Bu ayıp niteliği gereği sınırlandırma alacaklılarını etkilediğinden zorunlu olarak dava bu kişilere de yöneltilmiştir. Tüketicinin aldığı mal ya da hizmetten faydalanma olanağını azaltan ya da tamamen ortadan kaldıran hukuki yasaklama ya da sınırlamaların varlığı halinde hukuki ayıp söz konusu olur. Özetle bu dava; tüketicinin yaptığı sözleşme ile aldığı maldaki hukuki ayıbın giderilmesi veya sözleşmeden dönülerek tazminat istemine ilişkin olup tüketici kanunu hükümleri uygulanacaktır. Zira; 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde "Bu kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar" hükmüne yer verilmiştir....
Mahkemece, dava konusu ipoteklerin ve kefaletin tesisine dayanak olan 1969 yevmiye numaralı vekaletnamede vekalet veren davacıların murisi ...’in, vekil ...’in bankadan kullanacağı krediler için ipotek tesis etme ve kefil olma yetkisi vermediği gerekçesiyle asıl davada davacıların murisinin fiil ehliyeti bulunmadığı iddiasıyla açılan davanın reddine, vekalet yetkisinin aşılması nedeniyle ipoteklerin fekkine, kefaletin geçersiz olduğunun tespitine, birleşen davada vekaletnamenin geçersiz olduğunun tespiti isteminin reddine, vekalet yetkisinin aşılması nedeniyle ipoteklerin fekkine, kefaletin geçersiz olduğunun tespitine karar verilmiş, hüküm asıl dosya davalısı T. Halk Bankası A.Ş. vekilince temyiz edilmiştir. (1) Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl dosya davalısı T. Halk Bankası A.Ş. vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir....
Bankasının sözkonusu taşınmazlar üzerinde toplam ipotekle teminat altına alınmış bedeli 1.000.000,00-TL olduğunu, dava ipotek bedelinin fekki olup davada toplam 1,00 TL tutarındaki ipoteklerin fekkine karar verildiğini, ipoteğin fekki davalarında maktu değil nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekmekte olduğunu, kararının usul ve yasaya aykırı olması sebebiyle kaldırılmasına ve asıl davanın reddine karar verilmesini, kararının kaldırılması gerektiğini belirterek istinaf isteminde bulunmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir. Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir....
-ETL bedelli ipoteklerin fekki ile tapu kaydından terkin edilmesine, karar kesinleştiğinde 0,5 ve 0,5 TL ipotek bedellerinin davalı bankaya verilmesine ve tapuya da ipoteğin kaldırılması ile ilgili yazı yazılmasına..." şeklinde hüküm kurulmuştur. Karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/260 Esas KARAR NO : 2021/282 DAVA : İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) DAVA TARİHİ : 24/11/2020 KARAR TARİHİ : 23/03/2021 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 23/03/2021 Mahkememizde görülmekte olan İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde ÖZETLE; İstanbul İli ....... İlçesi .........
Bilindiği ve öğretide de kabul edildiği üzere ihtiyati tedbir ''kesin hükme kadar devam eden yargılama boyunca davacı veya davalının dava konusu ile ilgili olarak hukuki durumunda meydana gelebilecek zararlara karşı ön görülmüş geçici nitelikte geniş veya sınırlı olabilen hukuki korumadır'' şeklinde tarif edilmiştir....
-KARAR- Davacı vekili, müvekkilinin davalı bankadan kullandığı kredilere karşılık ...ada ..parseldeki (1) nolu ve (2) nolu meskeni 50.000,00 TL'den toplam 100.000,00 TL'ye ipotek verdiğini, müvekkilinin ipotek bedelini yatırmasına rağmen davalı bankanın ipoteği kaldırmadığını, ipoteklerin bedelsiz kaldığını ileri sürerek, konulan ipoteklerin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, dava konusu taşınmazlarda davacı dışında C.. Ç..ve G..Ç..'ın da malik sıfatı ile hisseleri bulunduğunu, taşınmaz maliklerinden C..Ç..ve G..Ç..'ın müvekkili bankaya asaleten ve kefaleten borçları bulunduğunu belirterek, davanın reddini istemiştir....
Davalı vekili, ipoteklerin...’ın bankadan kullandığı kredinin teminatı olarak alındığını, kredi borcu ödenmediği için ipotekli takibe girişildiğini, davacıların taşınmazları ipotekli olarak satın aldığını, iddia edildiği gib...’ın hesabına 48.000 TL.yatırıldığını, ancak bu paranın kredi borcuna mahsuben yatırılmadığını, ipoteğin fekki talebinin yerinde olmadığını belirterek, davanın reddini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller neticesinde, davalı bankanın taşınmaz satış sözleşmesinin tarafı olmadığı, davalı bankanın yeni malik davacılar aleyhine giriştiği ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takipte tarafların anlaştığı, faiz indirimi yapılarak yapılan ödeme (42.000 TL.) neticesinde ipoteğin fek edildiği, istirdat koşullarının gerçekleşmediği gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekilince temyiz edilmiştir....
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Tüm ispat yükünün davacı tarafta olduğunu, davacı şirketin müvekkili şirkete borçlu olduğunu, ayrıca davaya konu edilen icra dosyalarının ödeme emirlerine ve takip taleplerine bakıldığında tahsilde tekerrür olmamak kaydı hususunda şerhler düşüldüğünü, davacının menfi tespit davası ile birliklte müvekkili şirkete vermiş olduğu ipoteklerin fekkini talep ettiğini, bahse konu talebin ayrı bir dava halinde talep edilmesi gerektiğini, ipoteğin fekki davalarında Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğunu beyan ederek öncelikle ipoteğin fekki davasının tefrik edilerek, görev yönünden ve yetki yönünden reddine, menfi tespit davasının esastan reddine, davacı aleyhine %20'den aşağı olmamak üzere inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir....
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ Dava, dava dışı asıl borçlu şirketle davalı banka arasında imzalanan genel kredi sözleşmesine istinaden kullandırılan kredinin teminatı olmak üzere davalı lehine üzerinde ipotek tesis edilen taşınmazın ipotek bedelinin üçüncü kişi sıfatıyla davacı tarafından ödendiği iddiasıyla ipotek bedelinin iadesi, mümkün olmadığı takdirde ipoteğin fekki istemlerine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle ipoteğin fekki isteminin feragat nedeniyle reddine, ipotek bedelinin iadesi isteminin reddine karar verilmiştir. Uyuşmazlık, davalı banka lehine tesis edilen ipoteğin teminatını oluşturduğu dava dışı asıl borçlu şirketçe genel kredi sözleşmesine istinaden kullanılan kredinin dava tarihi itibarıyla ödenip ödenmediği, davacıya ödediği ipotek bedelinin iadesinin, mümkün olmaması halinde ipoteğin fekki koşullarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplanmaktadır....