuş olduğu 23/08/2023 tarihli dilekçe ekinde sunulan ... Bankasının Kocasinan Tapu Müdürlüğüne yazmış olduğu müzekkere içeriğinde 12/07/2006 yılında 1852 sayılı yazı ile hazırlanmış olup kurumunuza gönderilen ipotek fekki konulu ...'...

        nin de müvekkilinin taşınmazı üzerindeki ipoteklerini kaldırması gerektiğini ileri sürerek, hisse devir sözleşmesinin iptalini, buna bağlı olarak 3. kişi ... lehine tesis edilen ipoteklerin kaldırılmasını, müvekkili tarafından davalılara ödenen 50.000 TL.'nin reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekilleri, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, toplanan kanıtlara ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalı ... tarafından dava konusu sözleşme gereği davacının ticaret siciline tescili ile ortaklar defterine kaydı yükümlülüğünün yerine getirilmediği, davacının ihtarına rağmen bu işlemler tamamlanmadığından, hisse devri nedeniyle ...'e verilen 50.000 TL.'nin hukuki dayanağının kalmadığı, bu durumda davalı ...'...

          Mahkemece, davanın kabulü ile 2.870,00 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, taşınmazdaki ayıba ilişkin alacak davasıdır. Yargılama aşamasında alınan bilirkişi raporunda, taşınmazın dış cephe mantolamasının taşınmazın tesliminde fark edilmeyecek imalat hatalı olduğu ve gizli ayıp olarak nitelendirilebileceği kanaati bildirilmiş, mahkemece, gizli ayıp kabul edilen dış mantolamadaki ayıbın bedeli olan 2.870,00 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Dava konusu taşınmazın davalıya teslim tarihi 24.08.2007 dir....

            ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 23/06/2021 NUMARASI : 2020/294 ESAS - 2021/370 KARAR DAVA KONUSU : İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: dava konusu olan, davalı Garanti Koza İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş.'den, bedeli tamamen ödenerek, müvekkili tarafından satın alınan ve adına tescilli İstanbul ili Esenyurt İlçesi Kapadık Köyü 382 ada 32 parselde yer alan Kınalı Blok K: 5 D:89 nolu bağımsız bölüm üzerinde yer alan, diğer davalılar T4 T3 A.Ş. tarafından konulan ipoteklerden dolayı davacı müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile söz konusu ipoteklerin tapudan tüm ferileriyle birlikte terkin edilerek ipoteklerin kaydının terkin edildiğinin ilgili tapu müdürlüğüne bildirimi ve dava konusu olan taşınmazın üzerine davalılar T4 Ve T3 A.Ş....

            Bilindiği ve öğretide de kabul edildiği üzere ihtiyati tedbir ''kesin hükme kadar devam eden yargılama boyunca davacı veya davalının dava konusu ile ilgili olarak hukuki durumunda meydana gelebilecek zararlara karşı ön görülmüş geçici nitelikte geniş veya sınırlı olabilen hukuki korumadır'' şeklinde tarif edilmiştir....

            DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, davacı adına tescili yapılan taşınmazdaki hukuki ayıp niteliğindeki ipoteğin fekki istemine ilişkindir. T6 Şirketi vekili İDM'nin 10/01/2023 tarihli tedbire itirazının reddine ilişkin ara kararını süresinde istinaf etmiştir. 6100 sayılı HMK'nun 341/1. maddesi uyarınca ilk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyadi tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir. Bilindiği ve öğretide de kabul edildiği üzere ihtiyati tedbir ''kesin hükme kadar devam eden yargılama boyunca davacı veya davalının dava konusu ile ilgili olarak hukuki durumunda meydana gelebilecek zararlara karşı ön görülmüş geçici nitelikte geniş veya sınırlı olabilen hukuki korumadır'' şeklinde tarif edilmiştir....

            UYAP Entegrasyonu